Çalışma kapsamında ilk olarak ısırgan otundan elde edilen ’Urtica dioica’ özütünün Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalında incelenmesi sonucunda, antiseptik özelliği tespit edildi. Daha sonra öğrenciler, halk dilinde ‘yılandili’ olarak bilinen sinir otunun ’Plantago’ yaraları daha çabuk iyileştiği yönünde bilgi aldı. Ardından Hindistan ve Brezilya gibi ülkelerde balık pulunun yaralara sarıldığı ön bilgisine sahip olan öğrenciler, Van Gölü’nde yaşayan balık türü olan inci kefali (Van Balığı) pulunun da yaralara iyi gelebileceğini düşündü.
Yarayı 1 günde iyileştirdi!
Öğrenciler, ısırgan ve sinir otunun özütü ile inci kefali pulunu yara bandına ekleyerek bir çalışma yaptı. Elde edilen özütü ve balık pulunu kırmızı Kaliforniya solucanı üzerindeki yaraya damlatan öğrenciler, normalde 3 günde iyileşen yaranın bir günde iyileşmesini sağladı.
Başarılı bir deneye imza atan öğrenciler, çalışmayı daha da geliştirilerek özel filtreler yardımıyla bitki özütüyle balık pulunu yara bandına ekledi. Öğrenciler üretilen özel yara bandının derideki yaraları çok kısa sürede iyileştirdiğini gözlemledi.
İHA muhabirine konuşan Özer Avcı isimli öğrenci, vücutta bulunan bağ dokuların daha hızlı nasıl yenilenebileceği şeklinde bir çalışma yaptıklarını belirtti. Bunun için de bitkiler üzerinde çeşitli deneyler yaptıklarını ifade eden Avcı, şunları söyledi:
'Çalışmamızı bitkiler üzerinde yapmayı planladık. Çünkü yapay olarak satılan kollojenler vücuda zarar verebilmektedir. Van Gölü’nün sodalı suyu şifalıdır. Bu yüzden inci kefalinin de şifalı olabileceğini düşündük. Daha sonra kırmızı Kaliforniya solucanı üzerinde denemeler yaptık.
Solucanlarda açtığımız kesiklerde jerenesyon özelliği olan solucanlarımız 3 günde iyileşti. Balık pulu ve özütü damlattığımız solucanlar birer günde iyileşti'