Anne olan her kadın doğum sonrası lohusalık denen süreci yaşamaktadır. Bu süreç kimi anneler için çok sorun teşkil etmezken kimi anneler için durum aynı değildir ve daha zorlu bir süreç olabilir. Lohusa döneminde kadınlarda en sık görülen rahatsızlıklardan biri lohusa depresyonudur. Adından da belli olduğu üzere bu durum insanı psikolojik açıdan yiyen ve bitiren bir durumdur. Bu yüzden bu süreçte özellikle annenin yakınlarından destek alması son derece önemli bir konudur.
Gebelik süreci ortalama dokuz ay kadar süren özel ve önemli bir süreçtir. Bu süreç dolduğunda ve doğum gerçekleştiğinde anne olan kadınlarda birtakım farklı tavırlar görülebilir. Doğum sonrasını takiben devam eden altı haftalık süreç, lohusa dönemi olarak ifade edilmektedir. Bu süreç anneler için hem özel hem de oldukça hassas bir dönemdir.
Kırk gün olarak da adlandırılan lohusalık zamanında kadınlar birçok hastalığa karşı da açık bir hale geldiğinden en dikkat edilmesi gereken süreçtir. Lohusa sürecinde kadınların bazılarında sebepsiz yere ağlama, bıkkınlık, bebeğine bir şey olacak kaygısı gibi durumlar görülebilir. Bu durum desteklenmediğinde psikolojiyi derinden etkileyen bir rahatsızlık olan depresyon durumu ortaya çıkar. İşte bu durum lohusa depresyonu bir diğer ismiyle annelik hüznü olarak tanımlanır.
Lohusalık süreci doğum yapan her kadının yaşadığı bir süreç olarak karşımıza çıkmaktadır. Çok hassas bir dönem olan bu süreçte bazı annelerde birtakım dikkate alınması gereken değişimler söz konusu olabilmektedir. Bu değişimlerin başında da depresyon halleri, sık sık ruh halinin değişimi gibi durumlar gelmektedir. Bu durum tıp dilinde lohusalık depresyonu olarak adlandırılır ve çoğunlukla lohusa süreci bitene kadar devam eder. Lohusalık dönemi doğumdan sonra altı haftalık bir zaman dilimini kapsayan bir süreçtir.
Burada göz ardı edilmemesi gereken önemli bir nokta bulunur. Lohusalık depresyonu bazı kadınlarda hafif görülür ve bir süre sonra kadın normal hayatına geri dönerek bu depresyon biter. Bazı kadınlarda ise özellikle ailesinden veya sevdiklerinden ilgi, alaka, sevgi, destek görmeyen kadınlarda bu depresyon hali daha uzun sürebilir. Öyle ki bu psikolojik durum annenin kendine veya bebeğine zarar verme aşamasına kadar gidebilir. Böyle durumlarda vakit kaybetmeden uzman bir hekime danışılması ve destek alınması hayati açıdan son derece önemlidir.
Kadınların bazılarında doğum sonrası görülen lohusa depresyonu şiddetli olduğunda uzman bir doktordan destek alınması gerekir. Hafif seyreden depresyon halleri genellikle süreç tamamlandığında kendiliğinden geçer. Ancak geçmeyen ve gün geçtikçe artan depresyon halini göz ardı etmek mümkün değildir. Bu süreç lohusalık dönemi bitse dahi uzun yıllar boyunca devam edebilir. Bu yüzden lohusa depresyonu belirtileri görüldüğünde vakit kaybetmeden önem alınması önemlidir. Bu belirtiler ise genel olarak şu şekildedir: