Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, Lokman Hekim’in, yılda en az bir kez şalgam tüketilmesi ya da bu mümkün olmazsa en azından şalgam tarlasından geçilmesi sözü ile şalgamın şifa kaynağı olarak önemi hakkında önemli bir işaret verdiğini söyledi. Osmaniye, Adana ve Mersin bölgelerinde oldukça yaygın olarak kullanılan şalgam suyunun antioksidan açısından oldukça zengin olduğunu belirten Karabulut, özellikle gribal enfeksiyonlara karşı bağışıklık sistemini güçlendirdiğini ifade etti.
Şalgamın ilk olarak nerede ve nasıl ortaya çıktığının bilinmemekle birlikte anavatanının Asya olduğu yönünde değerlendirmeler olduğunu kaydeden Prof. Dr. Karabulut, şalgamın Türkiye’de de anavatanının Adana olarak bilinmesinin yanı sıra Tarsus, Mersin ve Osmaniye başta olmak üzere güney illerinde yaygın bir biçimde üretilip tüketildiğini söyledi.
Küçük turplu ve yumuşak etli olanları insanların, iri turplu ve sert etli olanların ise hayvanların tüketmesi için üretilen şalgamın çeşitli kullanım biçimleri olduğunu dile getiren Karabulut, “Pişirilerek yenilmesine ilave olarak bazı çorbalara, salatalara, pilavlara ve soslara eklenmekte, kışlık sebze olarak konservesi ve turşusu yapılmakta, garnitür olarak kullanılmaktadır. Aynı şekilde soğuk günlerde sevilerek tüketilen özel bir çorbası da yapılmaktadır. Yine mor havuç ile fermantasyona tabi tutularak elde edilen ve şalgam suyu, ağırlıklı olarak Adana, Mersin ve Osmaniye bölgelerinde üretilmektedir. Türkiye’nin dört bir yanında ve dünyada ihraç edilmektedir” dedi.
Oldukça zengin bir antioksidan kaynağı olan ve yapraklarında kansere karşı koruyucu oldukları bilinen A ve K vitaminlerini barındıran şalgamın ihtiva ettiği yüksek besin değeri ile dikkat çeken bir bitki olduğunu da kaydeden Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, “100 gramının ortalama 23 kalori içerdiği hesaplanan ve bu düşük kalori miktarı nedeniyle diyet listelerinde kendisine rahatlıkla yer alabilecek olan şalgamda hatırı sayılır miktarda potasyum, fosfor, kalsiyum, demir, sodyum, magnezyum, protein, karbonhidrat, yağ, lif ve lutein gibi maddelere ilave olarak A, B (tiamin, riboflavin, niasin) ve C vitaminleri bulunmaktadır” ifadelerine yer verdi.
Bitkilerin profesörü Aysun Bay Karabulut, geleneksel halk tıbbında insan bedenine zindelik katan, romatizma ve bağırsak hastalıkları ile mide ve siyatik ağrılarına iyi gelen bir bitki olarak değerlendirilen şalgamın sağlığa faydalarını şu şekilde anlattı:
“İhtiva ettiği yüksek potasyum yükü dolayısıyla tansiyonu düşürdüğü, enerji ve kan dağılımını düzenlediği, bağışıklık sistemini güçlendirdiği, mide ağrılarına ve sinirsel rahatsızlıklara iyi geldiği bilinmektedir. Sivas ve çevresinde anlatılagelen geleneksel halk anlatılarında, Lokman Hekim’in, yılda en az bir kez şalgam yenilmesi ya da bu mümkün olmazsa hiç değilse şalgam tarlasının yanından geçilmesi şeklinde bir tavsiyesinin bulunduğunun belirtilmesi, şalgamın bir şifa kaynağı olarak kavranışı hakkında güzel bir fikir verebilir. Aynı şekilde özellikle soğuk kış günlerinde soğuk algınlığı yahut grip rahatsızlığı baş gösterdiğinde "Biberlice bir şalgam pilavı pişirelim" sözünün darbımesel haline gelmiş olması da halkın gözünde şalgamın şifalı bir bitki olarak değerlendirilmekte olduğunun bir yansımasıdır.