Kameranızı gittiğiniz her yere götürün.
Nerede ne ile karşılacağınızı asla bilemezsiniz.
Kameranızı günün her saati kullanın, gündüz ve gece.
Çünkü her anın ayrı bir hissi var. Kameranız hayatınızın akışını engellememeli; onun bir parçası olmalı.
Tıpkı yemek, içmek, konuşmak, yürümek, düşünmek gibi... Kameranızı farklı açılarda tutun.
Deklanşöre basarken, ne çektiğinizi görmek zorunda değilsiniz. Kameranız elinizdeyken, yakınlaşmaktan korkmayın.
İçinizde fotoğraf çekme arzusu oluşturan nesne ya da kişiyi mümkün olduğunca yakın markaja alın. Düşünmeyin!
Kameranızı alın, dışarı çıkın ve önünüze geleni çekin. Hızlı olun! Saniyenin onda biri bile önemli.
Ayarlarla vakit kaybetmeyin. Film üzerine ne kaydettiğinizi önceden bilmek zorunda değilsiniz.
Neyi ne zaman çektiğinizi hatırlamakla uğraşmayın!
Bu hayatı yaşayan sizsiniz. Yukarıdaki kuralları unutun.
Canınız ne zaman ne çekmek istiyorsa onu çekin!