İçinde bulunduğumuz haftayı "Öfke Haftası" ilan eden göstericiler, başkent Beyrut'ta pek çok ana caddeyi trafiğe kapatarak, sokaklarda otomobil lastikleri yaktı. Trafiğin yer yer tamamen tıkandığı şehirde çok sayıda sürücü saatlerce araçlarında beklemek zorunda kaldı.
Rejimin devrilmesi ve yeni bir hükümet kurulması yönünde sloganlar atan göstericiler, geçtiğimiz yılın ekim ayından bu yana yaptıkları protestolarla Lübnan’da ağır bir siyasi ve ekonomik kriz yaşanmasına neden oluyor. Lübnan Lirası, gösterilerin başlamasından bu yana büyük oranda değer kaybetti. Ülkede Lübnan Lirası ile birlikte yaygın olarak kullanılan ABD Doları, yaşanan kriz sebebiyle pek çok banka tarafından kasalarda tutuluyor. Göstericilere göre ise ülkenin içinde bulunduğu kötü ekonomik koşullar, rüşvet ve yolsuzlukla iç içe olduğunu savundukları siyasi elitlerin eseri.
Yaşanan kitlesel protestolar sebebiyle bir süre önce istifa eden Lübnan Başbakanı Saad Hariri’nin yerine yeni bir hükümet kurma görevi verilen üniversite profesörü Hasan Diab şu ana kadar bu konuda başarılı olabilmiş değil. Diab her ne kadar bir teknokratlar hükümeti kurmaya çalışsa da, ülkede etkili olan farklı siyasi bloklar bu sürece dahil olmaya çalışıyor. Bunlardan biri de İran’a yakınlığı ile bilinen Sii Hizbullah örgütü.
Protesto gösterilerine katılan eylemcilerden biri, "Diab'a hükümeti kurabilmesi için haftalarca süre tanıdık. Artık yeter, yeniden sokaklara dönüyoruz" ifadesini kullandı. Çok dinli bir toplumun bir arada yaşadığı Lübnan'da, iktidar 1940’lı yıllardan bu yana farklı dinlere mensup kişiler arasında paylaştırılıyor.
Buna göre ülkenin cumhurbaşkanı Hristiyanlar, başbakan Sünni Müslümanlar, parlamento başkanı ise Şii Müslümanlar arasından seçiliyor.