Lupus bir diğer deyişle kelebek hastalığı, birçok organda tutulma gösterebilen romatizmal bir hastalıktır. Hastalığın şiddeti tutulan organlara göre hastadan hastaya farklılık gösterebilmektedir. Lupus hastalığı doku ve organ iltihaplanmasıyla baş gösterir.
Hastalığı tanımaya öncelikle “Lupus nedir?” sorusu ile başlayalım. Lupus, genelde kullanılan diğer adıyla Sistemik Lupus Eritematozus (SLE), otoimmun bir hastalıktır. Otoimmun hastalıklar, kişinin kendi bağışıklık sisteminin vücudun bazı bölümlerini yabancı olarak algılaması ve yangısal yanıt oluşturmasına bağlı oluşan hastalıklardır. Lupus hastalığı yüzde görülen kelebek şeklinde kızarıklıkla karakterize olduğu için halk arasında kelebek hastalığı olarak da bilinmektedir. Bulaşıcı olmayan bir bağışıklık sistemi hastalığıdır. Vücut kendi kendine yangısal yanıt oluşturarak bazı bölgelerde iltihaplanmaya sebep olur. Bu iltihaplanmalar kişinin ağrı hissetmesine veya cildinde kızarıklık ve döküntülere sebep olabilir. Hastaların şikayetleri güneş ışını maruziyetine bağlı olarak artıp azalır. Lupus hormonal sebeplerle oluşabilen bir hastalık olduğu için genelde kadınlarda görülür.
Lupus, genellikle Sistemik Lupus Eritematozusun yerine kullanılan bir isim olsa da aslında SLE lupus hastalığının bir çeşididir. Hatta SLE lupusun iki çeşidinden biridir. Bu çeşitler:
Diskoid Lupus Eritematozus (DLE): Sistemik lupusa kıyasla çok daha hafif bir hastalıktır. Diskoid, latince diske benzeyen, disk şeklinde anlamına gelmektedir. Diskoid lupus ise sadece cildi etkileyen ve cilt üzerinde disk şeklinde kızarıklıklar ve döküntülere sebep olan bir hastalıktır. İyileşip, iz bırakmaz. DLE sahibi bir hasta hayatının ilerleyen dönemlerinde sistemik lupus eritematozus geliştirebilir.
Sistemik Lupus Eritematozus (SLE): Sistemik lupusta, DLE’un aksine cilt bulgularının yanı sıra birçok organ tutulumu da gözlenir. Organların, kemiklerin iltihaplanmasıyla ilerleyebilen hastalığın aynı zamanda ciltte oluşturduğu hasar da iyileşmeyebilir. Ağır ve vücudun bütün sistemlerini etkileyebilen bir hastalıktır.
Lupus, çok tehlikeli bir bir hastalıktır. Peki bu hastalığa neler sebep olur? Lupus sebebi tam olarak kanıtlanmamış bir romatizmal hastalıktır. Diğer romatizmal hastalıklar gibi bu hastalığı yaşayan biriyle karşılaştığımızda öncelikli olarak genetik kaynaklı olmasından şüphelenebiliriz. Lupus hastalığının oluşumunu hormonal veya çevresel faktörler tetikleyebilir. Peki bu faktörler nasıl etkiler?
Hormonal açıdan inceleyecek olursak; bugün elimizde kadın cinsiyet hormonu olan östrojen hormonu fazlalığının lupusu tetikleyebileceğine dair veriler bulunmaktadır. Aynı zamanda erkek cinsiyet hormonu olan testesteron ise östrojenin tam tersi etki yaparak lupus olasılığını azaltır. Kısacası ergenlik döneminde salgılanmaya başlayan bu hormonların salınım miktarı lupus oluşumunu etkiler. Östrojenin lupusu tetikleyen etkisi üreme çağında olan dişilerde lupusun sık görülmesine sebep olur.
Lupus oluşumunda etkili olan hormonal etkilerin yanı sıra bir de çevresel faktörlerin varlığından söz etmiştik. Güneş ışınlarına maruziyet, stres, enfeksiyonlar, birçok hastalıkta olduğu gibi sigara ve bazı ilaçların yan etkileri çevresel faktörleri oluşturur.
Lupus, bu hastalığa yakalandığınızı anlayabileceğiniz birçok semptoma sahiptir. En bilinen lupus belirtileri ise şunlardır:
Lupus tanısının konulmasında klinik belirtiler oldukça önemlidir. Öncelikle hastanın şikayetleri dinlenir yani anamnezi alınır. Hastanın ailesinde konulmuş bir lupus tanısı bulunması bizi lupus gibi otoimmun hastalıklara yönlendirir. Hastaların hepsinde görülmeyen ancak bir kısmında ortaya çıkan burun ve yanaklarda kelebek şeklinde oluşan kızarıklık en önemli lupus belirtilerindendir. Şiddetli eklem ağrıları ve kızarıklık, döküntü gibi bazı cilt problemleriyle gelmiş hastaya konulacak lupus tanısını netleştirmek adına ise bazı testler yapılır. İlk olarak kan örneği alınır. Anti-dsDNA ve ANA testleri yapılır. Bu testlerin sonuçları lupus ihtimalini oldukça güçlendirir, ancak kesinleştirmez. Ardından bazı idrar testleri yapılır. Organları tutulumları grafi, ultrason gibi radyolojik görüntüleme yöntemleriyle tespit edilir. İhtiyaç durumunda ciltteki döküntülerden veya tutulum gösterdiği organlardan biyopsi ile örnek alınıp bu örneklerin laboratuarlarda incelenmesi söz konusu olabilir.
Lupus hastalığını kökten temizleyecek bir tedavi şu an için uygulanmamaktadır. Lupus tedavisi, lupus belirtilerini ortadan kaldırmak ve hastayı rahatlatmak amacıyla yapılan semptomatik tedavilerle kısıtlıdır. Lupus kendiliğinden geçebilir veya tekrar alevlenebilir. Lupus tedavisi, bir destek tedavisi olarak görülebilir. Bu tedaviyi hekiminiz sizin durumunuza göre kontrol edip belirler. Tedavide öncelikle hayat stilinizde yapmanız gereken değişiklikler gündeme getirilir. Bu değişiklikler diyetinizi değiştirme, stresten uzak durma ve güneş maruziyetinizi azaltmayı içerir. Tedavi genellikle antiinflamatuar yani enflamasyon önleyici ilaçları barındırır. Bu ilaçlar lupus nedeniyle eklemlerinizde oluşan iltihapların azalmasını sağlayarak eklem ağrılarını hafifletir. Bunlara ek olarak tedavide döküntü ve kızarıklıkları önlemek için sıtma tedavisi uygulanır. İlerlemiş romatizma hastalıklarında sık kullanılan kortizolü de doktorunuz reçeteye ekleyebilir. Aynı zamanda bağışıklık sisteminizin verdiği aşırı yanıtı azaltmak ve hastalığın ilerleyişini durdurmak için immunsupresif ilaçlar kullanmanız gerekebilir. Bu ilaçlar bağışıklık sisteminizi baskılayıp sizi dışarıdaki hastalıklara savunmasız hale getirebilir o yüzden bu ilaçların kullanımı esnasında hijyeninize ekstra dikkat etmelisiniz.