Lütfi Arıboğan'dan çarpıcı açıklamalar!

Etik Kurulu'na baskı yaptı mı?
Etik Kurulu’na baskı yapmam mümkün değil. Öncelikle bu durum tarzım değil. Saygın bir Etik Kurulu’muz var. Saygın üyeleri var. Böyle bir şeye müsaade etmezler. İddialara cevabı Etik Kurulu verecektir. Etik Kurulu ile buluşma söz konusu değil. Kamuoyunda bilgi kirliliği yaratmak için yapılan yalan ve iftiradır. Uzun yıllar bir dostumun otelinde tesadüfi karşılaşma oldu. Yalan yanlış duyarak bu hale getiriyor olabilirler. Onun zamanlamasını da hatırlamıyorum. Ama tahmin ediyorum ki ikinci Etik Kurulu raporu verilmesi sonrası bir dönemdi.

Çok komik ve ironik
İkinci Etik Kurulu raporu malum kişiyi temiz çıkaran bir rapor hazırlamıştı. Ben Etik Kurulu’nu adı geçen şahsın temiz çıkması için mi tehdit etmişim? Konuyu hukukçularım takip edecek. Çok komik ve ironik bir durum.

Akıl sağlığından şüphe ediyorum
Koskoca UEFA, Türkiye’de rapor yazdırıp altına imza atar mı? Aslında Türkiye futbolda toparlanma sürecine girsin diye dua ediyoruz ama bazı şahısların artık akıl sağlığından şüphe etmek gerektiğini düşünüyorum. Bunlar komple teorilerini de aşan, sağlıklı ruh haliyle yapılmış iddialar değil. Onlara acil şifalar diliyorum.

Gelip geçici insanlar dostluğu bozamaz
Fenerbahçe camiası Galatasaray camiasının ezeli rakibi ebedi dostudur. Gelip geçici insanların bu dostluğu bozmasına hiçbir yönetici müsaade etmez. Tahmin ediyorum ki ileride yeni Fenerbahçe Yönetim Kurulu, hem Galatasaray hem diğer rakipleriyle daha sağlıklı ilişkiler kuran bir yapıda olacaktır.

Aydınlar süreci mükemmel yönetti
Mehmet Ali Aydınlar dönemi süreci mükemmel yönetmiştir. Oluşan üst düzey kaosun içerisinde bir model oluşturmuştur. Türk futbolunun hem adaletli sonuçlar alınacağı hem varsa suçluların cezalandıracağı hem de Türk futbolunun sportif ve ekonomik bölümünün zarar görmeyeceği modelini oluşturup UEFA’ya kabul ettirmiştik. Bir takım mekanizmalar bunu geri teptirdiler, kısmet böyleymiş. Dönüp dolaşıp o noktaya gelmek zorundalar. Onun dışında bir model yoktu.

UEFA'ya telkinde bulundu mu?
Benim UEFA’ya bir telkinim olduğu iddiaları söz konusu değil. Ben etik ve dürüst bir insanım. Süreci etkilememe adına yalanlara dahi cevap vermedim. Bugünden sonra her bu tarz problemin cevabı belgeli olacak.

Gizli belge yollamadım
O dönem ki Yönetim Kurulu’nun almış olduğu kararın UEFA’ya bildirilme durumu hakkında ise; Başkanvekili ve Genel Sekreter yetkileri bende olduğu için imza yetkilerine sahiptim. O yazı Türkiye ve diğer takımların lehine olan bir yazıdır. O yazıda diyor ki; Türkiye’de savcısının gizlilik konusundaki çalışmaları devam ediyor. Bu nedenle belgeler üzerinde çalışma yapılamıyor. Kişi ve kulüplerin sportif yargılanması için savunmalarının alınması gerekir. Gizlilik sürdüğü müddettçe biz bu yargılamayı yapamayız. Gizliliğe rağmen yargılamayı yapmaya kalkarsak Türk Ceza Kanunu’na göre hapis cezasıyla yargılanırız. Gizliliğin kalkmasını bekliyoruz. Ben de bu kararı kendi imzamla UEFA’ya bildirdim. Adil ve hukuken hata yapılmayacağını UEFA’ya bildirdik. Bunu gizli bir belge olarak lanse ediyorlar. Bizim internette yayınladığımız belge nasıl gizli olabilir? Onlar konuştukça ben belge çıkarmaya devam edeceğim. Ortada gizli belge yok. UEFA’ya verilen her belge onların talep ettiği belgeler. UEFA kademeli olarak tüm belgeleri istedi. Ama gizlilik varken bizim tarafımızdan hiçbir belge vermedik. Herşey gizlilik kalktıktan sonra UEFA’nın talebiyle gönderildi. Kurumlarda imza yetkililerin gönderdiği yazılar o kişilerin özel mektupları yoktur. O imza temsil nedeniyle atılır. Kurumsal nitelik taşır.