Osmanlı Türkçesi döneminde yoğunlaşan Arap diliyle etkileşimler yaşanmıştır. Bu etkileşimler göç, savaş, kültürel, dini gibi alanlarda da artınca bu iki dil birçok kelimeyi birbirlerinden ödünçlemişlerdir. Diller toplumların kültürünü büyük oranda yansıtır ve Türklerinin büyük çoğunluğunun dini inancından dolayı Arapçaya ilgisi oldukça fazladır. Dinin yanında Türk toplumunun inandığı kutsal kitabın da bu dilde olması bu etkileşime farklı bir boyut kazandırır. Bu yüzden tarih boyunca bu iki dil arasında yaşanan etkileşimi gözlemlemek mümkündür.
Lüzum kelimesi “lzm” kökünden gelen “luzūm” sözcüğünden dilimize alıntıdır. Türkçede bu kelimeyi herhangi bir şeyin gerekliliğini anlatmak için kullanırız. Eş anlamlı kelimeler birbirlerinin aynı veya benzer anlamlarını taşırlar. Lüzum kelimesinin eş anlamı kelimeler de cümle içinde büyük ölçüde lüzumun anlamını karşılar. Lüzum eş anlamlısı olan sözcükler:
Türkçeye yabancı kökenli giren kelimelerden bazıları Türkçenin anlamsal olarak ihtiyaç duyduğu kelimelerdir. Fakat bu durum her zaman böyle olmaz. Bazen Türkçede anlamsal karşılığı bulunmasına rağmen Türkçe yabancı bir dilden aynı veya benzer anlamlı bir kelimeyi ödünçler. Lüzumun eş anlamlısı olan "gereklik" ve "gereklilik" kelimesi Türkçenin Eski Türkçe döneminden var olan ve “kergek” kökünden evrilen kelimelerdir. Bu bağlamda Türkçenin sadece anlamsal olarak ihtiyaç duyduğu kelimeleri haznesine katmadığını ve dilde aynı veya benzer anlamlar barındıran kelimelerin zenginliğini görebiliriz.
Türkçede eş anlamlılık ilişkisi tam anlamıyla kelimeler arasında bir anlam aynılığını karşılamaz ve bu durum eş anlamlı kelimelerin kullanıldığı cümlelere göre sağlanabilir. Bu yüzden lüzumun eş anlamlısı kelimelerle kurulan cümlelerde anlamsal ilişkilerini kavramak için örnekleri inceleyebiliriz: