TEOG tartışmaları devam ederken gündeme bir de LYS YGS kalkıyor mu tartışmaları oturdu. Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamaları, TEOG'un yerine başka bir sınav sistemine çalışıldığını doğruladı ve şimdi de LYS YGS kalkıyor mu tartışmaları yaşanmaya başladı. Erdoğan, ABD'de gazetecilerin sorularına yanıt verirken; üniversite sınavı hakkında detaylı çalışmalarının olduğunu belirtti fakat LYS YGS kalkıyor veya kalkacak gibi bir ifade de çıkmadı.
ABD'deki bu açıklamaların ardından şimdi de LYS YGS kalkıyor mu sorusu soruluyor. Henüz somut bir veri olmasa da 'üniversite sınavı ile ilgili çalışmalarımız var' ifadesi, LYS YGS kalkıyor mu tartışmasını akıllara getirdi. Sosyal medyada gündem şu an TEOG'un yerine LYS YGS kalkıyor mu sorusu oldu.
New York'ta açıklama yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TEOG ile ilgili sorulara yanıt verirken; LYS YGS'nin adını vermese de üniversite sınavı ile ilgili çalışmalarının olduğunu söylemesiyle ortaya LYS YGS kalkıyor mu soruları çıktı. Erdoğan, TEOG sisteminin kaldırıldığını söyledi. Gazetecilerin yerine nasıl bir sistemin geleceğini sorması üzerine ise, "Bu konuyla ilgili olarak bir defa çocuklarımızı bindirilmiş kıtalar olarak görmek istemiyoruz. Bu imtihan kıskacı altında çocuklarımızın bitmesini, tükenmesini görmek istemiyoruz. Hazırlıklarımız var, bu hazırlıkların hepsini hükümetimiz, Milli Eğitim Bakanlığı vasıtasıyla zaten açıklayacaktır ama artık aileler, çocuklar rahat etsin, sadece kendi derslerine odaklansınlar. Gerek ortaöğretimde gerek lisede artık canla başla kendi performanslarını ortaya koyacaklar. Ona yoğunlaşarak üniversiteye de gidecekler."
Üniversiteye giriş sınavlarıyla ilgili bir değişiklik olup olmayacağı da sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "O da olacak, o konuda da çalışılıyor." açıklamasıyla LYS ve YGS kalkıyor mu tartışmaları başladı.
MEB bakanı İsmet Yılmazi TRT Haber'de bir söyleşi gerçekleştirdi ve şu ifadeler ortaya çıktı:
akan Yılmaz, çocukların 25 yaşına kadar sınavdan sınava koşturduğunu vurgulayarak, yeni sistemi bir ay içerisinde Bakanlar Kurulu’na sunacaklarını
söyledi. Bakan Yılmaz, “Onlar tamam derse hemen açıklarız, şu noktanın düzeltilmesi lazım derlerse, onu yaparız” dedi. TEOG’la ilgili sorulara da yanıt veren Bakan Yılmaz, özetle şunları söyledi:
BENİM DE TEOG'DAN GEÇMİŞ EVLADIM VAR
Önce ihtiyacı ortaya koyalım. Benim de TEOG’dan geçmiş evladım var, dolayısıyla veli olarak da TEOG’un ne olduğunu biliyoruz. Çocuklarımız gözümünüz önünde büyüyor ama bir yarıştan diğerine koşturuyor. Üniversite sınavı her zaman vardı, ancak bizim zamanımızda TEOG yoktu, şimdi o da var. TEOG’dan çıkıyor, YGS, LYS’ye giriyor, KPSS’ye giriyor, kurumların özel sınavına giriyor. 25 yaşına kadar bir spordan bir spora giriyor. Kitap okuyabiliyor mu? Sosyal etkinliğe katılabiliyor mu? Spor yapamadığı için obezite denilen bir sorun ortaya çıkıyor. Kitap okuyamadığı için kendini ifade edemeyen bir nesil ortaya çıkıyor.
Yaptıkları tek şey, internetle uğraşıyorlar. İnternet üzerinden oyunlarla biraz kendilerini normal akışın dışında bir şey yapıyoruz diyorlar. Bu sağlıklı nesil olabilir mi? Yeteneklerini tanısın, o doğrultuda eğitim alsın. Çok net olarak söylüyorum, Türkiye’nin şu anda eğitim seviyesi geçmiş yıllarda yapılandan kat kat iyidir. Nabi beyin ayak izlerini takip ediyorum, çok teşekkür ediyorum.
BEŞERİ SERMAYEMİZİ DEĞERLİ KILAN EĞİTİM
Şu anda kişi başına düşün milli gelirle dünyada 13’üncü sıradayız. Bunu nasıl sağladınız, altınınız, doğal gazınız yok. Beşeri sermayeniz var. Bunu değerli kılan tek şey eğitiminizdir. Türkiye’nin bu gerçeklerini görmeden her şey karanlıkmış gibi sis perdesi oluşturmak bizden
önceki görev yapan milli eğitim bakanlarına büyük haksızlık olur. Daha iyiye gideceğiz. Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmak istiyoruz. Nasıl? Yüksek teknolojiye, nitelikli bilgiye, bu bilgiyi ürüne dönüştürecek bilim insanına sahip olmak lazım.
BU YIL TEOG YOK
Sınavı yapmıyoruz bu yıl. Peki yerine ne gelecek? Eğitimle ilgili insanlar bana aktarıyorlar. Eğitimin kademeleri var, ilkokul, ortaokul, lise. Türkiye’de başarıyı yakaladık amenna. Ancak ilkokulda bir beceri verilmiyor, sırf ortaokula hazırlık yapılıyor. Ortaokulda bir beceri verilmiyor, sırf liseye hazırlık için. Beceri verilmiyor deniyor, bilgi verildiği için. Oysa ne yapılmalı? 12 yıllık zorunlu eğitimi getirdik, ancak ilkokulda kalsa dahi birtakım becerileri kazanmış olması lazım çocuğun. Ortaokulda bırakırsa, ilkokul ve o dönemki becerileri kazanmış olmalı. Liseye giderse eski becerilerin üzerine yenilerini koyarsan, üniversiteye gitmese dahi donanımlı insanların yetiştirilmesi lazım. Onu yapabiliyor muyuz? Öğrencilere beceri kazandırılması önemli.
ÖĞRENMEYİ ÖĞRENSİN İSTİYORUZ
Eğitimin ayrılmaz bir parçası ölçme değerlendirme. Bu olmadan evlatlarınızın hangi seviye olduğunu bilemezsiniz. Hangi seviyede bileceksiniz, sonra belli tutum, beceri kazandıracaksınız. Sonra ne kadar kazandırdığınızı ölçmeniz lazım. Bizdeki sistem, test. Mümkünse a, b, c; yani tek kelime konuşan bir nesilden… Aile içi iletişimin bile bozulduğu bir dönemdeyiz. Herkesin elinde bilgisayar, laptop, aynı odada farklı dünyalar yaşanıyor. İstiyoruz ki, daha iyi olsun. Kendisiyle, çevresiyle barışık olsun, mutlu, özgüveni olan insanların ülkesi olsun. Öğrenmeyi öğrensin diyoruz.
Bunu yaparken de kendi değerlerimiz var, 21’inci yüzyılın becerilerini çerçeve olarak almışız. Çocuklarımıza kazandırmak istediğimiz beceriler geleneksel, Avrupa Birliği ne kazandırıyorsa onu kazandırıyoruz.
Eğitimin kalitesini artırma gayreti, bu sınav sistemini değiştirme çabası doğurdu. Arkadaşlarımız çalışıyor, bir ay içinde Bakanlar Kurulu’na sunacağız. Onların vereceği karara göre velilerimizin, öğrencilerimizin önüne bir sonuç çıkaracağız. Onlar tamam derse hemen açıklarız. Şu noktanın düzeltilmesi lazım derlerse, onu yaparız.
Normalde biz bu dönemden itibaren başlamıştık, geçen yıllarda olmadığı kadar bu sene ilk defa sosyal, sportif, kültürel faaliyetlilerini kayıt altına alıyoruz. Evlatlarımızı sosyal, sportif faaliyetlerden kopmadan, mutlu bireyler olarak yetiştirmek istiyoruz. Bunu yapmak için de arkadaşlarımız çalışıyor.
Her okul kendisi sınav yapsın diyen var. Herkesin mahallesindeki okula alın, diyenler bulunuyor. Eskiden de öyleydi. Ankara Fen, İstanbul Erkek, Kabataş lisesi gibi okullara girebilmek için her iki matematik ve Türkçenizin 5 olması gerekiyor. Eğitim uzmanı diyor ki 85’in üzerinde olanlar girsin. Kimisi de diyor ki, açık uçlu soru sorun. Sınavı yapacak öğretmen bir başkası olacak, okuyacak kişi başkası olacak. Ancak sonuçta öğrencinin ne cevap verdiğini ailesine de gönderin ki o da bilsin. Bu da bir başka alternatif.