Türkiye Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul, Soma'nın Türkiye için önemli bir enerji kenti olduğunu söyledi.
Türkiye Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul, Genel Başkan Yardımcısı Mahir Yiğit, Genel Eğitim Sekreteri Ahmet Cümel, Toplu Sözleşme Sekreteri Hasan Hüseyin Gürbüz, Genel Sekreter Vedat Ünal ve Genel Eğitim ve Araştırma Sekreteri Hasan Hüseyin Yıldız ile birlikte bir dizi ziyaret yapmak için Soma'ya geldi. Ziyarete ilk olarak Türkiye Maden İşçileri Sendikası Ege Bölgesi Şubesi ile başlayan Akçul, Ege Bölgesi Şubesi Başkanı Tamer Küçükgençay ve yönetim kurulu tarafından karşılandı.
SOMA BİR EMEKÇİ KENTİ
Akçul, Soma ve ülke gündemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Kömürle çalışan termik santrallerin özelleştirilmesine karşı olduklarını hatırlatan Akçul, TKİ'nin bu ülkede, linyit kömürü sektörünün her açıdan lokomotifi olduğunu, bütünlüğünün korunması gerektiğinin, daha fazla yatırım yapılmasının, işçi alınması gereğinin altını çizdi. Akçul, bu konuda sendika olarak girişimlerini sürdüreceklerini belirtti.
Ziyarete ilişkin basın mensuplarını bilgilendiren Akçul, şöyle konuştu: "Soma'nın, işletmeler, kömür ile çalışan termik santralleri göz önüne alındığında, ülkemizin birkaç önemli yerli kaynağı ve üretim merkezlerinden biri olduğunu görürüz. Bu işletmelerde aynı zamanda binlerce maden işçisi çalışmaktadır. Bu durum Soma'yı aynı zamanda bir enerji üssünün yanı sıra bir emekçi, maden emekçisi kenti yapmaktadır."
SOMA ÖRGÜTLENME MERKEZİMİZ
Maden iş kolunda örgütsüz maden işçisi bırakmamayı temel hedef olarak belirlediklerini ifade eden Akçul, Türkiye Maden İşçileri Sendikası için Soma'nın aynı zamanda bir örgütlenme üssü niteliği taşıdığını belirtti.
Akçul, bir enerji ve örgütlenme üssü, maden emekçisi kenti konumundaki Soma'ya önem verdiklerini belirterek "bunun somut sonucu olarak tüm yönetim kurulumuzla beraber yoğun bir görüşme programı ile buradayız" dedi.
YANLIŞ DÜZELTİLDİ
Türkiye Maden İşçileri Sendikası'nın çalışma yaşamı ve sendikacılık hareketindeki bazı gelişmeler ve temel sorunlar konusundaki görüşlerini de anlatan Akçul, şunları söyledi: "Yer altı maden emekçilerine sendikamızın ve konfederasyonumuz Türk-İş'in Sosyal Güvenlik Kurumu düzeyinde yaptığı yoğun girişim ve çalışmalar sonucu elde edilen bir kazanım, gelişme haberi ile bir müjde ile başlamak istiyorum. Bilindiği gibi yeraltı işlerinde çalışan sigortalıların yeraltı maden işlerinde çalıştıkları bilfiil hizmet süresi zamanının tamamı değil de, yarısı emeklilik yaşından düşülüyordu. Biz bunun 5510 sayılı yasaya aykırı bir uygulama olduğunu sürekli belirtiyorduk. Türk-İş bizim uyarılarımız üzerine harekete geçti ve gerekli girişimler SGK düzeyinde yapıldı ve bu yanlışın düzeltilmesi sağlandı. 18 Haziran tarihinde yapılan toplantıda fiili hizmet süresi zammının tamamının emeklilik yaşından düşürülmesi yani, yıl başına 90 gün değil de 180 gün düşüleceği kararına varılmıştır. Bu, yeraltında çile tüketen maden emekçileri açısından bir haksızlığın düzeltilmesi bazında önemli gördüğümüz bir sonuçtur."
Kıdem tazminatının işçi sınıfının en temel ve en köklü kazanımlarından biri olduğuna değinen Akçul, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kıdem tazminatı fonu kurulmasını ve kıdem tazminatının bu fondan ödenmesi doğrultusundaki hazırlıkları, bu hakkı işlevsiz kılmaya, budamaya yönelik girişim olarak görmekteyiz. Kıdem tazminatını etkisiz kılmaya yönelik bu girişimlere karşı Türk-İş'in genel kurullarında alınan genel grev kararları dahil işçi sınıfının bütün meşru, demokratik, kitlesel mücadele araçlarıyla, kararlı biçimde mücadele edilmesi görüşü ve kararlılığı içindeyiz. Bu kararlılığı bir kez daha Soma'da yönetim kurulu olarak yineliyoruz."
İŞ KOLU İSTATİSTİKLERİNİN AÇIKLANMASINI İSTİYORUZ
Akçul, 2821 sayılı sendikalar ile 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, grev ve lokavt yasalarını yeniden düzenleyen ve bir dizi yeni değişiklik öngören Toplu İş İlişkileri Yasasının TBMM'deki komisyon süreçleri tamamlandı. Ancak bu sürecin tamamlanmasına karşın genel kurula getirilip yasalaştırılmamakta, bekletilmektedir. Bu nedenle iş kolları istatistikleri açıklanamamakta, sendikalar iş kolu yetkisi alamamakta, onbinlerce işçiyi kapsayacak toplu iş sözleşmesi süreçlerinin başlatılamamasına yol açmaktadır. Soma'da da bu süreci bekleyen işçilerimiz var. Biz hükümetten bir an önce toplu iş istatistikleri yasa tasarısını yürürlüğe koymasını, iş kolu istatistiklerinin açıklanmasını istiyoruz."
TERMİK SANTRALLERİN ÖZELLEŞTİRİLMESİNE KARŞIYIZ
Enerji dağıtım ünitelerinin ardından termik santrallerin özelleştirilmesinin gündemde olduğunu belirten Akçul, şunları söyledi: "İlk planda özelleştirilecek termik santrallerin içinde kömür ile çalışan termik santraller de yer alıyor. Dolayısıyla bu santrallere kömür veren Türkiye Kömür İşletmeleri(TKİ) işletmelerinin de termik santrali alan şirkete devri gündemdedir. Biz bu özelleştirme sürecine karşıyız. Bu özelleştirmeye karşı iş kolumuzdaki meslek odaları ve eğer platformlarda yer alırsa işçi sendikalarıyla birlikte bir çalışmanın, çabanın, meşru demokratik mücadelenin içine gireceğiz. Bu özelleştirmenin yanlışlığını, yerli enerji kaynağımız kömüre, enerji sektörüne, TKİ'ye, ülkemize ve halkımıza vereceği zararları, geleceğimizi karartacağını anlatacağız, mücadelemizi vereceğiz."
ÖZEL SEKTÖRE DEĞİL ÖZELLEŞTİRMEYE KARŞIYIZ
Sendika olarak yıllardır yineledikleri bir görüşleri olduğunu anlatan Akçul, şunları söyledi: "Biz özel sektöre değil, özelleştirmeye karşıyız. Yani, iş kolumuz özelinde de, özel sektörün gelişmesine, teşvik edilmesine, yatırım yapmasına, istihdam yaratmasına karşı olmadığımız gibi destekçisiyiz de.
Zaman zaman, iş kolumuzda örgütlü olduğumuz, olmadığımız özel sektör işletmelerine destek verilmesi için girişimlerde de bulunuyoruz. Ama biz özel sektörün kamu işletmelerinin aleyhine, onların özelleştirilmesi pahasına büyümesine karşıyız. Bunun bir kez daha altını çizmek istiyorum. Ve, TKİ'nin bu ülkede, linyit kömürü sektörünün her açıdan lokomotifi olduğunun, bütünlüğünün korunması gerektiğinin, daha fazla yatırım yapılmasının, işçi alınmasının gereğinin altını bir kez daha çizerken, bu konuda sendika olarak girişimlerimizi sürdürdüğümüzü belirtmek istiyorum. Kamu işletmelerine ihtiyacı olan yatırımların yapılmaması, personelin alınmamasının yıllardır uygulanan bir devlet politikası olmasına karşın çabalarımızı sürdürdüğümüzü ve sürdürmeye devam edeceğimizi belirtmek istiyorum."
SOMA'DA ÖRGÜTSÜZ İŞYERİ BIRAKMADIK
Soma'da örgütlenmede genel merkezin destekleriyle örgütsüz işyeri kalmadığını anlatan Küçükgençay da, "Verdiğiniz desteklerden ötürü bütün Soma maden işçileri adına teşekkür ediyorum. Sendika hizmet binamız yaklaşık 15 yıldan bu yana ciddi bir tadilat geçirmedi. Binamızda ciddi bir tadilata hazırlanıyoruz. Soma'nın merkezinde Soma'ya yakışan bir hizmet binası yapacağız" dedi.
Önlerinde iki tane ciddi bir toplu iş sözleşmesi olduğunu anlatan Güçükgençay, şunları söyledi: "Yaklaşık 8 bin işçimizin beklentileri var. Yeni yasayla ilgili 200 bin işçinin beklediği yasa bir türlü çıkmadı. Onunla ilgili bazı çalışmalar yapacağız. Genel Merkezle birlikte bununda üstesinden geleceğimize inanıyoruz. Biz 13 şube ve genel merkezimizle birlikte güçlü bir sendikayız. Bütün maden iş kollarında her türlü mücadeleye de hazırız. Genel Başkanımıza ve yönetim kuruluna yoğun programına rağmen bizleri onurlandırdıkları için teşekkür ediyorum."
Sendika ziyaretinin ardından kömür şirketleri, ELİ Müessesesi ve belediyeyi ziyaret eden sendika yöneticilerinin yarın Soma'dan ayrılacağı belirtildi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz