Şili’deki maden kazasından kurtulan 33 madencinin, mahsur kaldıkları 69 günde yaşadıklarını anlatmamaya söz vermesi, “eşcinsel ilişkiye mi girdiler” dedikodularına yol açtı. Madenci Sepulveda, “Bu koca bir yalan. Biz orada hayatta kalmaya çalışıyorduk” dedi.
[**
[**
**](http://video.mynet.com/habervideo/Ilk-kurtarilan-Silili-madenci/982282)
Şili’de 69 gün yerin 700 metre altında mahsur kaldıktan sonra geçen hafta büyük bir operasyonla yeryüzüne çıkarılan 33 madencinin sığınakta geçirdikleri günlerde yaşadıklarını gizli tutma kararı almaları iddiaları da beraberinde getirdi. İnternette ortaya atılan ardından haber sitelerinde yayılmaya başlayan madencilerin yerin altında “eşcinsel ilişkiye girdikleri” iddiaları hasta yatağındaki madencileri çileden çıkardı. Kurtarılmasının ardından yaptığı sempatik hareketlerle büyük ilgi çeken ve ‘Super Mario’ lakabı takılan Mario Sepulveda, hasta yatağından geçirdikleri 69 günü İngiliz Mail on Sunday gazetesine anlattı. Sepuldeva “Bizim akadaşlarımız arasında verdiğimiz ‘aşağıda olan aşağıda kalır’ sözünü içeride Brokeback Mountain (eşcinsel iki kovboyun hikayesini anlatan 2005 yapımı film) tipi ilişkiler yaşandığı için verdiğimizi söylüyorlarmış, biz aşağıda hayatta kalmaya çalışıyorduk seksi düşünecek halimiz yoktu. Aşağıda seks yaptığımız kesinlikle doğru değil” dedi.
‘Karımın başka birini bulacağını düşündüm’
“Bu sözü verdik çünkü bazı madenciler bebekler gibi ağladı günlerce yattıkları yerden hareket etmediler” diyen madenci, yaşadıklarını şöyle özetledi: “Hepimiz beraber bir şekilde öleceğimizi düşünüyorduk. Ailelerimize veda mektupları yazdık. Bize ulaşamadıkları 17 gün boyunca cehennemi yaşadık. Karımın güzel bir kadın olduğunu, benden sonra da birini bulabileceğini düşündüm. Ama çocuklarımın mutsuz olacağını düşünüp ağladım. Madenin değişik yerlerinde kurtarma faaliyetlerini gözlemek için sürekli nöbet bekledik.
Çalışma gruplarına ayrıldık. Aşağıdaki ağır araçların radyatörlerinin suyunu içerek hayatta kaldık. Ama yağlı bir suydu. Bir gün dolaşırken bir yeraltı su rezervi bulduk onunla da banyo yaptık. Bardaklarla su dökerek birbirimizi yıkadık. Madenin içi 33 dereceydi sürekli iç çamaşırlarımızla dolaşıyorduk. 3’üncü gün bütün fenerlerimizin pili bitti. Ama aküleri kullanarak şarj edebiliyorduk. Acil durum odasında bir tuvalet vardı ama birkaç gün sonra tıkandı. Sonra toprağa çukur kazıp tuvalet ihtiyacımızı gidermeye başladık.”
Kendilerine ilginin yoğun olduğunu ancak bunun zamanla azalacağını bildiğini söyleyen Sepulveda, “Şili’de bir televizyon şovu yapmam için teklif bile geldi. Ancak ben bir yıldız değilim. Ben bir madenciyim ve sanırım ömrümün sonuna kadar da öyle kalacağım” dedi.