Magazin terimleri ve Türkçe mealleri
Frikik, pişti olmak, sadece arkadaşız... Bu kelimeleri duyuyorsanız bir magazin programı izliyorsunuz demektir. İşte Magazin klişeleri...
Resmi anlamı aynı kıyafeti giymek anlamına geliyor.. Kıyafet marka olacak. Yanlız bu aslında biraz metafizik ve tam bir paralel evren durumu. Yani pişti aslında kağıt oyununda iki aynı kağıt üstüste gelince olur. Dikkat 'üstüste'... Şimdi mesela Grammy ödüllerinde bir Hollywood yıldızının giyidiği kıyafeti, aynı gecede başka bir Hollywood yıldızı giyse bu tam pişti olur evet...
Aynı kıyafeti 15 bin km uzakta İstanbul'da ev davetinde magazin ünlüsü bir hanım giyince nasıl 'pişti' oluyor biz anlayamadık. Mesela bir Amerikalı gazeteci Cameron Diaz'a gidip 'biliyormusunuz siz İstanbul'da altına işeyen çocuklar vakfı yararına verilen ev davetine giydiği kıyafet ile, şükufe hanımefendi ile, havalı pişti oldunuz ' dese Cameron hanım ne der düşününüz ve gülünüz..
Bu bir seyahatten gelip, durup dinlenmeden geceye akmak demek. Kardeşim aceleniz ne? Dur bi dinlen soluklan.. Bu ne sosyallik hastalığıdır? Tabii aslında bunun açıklaması şudur : Gezmek tozmak öyle bir müptelalık halini almıştır ki ev basar bazılarına, üstüne üstüne gelir.. Çünkü aslında... Bir çok çift içlerindeki boşluğu doldurabilmek için hababam seyahate gezmeye geceye akarlar. Çünkü ancak bu şekilde herkes birbirne katlanabilir.
Başka türlü 2 haftalık Güney Amerika seyahatinden gelen bir insanın aynı akşam saç baş yaptırıp gece elbisesi full makyaj yüksek topukla bir davete gidebilmesi açıklanamaz. Allah kuvvet versin... ne diyelim... zor zenaat.
Magazin basınında genelde şarkıcılar için yazılan bir yorumdur. Hatun dekolteyi basmış ve de sesinin kötülüğünü unutturabilmiş demenin kibarcasıdır.. Bugün Sezen Aksu dekolte yapsa kimin umurunda ? kadının sesi 7 cihana yeter.
Ses kötüyse öyle bir açılır saçılırsın göze hitap eder, erkekleri hipnotize eder kadınları kıskandırırsın ki sonra ya bu kadın rumeli türküleri mi yoksa Ferdi'den aryalar mı söyledi' hatırlamazsın bile.. Ne demişler key serağ serağ serağ.
Evet son derece sıcak bir yorum.. İçinde hem dost hem yanlız bırakmama geçen bir cümle ne kadar insani değil mi? Fakat o da ne? Magazini birazcık iyi takip ediyorsak hemen çakıyoruz durumu.. Bu dostlar hiç yanlız bırakmıyor galiba ?
5 magazin dergisinin yılda 52'şer tane sayısında bunlar hep beraberler.. Yani ayrılmıyorlar ki nasıl yanlız bıraksınlar.. Yani ekip aynı ekip olunca 'yanlız bırakmadı' nasıl oluyor matematik olarak pek anlayamadık? Ayrıca sabah akşam berabersiniz ne hasreti?
İşte yorumların incisi, medarı iftiharımız cahil medyamızın gözbebeği harika hamaset örnekleri.. Hep birileri şu Hollywood'a gitti de biz o filmleri mi göremedik anlamadık? Sanırsınız ki Hollywood aslında bize muzip oyunlar oynuyor ve ya hep bizim aktörlerin, artistlerin peşindeler ya da Hollywood yıldızları Türk filmlerinde oynamayı planlıyor.. Bilmesek yiyeceğiz.. Fesupanallah..!!
Biz biliyorsunuz danıel Craıg'ı Almancı rolünde de oynattık (meğer Edirne'nin ötesini gördüğü şüpheli bir yönetmen kardeşimiz Danıel'e rolu teklif etmeyi planlamışmış..) Nicole Kidman Safiye Sultan olacaktı.. Ya da isimlerini sayarak kırmalayım bir sürü sanatçı kardeşimiz Hollywood'a gidecekti.. Bekliyoruz.
Kardeşim amma hızlıymışsın... Sen değilmiydin iki hafta önce yanındaki için hayatımın aşkı ruh ikizi yolun sonu şeklinde yorumlar yapan ? Ee ne oldu? 'Aşk' dediğin her hafta değişik yöne yelken açılacak bişey mi? O senin dediğin "windsurf".
Şipşak.. Bi de bu yelkenler hep aynı 100 kişi için açılıyor nedense? İsimler yüzler hep aynı olunca 'yeni aşka yelken açtı' gibi tazelik kokan yorumlar üstü süper, altını çevirince çürüğü görünen şeftali gibi oluyor !! Ayrıca her el ele tutuşanı 'aşk' diye yazmayın be el insaf... Biraz rahat verin.
Dostça konuşarak ayrıldık, o hala insan olarak çok sevdiğim biri - Bu açıklamanın bir formülü vardır... Meali iki durumda değişir:
1) Açıklamayı kadın yaptıysa :
Adam: Olay çıkmadan hatundan tereyağından kıl çeker ayrılabildim helal olsun bana..
Kadın: Demek evlenmek deyince ayrılırısın benden ha? Bi olay soğusun, arkadaşça bir sohbet gecesi seni kafalayıp hamile kalayım da gör...
2) Açıklamayı adam yaptıysa :
Adam: Boynuzlandığı için acısından konuşacak durumda değilim..!!
Kadın: Daha iyi bir kısmet bulduğum için seni bırakıyorum...!!!
Bu da ne? Kerime Nadir romanı mı bu? Bu haber mi yani? Ayrıca sevgililer saçsaça başbaşa olsa haber olur bak (bkz.Demet-Önder)
Bunun magazin haberi, tarafını anlayamadık.. Hava durumu gibi.. saat 10:35 sevgililer hala birbirini seviyor?
İşte buna hastayız... Yakalanmak'ın Türk dil kurumu sözlük karşılığına bakıyoruz:
1. Yakalama işi yapılmak, ele geçirilmek.
2. birinin kendisini zor duruma düşürecek bir şeyi, bir suçu ortaya çıkmak.
3. Bir hastalığa, karşılaşmak istenilmeyen birine veya kötü bir duruma tutulmak.
Kardeşim iki bekar insanın bir kafede çay içmesi veya tatilde denize girerken bikini ile denize girmesi'nin nesi yakalanmak'? Suç mu işliyorlar? Yoksa iddiaya mı girdiler bizi böyle çekemezsiniz diye? Böyle bir hasta yaklaşım olur mu?
Birlikte olduğundan şüphe edilen ve 'yakalanan' ( Çok korktuk..! titriyoruz) bir çiftin yaptığı açıklamadır.
Bunun açıklaması iki türlü : Ya 'herhalde birlikte olsak size söylecek halimiz yok' ya da 'şimdilik takılıcaz kimya tutarsa birlikte oluruz' gibilerinden bir açık kapı bırakma durumu merak yaratma durumu vardır.. Söyleyen de söylenen de bilir bunu.. pembe tavşan durumudur.. hiç yokken bile akla şüphe düşüren bir açıklamadır..
Burada haberci magazinci oluyor.. ilgi odağı da üstüne üşüşme, lokanta çıkışı zaten çakırkeyif olan birinin burnuna mikrofon tepesine de 1000 wattlık ışığı dayayıp saçma sapan sorular sormak anlamına gelir.
Bu konuda Hülya Avşar ve Demet Akalın'ın üstün hazır cevaplık yeteneği vardır. Onlar hep habercilerin ilgi odağı olmalarına rağmen hep güleryüzlü sabırlı olabilirler.
Bu yabancı misafir(ler)in İstanbul'un İstinye Park, Lucca ve Reina gibi tarihi ve doğal turistik güzelliklerinde gezdirilerek (çünkü garibim Helmut veya Clara nerelere gittiğini bilmemektedir, 'oo dis pleys is veri nays' diyerek sürüklenmektedir) magazincilere de bunun havasının atılmasıdır.. Genelde yanda gezdirilenin kim olduğu hakkında abartılı ifadeler kullanılır.
Adı sanı duyulmamış Avrupalıların (genelde nedense Lübnanlı olurlar) top-model, veliaht, milyarder vs. gibi asılsız bilgilerle tanıtılmasından amaçlanan bir yerde 'ben sandığınız gibi kıro değilim bakın-çatlayın' anlamına gelmektedir. Hele bir de gelen misafir gerçekten tanınmış ise iş basın toplantısı kıvamında partilere kadar gidebilir.. Üstelik arada Willem Defoe, Cameron Diaz, David Shcwimmer (üstelik Frıends'in en revaçta olduğu zaman) gibi gerçek yıldızları İstanbul'da gezdiren ama kimseye haber vermeden bunu yapan insanlar da vardır ...
Bu nasıl bir yaklaşımdır biz henüz çözemedik? Sosyete Kapalıçarşı'daki Nuruosmaniye kapısı gibi fiziksel bir kapımıdır ki oraya 'girilsin'? Ya da sosyete girdi denilebilmesi için 2 fotoğraf ikamatgahla birlikte bir yere mi başvuracağız?
Bizim ülkede hangi kritere göre karar verilir? Ayırca en önemlisi girişe nasıl karar verilir? Diyelim ki hakikaten bir grup insan var ve bunların adı sosyete.. o takdirde o insanlarla birlikte yılda en az 32 kere akşam çıkması, 22 öğlen papermoon yemeği ve 2 göcek 1 st.tropez tatili sonucunda sosyete girmiş olunur mu?
YİNE TÜRK DİL KURUMU'NA BAŞVURUYORUZ
ELİT : SEÇKİN :
1.Benzerleri arasında niteliklerinin yüksekliğiyle göze çarpan, üstün, mümtaz, güzide, mutena.
2. Bir toplumda saygın ve etkin mevkilerde bulunan ve toplumun eğitim, ekonomi, siyaset, askeriye, din, sanat vb. alanlarıyla ilgili etkinliklerin denetimini elinde tutan (kişi veya grup) 3) Bir toplumun büyük kesimini oluşturan halk kütlesi dışında kalan küçük bir aydın kesiminden oluşan kütle. bk. seçkin kültürü, halk.
