Magazin dünyasından renkli haberler ile dizilerden son dakika bilgileri burada..
Girne'deki Cratos Otel'de sahne alan Bülent Ersoy, programına başlamadan önce muhabirlerin sorularını yanıtladı.
Diva, neşesine açıklık getirdi: "Neşeliysem bilin ki aşk hayatım bomba gibi gidiyor. Ben mutlu olmayayım da kim olsun?
Yıldız Tilbe, tarihi kahramanların dizilerde farklı gösterildiğini söyledi.
Ünlü şarkıcı Yıldız Tilbe, tarihi kahramanların dizilerde farklı gösterildiğini söyleyerek Twitter'da tepki gösterdi. Özellikle Kanuni Sultan Süleyman ve Hürrem Sultan'ın hayatının anlatıldığı 'Muhteşem Yüzyıl' dizisini eleştiren şarkıcı şu yorumları yaptı: "Kanuni'nin yazdığı tek şiir hakkıyla çevrilse, beni ve diğer şarkı sözlerini utandırır. Onların derinliği, yüksekliği başka. Kanuni ile Hürrem'in aşkını hakkıyla anlatabilselerdi; izleyen herkes aşık olur, sevmeyi, sadakati öğrenirdi."
Tilbe şöyle devam etti: "Hürrem beş vakit namaz kılan, saçının telini eşinden başka bir adamın görmediği bir kadın; dizideki gibi memeleri dışarıda değil ki. Hürrem'in yaptırdığı aşevleri, baktığı kimsesizler saymakla bitmez. Osmanlı İmparatorluğu'nu Roma İmparatorluğu'yla karıştırıyolar galiba. Büyük Osmanlı evlatlarını, ahlak abidesi kadın ve erkeklerini, Allah'tan korkan padişahlarını tam tersi tanıtmaları hoş değil. Bunu başkası yapsa kızardık. Onların bu şekilde tanıtılması ağrıma gidiyor."
Hayatının senaryolaştırılmasını istemeyen Tilbe, Twitter'da şunları yazdı: "Hayatımın senaryolaştırılmasını yasaklıyorum. Şimdi ve 100 yıl sonra da... Dizideki kurgu, senaryo beni hiç ilgilendirmez. 'Ayşe'den esinlendim' deyip Maria anlatılmaz, öyle değil mi?"
Ceyda Düvenci blog yazamaya başladı. İlk yazısı duygu yüklüydü
Umutsuz Ev Kadınları dizisinde oynayan Ceyda Düvenci de blog yazarı oldu. Düvenci, Sihirli Kanatlarım adlı blog'undaki ilk yazısında yaşadığı zorlukları anlattı. İki yıl önce zor bir doğum yapan ve bebeği aylarca hastanede kalan Ceyda Düvenci yazısında, "Hayatımın en zor 2 yılını atlattım, derin yaralarla... Çocuğumla sınandım, sevdiklerimi kaybettim ardı ardına, güçsüz, nefessiz kaldım" şeklinde yazdı.
İşte o ağlatan yazı:
"Zor günlerden geçiyoruz. Gerek ülke, gerekse birey olarak. Ne okuduklarımız mutlu ediyor bizi, ne dinlediklerimiz. Paylaşmak istediğim şeyler içinse hayat koşuşturması, mücadelesi ve zorunluluklarından zaman yok...
2012 her şeyi gözden, yürekten geçirdiğimiz bir yıl oldu. Düşüncelerin bol olduğu, her şeyi tarttığımız, kararlar aldığımız, yollar çiziğimiz, kayıplar yaşadığımız, nefessiz kaldığımız...
Belki yalnızlığı keşfettik, keyif aldık; yapacaklarımızı fark ettik, peşinden gitmek istedik; dar geldi durduğumuz yerler, başka yerlerde olmak istedik, kendimiz için yaşamak istedik; becerdik ya da beceremedik, sahip olduklarımızı fark ettik, hayat güzelliklerini sundu şükür ettik, hayat zorluklarını sundu ve biz güçsüz aldık...
Hayatımın en zor 2 yılını atlattım, derin yaralarla...
Çocuğumla sınandım, sevdiklerimi kaybettim ardı ardına, güçsüz, nefessiz kaldım...
Bunları neden mi yazdım şimdi sana? Dedim ya, ilk yazımda hayatın her anı bir melodi.