Aynur Tartan'ın sunduğu 'Burada Hayat Var'a oyuncu-sunucu Şoray Uzun konuk oldu. Uzun, İstanbul'a nasıl geldiğini, nerede eğitim gördüğünü ve ünlü olma hikayesini şöyle anlattı:
Aynur Tartan'ın sunduğu 'Burada Hayat Var'a oyuncu-sunucu Şoray Uzun konuk oldu. Uzun, İstanbul'a nasıl geldiğini, nerede eğitim gördüğünü ve ünlü olma hikayesini şöyle anlattı:
"Adana'dan çıkmak zinhar benim fikrim değildi. Babam tır şöförüydü. İstanbul'daydı garaj. Sonra bir gün Annem mahalledekilerin gazıyla babamı basmaya gelmiş.
Allah'tan babam o sırada şanzımanın altında uğraşıyormuş. Çıkmış yağ, kir, pas içinde. İstanbul'dan geldi annem, çok mutlu. Ardından biz buraya geldik, ben pilot olacaktım. Çünkü 74 yılında Kıbrıs Barış Harekatı'nda İncirlik Üssü'ne 18 km mesafedeydik. Çocukluğum benim jetleri seyretmekle geçti.
Ben üniversite tercih sıralamasını öylesine yaptım, nasılsa Harp Okulu'na gireceğim diye.
İletişim Fakültesi'ne girdim, bir sene takılırım kendi yolumu çizerim dedim. Kader beni gazeteci yaptı. Babam madem gazetesi olacaksın, iyisini ol dedi, ben de Uğur Mumcu'ya öykündüm. Hiç bir panelini kaçırmadım, araştırmacı- gazeteci olacağım diye...
Olamadım, çünkü gazetecilik şefe çay götürmekle başlar. Fakat Adanalı bir üniversite öğrencisiyseniz şefe çay götürmezsiniz, bu sizi bozar. Ondan daha iyi olduğunuzdan değil bir şekilde kendinizi bir şekilde bir şey zannedersiniz.
Sonra Argos Kültür Sanat Dergisi'nde editör yardımcısı oldum. Editörümüz Selim İleri. Bana Bülent Oran Bey'le röportaj yap dedi. Oran, binin üzerinde sinema senaryosu yazmıştır, dünya rekorudur bu. Röportajı yaptım, deşifre ettim, yazdım. Sonra Bülent Bey'e de gösterdim. Aldı hemen yırttı, yıkıldım.
Bana 'Yarın gel al çocuğum röportajı' dedi. Gittim kendi kendine röportaj yapmış, satırı bana ait değil.
Selim Bey 'bu hayatımda gördüğüm en güzel en akıcı röportaj' dedi. Dönemin önemlli bir birimi beni 'Gelecek vaad eden en önemli gazetecisi' yazdı. Cumhuriyet Gazetesi de bunu haber yaptı. Zaten o röportaj görevi bana da verilmemişti bir bayan arkadaşımıza verilmişti. Ben orada da bir işler çevirdim.
Sonra Bilge Olgaç'la tanıştım. Bilge abla bana 'Sen oyunculuk yapmalısın. Başka hiç bir işte mutlu olamazsın' dediğini hatırlıyorum. O zaman İncirli'de inmem gerekiyordu, Sefaköy'e kadar gittim onunla. Çok etkilenmiştim sohbetinden."