Mahkeme: Telefondaki Fotoğraf Terör Örgütü Propagandası Değil

- DİYARBAKIR Adliyesi önünde selfie çekerken gözaltına alınan, telefonunda Abdullah Öcalan ve PKK terör örgütü mensuplarının fotoğrafları bulununca 'terör örgütü propagandası yapmak' suçlamasıyla hakkında 5 yıl hapis cezası istemiyle dava açılan belediye işçisi İhsan Acar, beraat etti. Gerekçeli kararını açıklayan mahkeme, sanığın kendi kişisel kullanımında olan telefonunda propaganda içerir nitelikteki fotoğraf ve video bulundurmasının, terör örgütü propagandası suçunun unsurlarını oluşturmadığı ifade edildi.
Büyükşehir Belediyesi DİSKİ Genel Müdürlüğü'nde işçi olarak çalışan 36 yaşındaki İhsan Acar, 4 Şubat 2016 günü sayaç okuma işini bitirdikten sonra yurt dışında yaşayan akrabasının boşanma davasını sormak için adliyeye gitti. Amirlerinin az sayaç okumasının sebebini soracağını düşünen Acar, bunu ispatlamak için cep telefonu ile adliye önünde selfie çekti. Daha sonra adliye binasına giren Acar, polis tarafından gözaltına alındı. Terörle Mücadele ekiplerine teslim edilen Acar'ın telefonuna da suç delili olarak el konuldu. Terörle Mücadele ve İstihbarat polisince 4 gün sorgulanan Acar, adliye binası ve güvenlik güçlerini fotoğraflayarak PKK/KCK terör örgütü adına istihbarat çalışması yapmakla suçlandı.
'AMİRLERİME ISPAT ETMEK İÇİN SELFİE ÇEKTİM'
Sorguda olay günü görevli olduğu bölgede su faturalarını keserek kapı önlerine bıraktığını belirten Acar, "Sonra yurt dışındaki akrabamın boşanma davasını sormak için adliyeye gittim. Amirlerimin mesai saati içinde yeteri kadar sayaç okumadığımı sorduklarında, nerede olduğumu ıspatlamak için adliye önünde selfie çektim. Terör örgütü ile bağlantım yok. Bu fotoğrafları PKK terör örgütü adına keşif veya istihbarat amacıyla çekmedim. Telefonumdaki diğer fotoğrafları ve videoları ben çekmedim, haber sitesinden indirdim. Çektiğim fotoğrafları PKK ile paylaşmadım" dedi.
SAVCI TUTUKLANMASINI TALEP ETTİ
Terörle Mücadele Şubesi'ndeki 4 günlük sorgunun ardından, 'PKK/KCK terör örgütü adına eylem ve faaliyette bulunmak' suçundan adliyeye çıkarılan Acar, 'örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme' ve 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçlarından tutuklama talebi ile Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi. İfadesi alınan Acar, hakkında kuvvetli suç şüphesi bulunması nedeniyle adli kontrole tabi tutulup, yurtdışına çıkış yasağı uygulanarak serbest bırakıldı.
5 YIL HAPİS İSTEMİ
Adliye önünde selfie çektiği için gözaltına alınan Acar'ın soruşturması bir yıl sonra tamamlanırken, iddianamede 'terör örgütü propagandası yapmak' suçundan 1 yıldan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianamede, Acar'ın adliye bahçesindeki polislerin fotoğrafını çektiğinin tespit edilmesi üzerine soruşturma başlatıldığı ve şüphelinin telefonuna el konulduğunu belirtildi. Telefonda yapılan incelemede, PKK terör örgütünün ele başının ve terör örgütü mensuplarının fotoğrafının bulunduğunu belirten savcı, incelemede YPG'lilerin çatışmalarına ait görüntülerin de tespit edildiğini kaydetti. Telefonda hendek ve barikat görüntüleri bulunduğunu ifade eden savcı, şüphelinin bu görüntüleri terör örgütünün propagandasını yapma amaçlı bulundurduğunu belirtti. Şüphelinin PKK terör örgütünün kullandığı şiddet ve tehdit içeren yöntemleri meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde görüntüleri cep telefonunda bulundurduğunu belirten savcı, Acar'ın cezalandırılmasını istedi.
İddianamenin kabul edilmesinin ardından dosya ile ilgili hazırlık duruşmasını yapan Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi, İhsan Acar'ın beraatine karar verdi.
Gerekçeli kararı açıklayan mahkeme, propaganda suçunun oluşabilmesi için propagandayı oluşturan söz, fiil ve davranışın başkalarına alenen ulaşmasının gerektiğini kaydetti. Acar'ın telefonunda bulundurduğu örgüt üyelerine ait fotoğraflar ile videoları başkalarıyla paylaştığına ilişkin delil bulunmadığını kaydeden mahkeme, sanığın kendi kişisel kullanımında olan telefonda propaganda içerir nitelikteki fotoğraf ve video bulundurmasının, terör örgütü propagandası suçunu oluşturmadığını belirtti.