Muğla’daki çıkan olaylarda hayatını kaybeden üniversitesi öğrencisi Şerzan Kurt'un davasına terör örgütü PKK damgasını vurdu. Sanık avukatlarının olayın PKK terör örgütünün ideolojisiyle çıkarıldığını söylemesi, davacı avukatlarının tepkisini çekti. Avukat Yıldırım Ak'ın "Bu karı-kız davası değil. PKK terör örgütünün ideolojisiyle ortaya çıkmıştır" demesi üzerine davacı avukatları tepki göstererek, Ak'tan böyle kesin ithamlarda bulunmaması ve mahkemenin de böyle konuşmasına izin vermemesini istedi. Karşılıklı sözlü tartışma, mahkemenin araya girmesiyle son buldu. Ancak sanık avukatı Ak'ın bu iddiaları tutanağa geçirilmedi. Maktul avukatları tarafından talep edilen gizli tanığın dinlenmesi kararının verildiği duruşmada, sanık Şahin, kendisinin bir siyasi komploya kurban edildiğini belirterek, iddianameyi hazırlayan savcı ile polisin ihmalleri olduğunu iddia etti.
Duruşmada söz alan maktul avukatlarından Nuri Mehmetoğlu, iddialarını sürdürdüklerini, sanığın birden fazla mermi attığını, tanıkların çoğunun da 5 ile 8 arasında bir rakam verdiğini belirterek, kuvvetli suç şüphesi olduğundan sanığın tutukluluk halinin devam etmesini istedi.
Maktul avukatlarından Erkan Şenses ise gizli tanığın olduğunu, mahkemede gerekli tertibatın kurularak söz konusu gizli tanığın bir an önce dinlenmesini istedi. Mahkeme, bu talebi olumlu buldu ve gizli tanığın dinlenmesine, bunun için gerekli tedbirlerin alınmasına karar verdi.
Duruşmada söz alan sanık avukatlarından Kemal Ertuğrul da müvekkilinin tutuksuz yargılanmasını istedi. Hazırlanan dosyaya sunulan 2 ayrı raporda müvekkilini suçlayan bir unsur olmadığını belirten Ertuğrul, bir görüntüde müvekkilinin havaya ateş ederek koştuğunu, koşarken sallandığı için elinin yere doğru düştüğünü kaydetti. Müvekkili ile ölen arasında bir husumet olmadığının altını çizen Ertuğrul, olayda başka silahların varlığının aşikar olduğunu, ayrıca maktulün ölüm sebebinin beyin olduğunun belinlendiğini vurguladı. Deliller kapsamında maktulün vücudunda mermi çekirdeği olmadığını, mahkemeye delil olarak sunulan söz konusu mermi çekirdeğinde ise maktulün DNA'sına rastlanmadığını belirtti.
"MUĞLA OLAYLARI TERÖR ÖRGÜTÜ ELEMANLARIYLA ÇIKARILDI VE ŞERZAN KURT ÖLDÜRÜLDÜ"
Duruşma sırasında ilginç olaylar da yaşandı. Sanık avukatlarının PKK terör örgütünün ideolojisiyle çıkarıldığını anlatması davacı avukatlarının sert tepkisini çekti. Avukat Yıldırım Ak'ın "Bu karı-kız davası değil. PKK terör örgütünün ideolojisiyle ortaya çıkmıştır" demesi üzerine davacı avukatları karşı çıkarak, Ak'tan böyle kesin ithamlarda bulunmamasını, mahkemenin de buna müdahale etmesini istedi. Karşılıklı sözlü tartışmaya mahkeme heyeti araya girerek son verdi.
Avukat AK, olayın terör örgütü sempatizanları elemanlarıyla çıkarıldığını ve Şerzan Kurt'un öldürüldüğünü, sonrasında ise suçun polise, askere atılmaya çalışıldığını belirterek, "Bunlar kabul edilemez." dedi. Ancak sanık avukatı Ak'ın bu iddiaları tutanağa geçirilmedi.
Olay günü maktul ile müvekkili arasındaki mesafenin 58 -60 metre olduğunu, buna göre sanığın silahından çıkan mermi ile maktulün yaralanmasının sıfır olduğunu ifade eden Ak, şöyle dedi: "Maktule taş ve sopalarla saldırı olmuştur. Maktulün başında 7 -8 cm uzunluğunda birkaç derin yara vardır. Dinlenen tanıklar ise yakın mesafeden ateş açıldığını belirtiyor. Yapılan keşifte de müvekkilimin atış noktası da maktule uzak olduğu sabitlenmiştir. Atışın müvekkilimizin silahından çıktığını belirten bir emare yoktur."
"BEN SİYASİ BİR KOMPLOYA KURBAN EDİLİYORUM"
Kendisinin bir siyasi komploya kurban edildiğini belirten tutuklu sanık Şahin, iddianameyi hazırlayan savcı ile polisin ihmallerinin olduğunu ileri sürdü. Avukatlarının beyanlarına aynen katıldığını ve hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini anlatan Şahin, olay günü 3 el ateş ettiğini, 2'sinin havaya, diğerinin ise kolu hafif düşük olduğu vaziyetteyken yaptığını anlattı. Bu merminin ağaç dallarına çarparak yere düşmüş olabileceğini aktaran Şahin, "Bu çekirdek olaydan bir hafta sonra alıp getirilerek ben suçlandım. Olayın meydana geldiği yerin kamera görüntüleri de kolluk tarafından (polis) alınmamıştır. Bir yıl sonra ilgili işyeri sahibi görüntülerin mevcut olduğunu söylediğini mahkemede belirmiştir. Hatta polise de görüntülerin mevcut olduğunu söylediğini mahkemede anlatmıştır. Buna rağmen emniyet ve savcılık tarafından görüntüler temin edilmemiştir." diye konuştu.
Gizli tanığın da yönlendirildiğini iddia eden Şahin, gizli tanığın aslında kendisini teşhis edemediğini vurgulayarak, "Daha sonra iddianameyi hazırlayan Cumhuriyet savcısı tarafından bana ait görüntüler, fotoğraflar gösterilerek gizli tanık beni teşhis etmiştir. Ayrıca olay yerindeki Yavuz Gezici ve Melike Tüzün, ilk andaki kamera görüntülerine takılan ifadelerinde olayı benim yapmadığımı belirten ifadeler, sözler söylemiştir. Soruşturma ve kovuşturmada eksiklikler vardır." dedi.
Tutuklu sanığın tahliye talebini reddeden mahkeme heyeti, gizli tanığın dinlenmesi ve eksik evrakın tamamlanması için duruşmayı ileriki bir tarihe erteledi.
Muğla'da yaklaşık iki yıl önce bir kız öğrenciye laf atma tartışmasıyla iki karşıt görüşlü öğrenci arasında tartışma çıkmış, olaylarda Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü 2. sınıf öğrencisi Şerzan Kurt ağır yaralanmıştı. Kurt, daha sonra hayatını yitirmiş, Muğla Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polis memuru Gültekin Şahin hakkında Muğla Ağır Ceza Mahkemesi'nde ''olası kasıtla nitelikli adam öldürme'' suçlamasıyla dava açılmıştı. Mahkeme, ilk duruşmada, güvenlik nedeniyle davanın Eskişehir'de görülmesine karar vermişti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz