Melik Gökçek, 2014 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yaptığı basın toplantısında, belediyenin aldığı otobüslerle ilgili bir Alman firmasından rüşvet aldığı iddiasında bulunan ve yine Ocak 2015'te benzer konularla ilgili hakkında sosyal medya hesabından paylaşımlarda bulunan Atilla Kart aleyhine ayrı ayrı 80 ve 50 bin liralık manevi tazminat davası açmış ve hakkında 'iftira ve hakaret' gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmuştu.
Ankara 20 ve 21. Asliye Hukuk mahkemelerinde devam eden yargılamalarda birleştirme kararı verilerek dosya birleştirilmişti. Yerel mahkeme, asıl dosya yönünden manevi tazminat talebini gerektirecek yasal şartların oluşmaması nedeniyle davanın reddine, birleşen dosya yönünden de taleplerin kısmen kabulüne kısmen reddine hükmederek, Kart'ı 15 bin lira tazminat ödemeye mahkum etmişti.
Tarafların İstinaf Mahkemesi’ne yaptıkları başvuru sonucu yeniden görülen davada kararı veren Ankara Bölge Adliyesi 25. Hukuk dairesi yerel mahkemenin kararını bozdu. Mahkeme kararında, 'davalının basın toplantısında ifadelerinin ifade ve düşünce özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini, sosyal medya hesaplarından paylaşımların ise tarafların karşılıklı iddia ve cevaplarından kaynaklandığını, davacının kişilik haklarının hedef alınmadığını, davacının siyasi kimliği nedeniyle daha ağır eleştirilere açık olması gerektiği ve paylaşımların eleştiri sınırları içinde kaldığı' değerlendirilmesi yapılarak, Kart'ın başvurusunu kabul ederek davaların reddine karar verdi.
(DHA)