Mahkemeden Saimbeyli Kızılağaç HES'e Yürütmeyi Durdurma Kararı

Adana 2. İdare Mahkemesi, Saimbeyli Kızılağaç köyünde kurulması planlanan hidroelektrik santralle (HES) ilgili yürütmeyi durdurma kararı verdi.

Çevre ve Tüketiciyi Koruma Derneği (ÇETKO), Adana Ziraat Mühendisleri Odası, Kızılağaç Civar Köyleri Dayanışma ve Kültür Derneği ve 3 köy sakini ‘lisans iptali’ ve ‘ÇED gerekli değildir’ kararının iptali için 4 dava açtı. Adana 2. İdare Mahkemesi 2011 / 2230 E. sayı ile görülen “ÇED gerekli değildir kararının iptaline” ilişkin dava dilekçesinde yürütmenin durdurulmasına hükmetti.

Davanın avukatı ve Adana Adana Barosu Çevre ve Kentleşme Komisyonu Başkanı İsmail Hakkı Atal, yaptığı yazılı açıklamada kararı, “Toroslar’da ilk HES zaferi” olarak değerlendirdi. Hükümetin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) yönetmeliğinde yaptığı son değişiklikle 25 megavata kadar olan santrallerin düzenlemenin dışında bırakıldığını belirten Atal, böylece ÇED sürecine tabi olmaksızın 25 megavata kadar olan her türlü HES projesine idarenin takdir hakkına bağlı olarak onay verilebildiğini söyledi. Davaya konu HES projesinin de 2,14 megavat olması nedeniyle ÇED’e gerek duyulmadan tüm lisans ve izinlerin verildiğini hatırlatan Atal, “Karadeniz’de 2 bin, Toroslar’da yüzlerce HES’in yapılmak istenildiği bugünlerde alınan kararın özellikle bölgede bir ilktir. Bu sebeple Doğu Akdeniz Bölgesi’nde toprağına, suyuna çocuklarının yaşam alanına sahip çıkmak isteyen bölge halkına bir örnek teşkil edeceğini düşünüyorum.” dedi.

Yürütmenin durdurulması kararının gerekçesinde özetle '...kalkınma hedefleri yanında, çevrenin korunması ve kirlenmemesi amacıyla, ekonomik faaliyet ve üretim metotlarının da elverişli teknoloji ve yöntemlerin seçilmesi ve uygulanması ilkesini öngördüğü kesin ve açıktır. Açıklanan nedenlerle hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden 2577 Sayılı Kanunun 27/ 2 maddesi uyarınca teminat alınmaksızın yürütmenin durdurulmasına oybirliğiyle karar verildi.' denildiğini ifade eden Atal, tarımı, sanayisi, üretimi bitmiş, bitirilmiş ülkede küresel enerji kartellerinin baskısıyla tek para kaynağı olarak görülen enerji sektörüne müthiş bir hücum başladığını savundu.

KIZILAĞAÇ KÖYÜ İÇİN ÇOK ŞEY FARK ETTİ

HES’lerin bir an önce yapılabilmesi için yeni çıkarılan yönetmeliklerle DSİ’nin denetim görevinin özel şirketlere verildiğine dikkat çeken Atal, şöyle devam etti: “Bu usulsüzlük ve denetimsizlik sonucunda Türkiye'nin her yerinde HES inşaatı faciaları ve heyelanlar sonucu işçi ölümleri oluyor. Nitekim Kozan'da denetimsiz HES inşaatında yaşanan facia sonrası 6 işçi öldü. Giresun Dereli’de yine denetimsiz bir HES inşaatında heyelan sonucu 4 işçi öldü. Şimdi yukarıda yürütmeyi durdurma kararı gerekçesinde bölgede heyelan olabileceği belirtiliyor. Yönetmelik değişikliğiyle DSİ, HES’lerle ilgili denetleme görevini yapamıyor. Ve HES inşaatları yıkımlara açık bir şekilde ne olursa olsun yapılmaya devam ediliyor.”

Saimbeyli ve Tufanbeyli’nde 30 civarında HES planlandığını aktaran İsmail Hakkı Atal, deneyimlerini Doğu Akdeniz’de HES’lerle ilgili dava açmak isteyen vatandaşlarla paylaşmaya hazır olduklarını açıkladı. Atal, “Belki böyle bir yıkım sürecinde sadece bir HES için alınan bu kararla ‘ne fark edecek ki’ diye içinizden geçiriyorsunuz. Saimbeyli Kızılağaç köyü için fark etti.” ifadesini kullandı.