İSTANBUL (İHA) - Batık Sümerbank'ın eski sahibi işadamı Hayyam Garipoğlu'nun makam şoförü Oktay Erdoğan, kurulan 2 paravan şirketin yönetim kurulu başkanı yapıldığını, imzası taklit edilerek bazı kararlar alındığını ileri sürerek, eski patronu ve şirketin muhasebecisi Serdar Altunbay hakkında dava açtı.
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) el koyduğu Sümerbank'ın eski patronu Hayyam Garipoğlu'nun, makam şoförü adına 2 şirket kurdurduğu iddia edildi. Garipoğlu'nun şoförü Oktay Erdoğan, bankaya el konulmasının ardından Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı'na başvurarak eski patronu ve muhasebe şefi Serdar Altunbay hakkında suç duyurusunda bulundu. 1999 yılında akrabası olan Serdar Altunbay'ın yönlendirmesiyle işten atılmamak için 2 şirketin yönetim kurulu başkanı olmayı kabul ettiğini söyleyen şoför Oktay Erdoğan, "FDC Elektronik A.Ş. ve Sümer Uluslararası A.Ş. adında 2 paravan şirketin tek imza yetkisine sahip yönetim kurulu başkanı yapıldım. Şirketlerin 21 Haziran 2000 tarihindeki olağan genel kurulunda ise benim adıma imzalar atılıp bazı önemli kararlar alınmış. Bu kararların altındaki imza bana ait değildir. Hayyam Garipoğlu, Serdar Altunbay veya şirketin çaycısı ya da odacısı tarafından atılmış olabilir. Çünkü o zamanlar insanlar işten atılmamak adına bilmedikleri evraklara imzalar atıyordu" iddiasında bulunarak şikayetçi oldu. Yapılan soruşturma sonucu Hayyam Garipoğlu ve Serdar Altunbay hakkında "evrakta sahtecilik" suçundan 3 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
Kadıköy 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın dünkü ilk duruşmasına şikayetçi Oktay Erdoğan ile sanık Serdar Altunbay katılırken, Hayyam Garipoğlu mahkeme salonuna gelmedi. Muhasebeci Altunbay ifadesinde suçlamaları reddederek, "İmza kesinlikle bana ait değil. Suçlamaya konu olağan yönetim kurulu toplantısında bulunmuyordum bile. Şimdilerde 1 milyar 200 milyon lira maaşla hayatımı idame ettirmeye çalışıyorum" dedi.
Şikayetçi Oktay Erdoğan ise, Altunbay yüzünden bu işe girdiğini, şirketlerin paravan olarak kullanıldığını, kendi adına atılan imzaların da şirketin çaycısı veya odacısı tarafından bile atılmış olabileceğini ileri sürdü. Erdoğan'ın bu sözleri hakimi kızdırdı. Şoför olarak görev yaptığı bir şirkette hangi nedenle yönetim kurulu başkanlığı gibi sorumluluk gerektiren bir işi kabul ettiğini soran mahkeme başkanı, "Hangi menfaatler karşılığı böyle bir işe girdin? Eğer menfaatin olmadıysa niye böyle bir görevi kabul ettin?" diyerek Erdoğan'ı azarladı. Mahkeme başkanı, Garipoğlu'nun bir sonraki duruşmada hazır olmasını ve imza örneklerinin alınarak bilirkişiye gönderilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
Duruşma çıkışı konuşan Erdoğan, görevi kabul ettiği için pişman olduğunu söyleyerek, "300 milyon maaşla çalışıyordum, işimi kaybetmemek adına böyle bir şeyi kabul ettim. Kim bilir benim adıma sahte imzalarla ne gibi işlemler yaptılar" dedi.