KADIN

Makattan kanama durumunda ne yapmalı?

Makattan kanama durumunda ne yapmalı?

Makattan kanama durumunda ne yapmalı?

Makattan kanama durumunda, hastalarımızın büyük bir çoğunluğu başlıca utanma duygusu nedeniyle, ya bir yakınından bilgi almakta, ya da bir eczaneye başvurarak gelişigüzel ilaç almayı tercih etmektedirler. Bu durum, tanıda gecikmeye sebep olmakta ve altta yatan hastalığın çoğu zaman ilerlemesine neden olmaktadır. Bu nedenle makattan kanama varlığında; doğru davranış, konunun uzmanı olan bir Genel Cerraha (kolorektal cerrah) başvurmak olmalıdır.

Şiddetli makattan kanaması olan bir hastada doktorların yaklaşımı nasıl olur?

  • Hastanın detaylı muayenesini takiben, kanamanın şiddeti anlaşılmaya çalışılır ve şiddetli olması halinde mide veya onikiparmak bağırsağından yani üst sindirim sisteminden gelip gelmediği anlaşılmaya çalışılır. Alt sindirim sistemi kanamalarının % 10’unun, üst sindirim sistemi kaynaklı olduğu bilinmektedir.

    • Bunun ardından, hastanın tansiyonu ve kan sayımı araştırılır ve bu değerlerde bir sorun görülmezse, kanamanın kaynağı anlaşılmaya çalışılır. Sıklıkla, hastaya serum ve bazen kan verilir.
  • Kanama kaynağının araştırılması: kolonoskopi, sintigrafi, anjiografi, enteroskopi (ince bağırsak endoskopisi) veya kapsül endoskopisi ile anlaşılabilir. Kolonoskopi alt sindirim sistemi kanamalarında % 74-82 oranında tanıya götürür. Kanama yeri % 75 oranında kalın bağırsak, % 10 oranında mide ve onikiparmak bağırsağı (duodenum), % 10 oranında ince bağırsaktır ve % 5 oranında ise bilinmemektedir. Bu durumda olguların % 20’sinde endoskopik enjeksiyon (skleroterapi), yakma (koagülasyon, argon, heater probe) veya klipleme gibi girişimlerde kanama % 70-80 oranında durdurulabilir.

  • Kolonoskopinin; bağırsak hazırlığı gerektirmesi, deneyime gereksinim duyulması, bağırsağı delme riskinin olması ve düşük oranda olsa bile sakinleştiriciye bağlı hayati risk olması gibi eksiklikleri vardır. Anjiografi ise aktif kanama varlığında yararlıdır, ancak % 10 gibi pıhtı oluşumu (trombo-emboli) ve böbrek yetersizliği gibi komplikasyon olasılığı vardır.

  • Şiddetli kanamalarda, atar damar içine kanayan damarı durdurmak için Vazopressin verilebilir veya anjiografi yapılarak kanamayı durdurmak için pıhtı oluşturucu cisimler ile kanayan damar tıkanabilir (embolizasyon). Bu embolizasyon girişimine bağlı olarak bağırsağın o bölümünün atar damarı tıkandığından bağırsakta gangren (çürüme) meydana geliyorken, günümüzde bu sorun küçük atardamarların tıkanabilmesi ile aşılmıştır.

  • Tüm bu olanaklara rağmen şiddetli alt sindirim sistemi kanaması olan hastaların % 10-25’inde ameliyatla kalın bağırsağın belirli bir bölümünün alınması (kolektomi girişimi) gerekebilir.

Soru ve görüşleriniz için: drkorhantaviloglu@mynet.com

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler