Makedonya Tetova Devlet Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Musa Musa, “Makedonya’da şu anda Müslümanları dışlayıcı bir politika yürütülmektedir. Her tarafta camiler yıkılıyor, saat kulelerinin üstüne haçlar konuluyor, Milli Eğitim tarafından medreselere izin verilmiyor” dedi.Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) İlahiyat Fakültesi tarafından “Balkanlar, İslam ve Türkiye” başlıklı bir konferans düzenlendi. Konferansa konuşmacı olarak Mevlana Değişim Programı ile OMÜ’de bulunan Makedonya Tetova Devlet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Qani Nesimi ve Doç. Dr. Musa Musa katıldı. İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinliğe, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Peker, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. Konuşmasında Balkanlar, Makedonya, İslam ve Türkiye konularına değinen Doç. Dr. Musa Musa, “Balkanlar bir yandan medeniyetler arası köprü görevi görürken, diğer yandan çatışma alanı olarak görülmüştür. Makedonya, Balkanlar’ın tam ortasındadır. Bu yüzden buraya küçük Balkan diyebiliriz. Makedonya çok küçük bir yer, yalnız problemleri çok büyük. Yaşadığı ana problem ise siyasi ve dini kimlik problemi olarak görülmektedir” dedi.“OSMANLI BALKANLAR’A DİNİ HOŞGÖRÜ, DİL HOŞGÖRÜSÜ, CAN GÜVENLİĞİ VE EKONOMİK RAHATLIK GETİRDİ”Makedonya’nın İslamiyet ile tanışma sürecini anlatan Doç. Dr. Musa, “Tarih kayıtlarına göre Makedonya’nın İslamiyet ile tanışma süreci 8., 10. yüzyıllarda başlamıştır. Bu süreç dört şekilde gerçekleşmiştir. Birincisi, Akdeniz üzerinden ticaret amacıyla gelen Müslümanlar, ikincisi Anadolu yoluyla gelenler, üçüncüsü Kafkasya’dan gelenler, sonuncusu ise Endülüs’ten gelen Müslümanlardır. Balkanlar’a gelip oraya yerleştirilmiş bazı aileler ve gruplar mevcuttur. Bunlara baktığımızda başta Kumanlar, Sarı Saltuklar, Türkler, Araplar ve Kürtler geliyor. Osmanlı Devleti içerisinde tamamen Müslüman olan ve Osmanlı Devleti’ne uyan bir millet vardır. Onlar da Boşnaklar’dır (Bogomiller). Aynı zamanda Osmanlı içerisinde Arnavutlar da bulunmuştur. Osmanlı’nın gelmesiyle Balkanlar’a dini hoşgörü, dil hoşgörüsü, can güvenliği ve ekonomik rahatlık gelmiştir. Osmanlı Devleti Balkanlar’ı işgal etmeyip kendi toprağına ilave etti ve kültürel, sanatsal eserler bıraktı. İslam dini olmasaydı Balkanlar, Makedonya ve Arnavutluk kalmaz hepsi Slavlaşırdı. Makedonya’da şu anda Müslümanları dışlayıcı bir politika yürütülmektedir. Her tarafta camiler yıkılıyor, saat kulelerinin üstüne haçlar konuluyor, Milli Eğitim tarafından medreselere izin verilmiyor” diye konuştu.“DİNİ KİMLİK HEM KÜLTÜRÜN HEM DE SOSYAL HAYATIN BİR PARÇASIDIR”Arnavutlar’ın sosyal ve dini kimlikleri konusuna değinen Qani Nesimi ise, “Balkanlar’ın Müslüman çoğunluğu şu an Arnavutlar’ın elindedir. Diğer dinlere sahip olan Arnavutlar’a öncülük edenler Müslüman Arnavutlardır. Makedonya’da, Sırbistan’da, Karadağ’da yaşayan Arnavutlar’ın yüzde 95’i ve üzeri genelde Müslümanlığı seçmişlerdir. Hem sosyal hem etnik kimliklerinde Müslümanlık vardır. Arnavutlar genelde milli ve dini konularda ikilemde kalabiliyorlar. Özlem çektiklerinden kendi vatanlarına böyle bir eksiklik yaşadıklarını düşünüyoruz. Dini kimlik hem kültürün hem de sosyal hayatın bir parçasıdır” dedi.Soru-cevap kısmının ardından İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Peker tarafından Prof. Dr. Qani Nesimi ve Doç. Dr. Musa Musa’ya hediyeler takdim edildi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz