Nasreddin Hoca ve hikayelerini gelecek nesillere aktarmak isteyen 68 yaşındaki Kapusuzoğlu, metal, kumaş ve deriden maket eşek yaptırdı.
"Alakaçan" ismini verdiği maket eşeği ve giydiği Nasreddin Hoca kıyafeti ile kent merkezindeki Lise ve Sarraflar caddeleri ile Cumhuriyet Meydanı'nda gezen Kapusuzoğlu, çocukları Nasreddin Hoca'nın hikayeleriyle buluşturuyor.
Gelen talepler üzerine ana sınıfı öğrencileriyle de buluşan Kapusuzoğlu, 2002'de emekli olduktan sonra derleme yapmaya, kitap ve senaryo yazmaya başladı.
"DÜNYA EDEBİYATI İÇİN DE ÇOK ÖNEMLİ BİR KARAKTER"
Ertuğrul Kapusuzoğlu, AA muhabirine, öğrencilerle Nasreddin Hoca oyunlarını sahnelediklerini söyledi.
UNESCO tarafından 1996-1997 yılının "Uluslararası Nasreddin Yılı" ilan edildiğini anımsatan Kapusuzoğlu, "Nasrettin Hoca bizim tahminlerimizin ötesinde dünya edebiyatı için de çok önemli bir karakter. 1208'de doğmuş, 1286'da ölmüş. Nasreddin Hoca, gülünecek komik bir adam değil. Nüktedan komiklik yapmaz. Nükteden çok zeki bir insandır. 'Ye kürküm ye' diyen insan komik değildir. Ayrıca Nasreddin Hoca filozoftur, bilim adamıdır, kadıdır. Nükte, zeka işidir. Nasreddin Hoca çok zekidir." dedi.
Kapusuzoğlu, her yaştan insana, öncelikle de okul öncesi çocuklara Nasreddin Hoca'nın adını öğretmeyi vazife edindiğini dile getirdi.
Ömrü yettiğince Nasreddin Hoca'yı oynamak ve seyrettirmek istediğini anlatan Kapusuzoğlu, "Kendimi Nasreddin Hoca'nın torunu gibi hissediyorum. Zaman zaman eşeğimi alıp Cumhuriyet Meydanı'na çıkıyorum. Çocuklar etrafımda toplanıyor, onları eşeğe bindiriyorum. Birinci vazifem, sadece Yozgat'ta değil, tüm Türkiye'de Nasreddin Hoca'yı çocuklara sevdirmektir." diye konuştu.
"NASREDDİN HOCA HALA İÇİMİZDE YAŞIYOR"
Kapusuzoğlu, Nasreddin Hoca ve eşeğinin vatandaşlardan ilgi gördüğünü, fotoğraf çektirip çocukların eşeğe bindiğini ifade etti.
Nasreddin Hoca'nın yanında eşeği olunca çok daha güzel olduğunu aktaran Kapusuzoğlu, şunları kaydetti:
"Nasreddin Hoca hem edebi hem kültürel hem tarihi bir şahsiyettir. Bir toplum milli kahramanlarını, devlet büyüklerini, edebiyat ve tarih büyüklerini bilmezse toplum olmaktan çıkar. Nasreddin Hoca, hiç unutulmaması gereken bir şahsiyet olduğu halde maalesef ki eskisi gibi tanınmıyor. Türk toplumu Fatih'i bilmeden olmaz. Nasreddin Hoca'yı da bilmeden olmaz. Nasreddin Hoca, savaşlar kazanan, zaferler kazanan bir devlet büyüğünden çok daha önemlidir. Savaş gelir geçer ama Nasreddin Hoca ebediyen yaşayacaktır, günlük hayata girecektir. Nasreddin Hoca hala içimizde yaşıyor, yaşatmalıyız da."
Kapusuzoğlu, kalan ömrünü Nasreddin Hoca'yı anlatarak, oynayarak geçireceğini ve bunda da başarılı olacağına inandığını sözlerine ekledi.
Cumhuriyet Meydanı'nda çocuğunu Nasreddin Hoca'nın eşeğine bindiren vatandaşlardan Nazan Ataman, "Kızım da eşeğe binmek istedi. Hocayı görünce de çok mutlu olduk. Fıkralarını da biliyordu. Fıkralarını da anlatmak istedi. Hocamıza teşekkür ediyoruz." dedi.
Yakup Aslan, Antalya'dan Yozgat'a geldiğini ve Ertuğrul beyin buradaki faaliyetlerini görünce iftihar ettiğini belirterek, "Kitapları, gelenek ve görenekleri, örf ve adetleriyle Nasreddin Hoca, Yozgat'ta bir hareket ve canlılık oluşturuyor. Yozgat'ta pek kültürel faaliyet olmuyor ama Ertuğrul beyin yoğun çabaları sayesinde bu oluyor. Ben kendisini kutluyorum." ifadesini kullandı.