- TMMOB Makina Mühendisleri Odası, 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu’nun geçmiş yıllarda olduğu gibi toplumsal çıkarları gözetmeyen antidemokratik bir nitelikle hazırlandığını ileri sürerek, “2017 yılı merkezi yönetim bütçe hedefleri, önceki bütçeler gibi yatırım ve kalkınma boyutlarından yoksun” olduğunu ileri sürdü.
TMMOB Makina Mühendisleri Odası Oda Başkanı Ali Ekber Çakar, yaptığı açıklamada, 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu’nun yürürlüğe girdiğini hatırlattı ve ekledi:
“Hükümetlerin sosyal sınıflara, toplumsal hak ve özgürlüklere ve demokrasiye ilişkin duruşlarının en çok somutlaştığı siyasal ve iktisadi bir belge niteliğinde olan Bütçe Kanunu, geçmiş yıllarda olduğu gibi toplumsal çıkarları gözetmeyen antidemokratik bir nitelikle hazırlanmıştır.”
Çakar, Bütçe Kanunu’nun antidemokratikliğine, Sayıştay denetiminin devre dışı bırakılması, ödenek harcamalarının yasal sınırların üzerinde kullanılması ve gizli tutulması, bütçe dışı fonların varlığı, bütçe dışı gelirler ile harcamaların, bütçenin denetim ve şeffaflık ilkeleriyle oluşturulup işletilmemesini örnek gösterdi.
2017 yılı merkezi yönetim bütçesi gelirlerinin 598 milyar lira olarak belirlendiğini bunun 564.7 milyar lirasının vergi gelirlerinden toplanmasının öngörüldüğüne değinen Çakar, “Giderleri 645.1 milyar lira olarak belirlenen bütçenin açığı da 2016 yılı tahmini olan 34.5 milyarı aşarak 46.9 milyar olarak belirlenmiştir. 2017 yılı merkezi yönetim bütçe hedefleri, önceki bütçeler gibi yatırım ve kalkınma boyutlarından yoksundur” dedi.
Çakar’ın açıklamasında bütçe eleştirileri şöyle sıralanıyor: * 2016 yılı bütçesinde bütçe büyüklüğü iki yılda yüzde 36’lık artış gerçekleşirken, Cumhurbaşkanlığı bütçesi Merkezi Yönetim Bütçesi toplamındaki artışın neredeyse iki katına yaklaşarak yüzde 63 artırılmıştır. Aynı şekilde Başbakanlık bütçesi yüzde 70 artırılmıştır. * Milli Eğitim Bakanlığı bütçesindeki artış sadece yüzde 37 ile sınırlı kalmıştır. MEB bütçesinin yüzde 69’unun personel giderleri, yüzde 11’inin sosyal güvenlik devlet primi giderleri olduğu ayrıca gözetilmelidir. * Eğitim yatırımlarına ayrılan pay açısından bakıldığında da 2002 yılından bu yana yüzde 17’den yüzde 8.5’a sert bir düşüş yaşandığı görülmektedir. Uluslararası eğitim bilgi ve becerilerine ilişkin ölçümlerde son sıralara düşen Türkiye’nin eğitim sistemindeki çürüme ve yozlaşmayı açıklayan durum bütçeye de yansımaktadır. * Özelleştirme ve piyasalaşmaya yönelik sağlık harcamalarında aynı görünüm mevcuttur. 2015-2017 yılları arasında Sağlık Bakanlığı bütçesinde yaklaşık 3 milyarlık niceliksel artışa rağmen sağlık hizmetinin niteliğindeki gerileme her geçen gün daha ciddi sonuçlar üretmektedir. * Ulaştırma yatırımlarının birçoğu özelleştirme amaçlı üçüncü köprü ve havaalanı, Galataport, Haliçport, yüksek hızlı tren vb. projelere yöneliktir. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı bütçesindeki artış, ulaştırmanın bir kamu hizmeti olarak sunulması anlayışından uzak özelleştirmeler gözetilerek 24.1 milyar liraya çıkarılmıştır. * Adaletsiz vergi unsurlarından biri olan dolaylı vergilerin tüm vergi gelirlerine oranı yüzde 70’tir. Tek başına ÖTV’deki artış yüzde 14’e yakındır. * Toplumu dini politikalarla kuşatma ile “güvenlik”, “savunma/silahlanma” aygıtlarının harcamaları da bütçeler içinde önemli bir ağırlık oluşturmaktadır. Örneğin 2017 yılında MSB bütçesi 2015’e göre yüzde 26, MİT bütçesi yüzde 80, İçişleri Bakanlığı bütçesi yüzde 49,6 oranında artacaktır. Diyanet İşleri Başkanlığı’na ayrılan yaklaşık 6.8 milyar TL, aralarında ekonomi, kalkınma, enerji ve tabii kaynaklar, bilim sanayi ve teknoloji, çevre ve şehircilik, sağlık, kültür ve turizm bakanlıklarının da yer aldığı on bir bakanlığın her birine ayrılan bütçeden fazladır.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz