Malatya’da Cuma hutbesinde “Dilencilik” konusu anlatıarak, dilenciliğin dinimizce caiz olmadığı dile getirildi.
Malatya Müftülüğü Murakıbı İbrahim Gökkaya’nın “Dilencilik” konulu hutbesi bugün Cuma hutbesinde okundu.
Hutbede şunlar ifade edildi:
“Yüce dinimizin sadaka diye adlandırdığı maddi yardımlar, bu dünyada iyilerden olmak için bir vesile kılınmıştır. Bu durum ayet-i kerimede şöyle ifade olunur: “Birinize ölüm gelip de “Rabbim! Beni yakın bir süreye kadar ertelesen de sadaka versem, iyilerden olsam” diyeceği zaman gelmeden önce, size verdiğim rızıklardan sarfedin.”
Yardım etmeyi sadece zenginlere has kılmayan dinimiz, yeteri kadar malı olmayan mü’minlerin de yardım etme mutluluğunu tadabilmeleri için mü’min kardeşine gülümsemeyi sadaka saymış, moral dağıtarak insanların mutlu olmasına yardımcı olmayı da sevgili peygamberimizin diliyle övmüştür.
Yardımlaşmaya bu kadar önem veren dinimiz “veren el alan elden hayırlıdır” prensibi ile muhtaç olanlara yardım etmeyi herkesin gönlüne ilmik ilmik işlemiştir. Ancak her konuda olduğu gibi mü’minlerin yardım duyguları da zaman zaman suistimale maruz kalmaktadır. Hemen hemen her cami avlusunda her köşe başında karşımıza çıkan, “Allah rızası için, n’olur bi sadaka, Allah seni çoluğuna çocuğuna bağışlasın” gibi sözlerle insanların merhamet duygularını hedef alarak ihtiyacı olmadığı halde başkalarından istemeyi, dilenmeyi alışkanlık haline getiren insanları görmekteyiz. Oysa Efendimiz (s.a.s) şöyle buyurur: “Vallahi birinizin sabahleyin (ormana) giderek sırtı ile odun getirmesi; sonra onu satması... Birine el açmaktan kendisi için daha hayırlıdır. Dilenciliği adeta meslek haline getiren bu tür insanlar, bazen soğukta küçük bir çocuğu kullanarak analık babalık duygularımızı, bazen hastanede hastası olduğu iddiası ile hasta yakınlarımıza duyduğumuz merhamet duygularımızı, bazen de öğrencilik maskesi ile hamiyyetperver milletimizin ilme ve ilmi taleb eden talebelere olan sevgisini sömürmektedirler” denildi.
Hutbede daha sonra şunlar belirtildi:
“Müslüman feraset sahibidir. İyiyle kötüyü, doğruyla yanlışı, muhtaç olanla olmayanı ayırdedecek vasıftadır. O halde, yapacağımız yardımları gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak hususunda gösterdiğimiz duyarlılığı muhtaç olmayan kişileri dilencilik yapmaktan vazgeçirmek için de göstermeli, onları besleyen bu muslukları kesmenin de ferd olarak, toplum olarak bizlere düşen bir görev olduğunun bilinciyle hareket etmeliyiz. Rabbim bizleri, emeğinin karşılığı olmayan şeyleri başkalarından istemeyen, az da olsa devamlı yardım yapan, yaptığı yardımları gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştırabilen ve bu sayede iyilerden olan kullarından eylesin diyerek hutbemi bir hadisi şerif ile bitiriyorum.
" Kim muhtaç olmadığı halde halktan bir şey dilenirse, bu, yüzünde bir leke olur.”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz