Dün akşam saatlerinde bir grup asker tarafından konutundan alınarak başkent Bamako'ya 15 kilometre mesafedeki Kati garnizonuna götürülen Keita, devlet televizyonundan kısa bir konuşma yaptı.
Orduyu düzeltme konusunda başarısız olduğunu söyleyen Keita, 10-12 Temmuz'da düzenlenen gösterilerde yaşanan can kayıpları nedeniyle de pişmanlık duyduğunu dile getirdi.
Meclisi ve hükümeti de feshettiğini kaydeden Keita, "İktidarda kalmak adına kan dökülmesini istemiyorum." ifadesini kullandı.
ECOWAS'tan, görevinden istifa eden Cumhurbaşkanı İbrahim Boubacar Keita, Başbakan Boubou Cisse ile bazı bakanların alıkonulduğu darbe girişimine ilişkin ikinci açıklama geldi.
Açıklamada, ECOWAS'ın yaklaşık 2 aydır ülkedeki siyasi krize çözüm bulmak amacıyla arabuluculuk girişiminde bulunduğu hatırlatılarak, darbe girişiminin ülkede ve bölgede barış ile istikrar çabalarına olumsuz yansıyacağı kaydedildi.
Demokratik yollarla seçilmiş Keita hükümetinin darbe girişimiyle devrilmesinin şiddetle kınandığı açıklamada, ECOWAS'ın, darbe girişiminde bulunanların meşruiyetini kesinlikle reddettiği vurgulanarak, anayasal düzenin derhal yeniden tesis edilmesi istendi.
Ordunun Keita ve alıkonan diğer yetkililerin güvenliğinden sorumlu olduğu anımsatılarak, hepsinin derhal serbest bırakılması çağrısı yapıldı.
Anayasal düzen yeniden tesis edilene kadar Mali'nin, ECOWAS'ın tüm karar alma organlarındaki görevlerinin askıya alındığı kaydedildi.
ECOWAS'ın, üye ülkelerin, Mali ile tüm kara ve hava sınırlarını kapatmaya, ticari ilişkileri durdurmaya karar verdiği aktarıldı.
Darbe girişiminde bulunanlara ve işbirlikçilerine karşı yasal yaptırım uygulanması gerektiğinin altı çizilen açıklamada, anayasal düzenin tesisi için ülkeye üst düzey bir heyet gönderileceği bilgisi paylaşıldı.
ECOWAS'ın son açıklaması, Keita'nın istifa ettiğini duyurmasından dakikalar önce geldi.
Bamako yakınlarında bulunan Kati'deki askeri üste sabah saatlerinde hareketlilik yaşanmış ve askeri araçlar başkente ilerlemişti. Ordunun 2 gruba ayrıldığı, isyancı askerlerin yanı sıra Keita'nın emriyle hareket edenlerin de olduğu ifade edilmişti. Meclis Başkanı Moussa Timbine, Ekonomi ve Finans Bakanı Abdoulaye Daffe ve Dışişleri Bakanı Tieble Drame'nin alıkonulduğu belirtilmişti. Keita öğleden sonra bir grup asker tarafından alıkonularak Kati'deki üsse götürülmüştü.
Ülkede mayıs ayından bu yana muhalif gruplarla hükümet arasında ciddi çekişme yaşanıyordu.
Ülkede mayıstan bu yana düzenlenen Keita karşıtı gösterileri, Anayasa Mahkemesinin mart ve nisanda düzenlenen 2 turlu genel seçimin resmi sonuçlarını açıklarken, geçici sonuçlara göre seçilemeyen 31 vekilin kazandığını duyurması tetiklemişti.
Eski Yüksek İslam Konseyi (HCIM) Başkanı İmam Dicko'nun başını çektiği, muhalif siyasi partiler ve çok sayıda sivil toplum örgütünün oluşturduğu M5 RFP platformu, 5 ve 19 Haziran'da yüz binlerce kişinin katılımıyla geniş çaplı protesto gösterisi yapmıştı.
M5 RFP platformu, Keita'nın istifa etmeyeceğini duyurması üzerine "gösteri ve sivil itaatsizlik" çağrısında bulunmuştu.
Göstericiler, 10 Temmuz'da başlayan protestolarda, ulusal radyo ve televizyon binasını işgal ederek kentin ana yollarını kapatmış, çıkan olaylarda 11 kişi yaşamını yitirmiş, en az 124 kişi yaralanmıştı.
Keita, tansiyonu düşürmek için Anayasa Mahkemesini feshetmişti.
Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel,Twitter hesabından, Mali'deki askeri hareketliliğe yaptığı açıklamada AB'nin gelişmeleri yakından takip ettiğini belirtmişti. Michel, "Kriz ne kadar derin olursa olsun, darbe hiçbir zaman çözüm olmaz." değerlendirmesinde bulunmuştu.
Michel, AB'nin Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğunun (ECOWAS) krizden çıkış için attığı adımları tam desteklediğini ifade etmişti.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres açıklamasında "Mali Cumhurbaşkanı İbrahim Boubacar Keita ve kabine üyeleri derhal ve koşulsuz şekilde salıverilmeli" çağrısı yapmıştı.
Afrika Birliği (AfB) Komisyonu Başkanı Moussa Faki Mahamat, Mali'deki darbe girişiminde Cumhurbaşkanı İbrahim Boubacar Keita, Başbakan Boubou Cisse ve bazı bakanların alıkonulmasını kınamıştı.