Malikane sisteminin temel özellikleri arasında vergi toplama yetkisinin peşin ödeme ile verilmesi ve mültezimlerin bu hakka sahip olmalarının ömür boyu sürmesi bulunur. Bu sistem yerel yönetimlerin güçlenmesine, merkezi otoritenin zayıflamasına ve halk üzerinde ağır vergi baskılarının oluşmasına neden olmuştur.
Malikane sistemi, Osmanlı İmparatorluğu’nda 17. yüzyılın sonlarında, özellikle 1695 yılında uygulanmaya başlanmış bir vergi toplama yöntemidir. Bu sistem, Osmanlı Devleti’nin mali krizleri ve artan savaş giderleri nedeniyle hayata geçirilmiştir. Malikane sisteminde vergi toplama yetkisi, belirli bir bedel karşılığında özel kişilere yani “mültezim” adı verilen kişilere devredilirdi. Mültezimler genellikle peşin ödeme yaparak bu hakkı elde ederlerdi. Fakat bu hak ömür boyu verilse de miras yoluyla devredilemezdi.
Mültezimler yalnızca vergi toplamakla kalmaz aynı zamanda bulundukları bölgenin düzenini ve üretim faaliyetlerini de denetlemekle sorumlu olurlardı. Bu sistem devletin kısa vadede mali ihtiyaçlarını karşılamak için geliştirilmişti. Çünkü peşin ödeme sayesinde anında nakit akışı sağlanabiliyordu. Sistemin uzun vadede bazı olumsuz etkileri oldu. Mültezimlerin yerel düzeyde güç kazanarak merkezi otoriteyi zayıflatması, vergi toplama sürecinde halk üzerinde ağır baskılar kurması ve sosyal huzursuzluklara yol açması sistemin zayıf yönleriydi. Bu sebeplerle malikane sistemi Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde büyük sorunlara yol açmış ve zamanla terk edilmiştir.
Malikane sistemi, Osmanlı İmparatorluğu’nda vergi toplama işinin özel kişilere devredildiği bir düzenekti. Mültezim adı verilen kişiler, devlete peşin ödeme yaparak belirli bölgelerde vergi toplama hakkı kazanırlardı. Bu hak ömür boyu verilse de miras yoluyla devredilemezdi. Mültezimler vergi toplamanın yanı sıra bölgedeki düzeni ve üretimi de denetlemekle sorumluydular. Vergi toplama hakkı genellikle açık artırma usulüyle en yüksek teklifi veren kişiye verilirdi. Devletin mali ihtiyacını kısa vadede karşılarken aynı zamanda merkezi yönetimin zayıflamasına ve yerel güçlerin artmasına neden olabiliyordu.
Malikane sistemi, devletin gelirlerini peşin alarak mali istikrar sağlamayı amaçlasa da halk üzerinde baskılar yaratmış ve toplumsal huzursuzluklara yol açmıştır. Ayrıca mültezimlerin yerel düzeydeki güçlerini artırarak merkezi otoritenin zayıflamasına neden olması, uzun vadede sosyal ve ekonomik sorunları beraberinde getirmiştir. Mültezimler verimli toprakların korunmasına özen gösterse de ekonomik eşitsizlik ve sosyal uçurumlar artmış, bu durum Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde daha da belirginleşmiştir.
Malikane sistemi, Osmanlı İmparatorluğu’nda 17. yüzyılın sonlarında, özellikle 1695 yılında uygulanmaya başlanmıştır. Bu sistem Osmanlı maliyesinin Karlofça Antlaşması (1699) sonrasında artan savaş giderlerini karşılamak ve devletin mali yapısını güçlendirmek amacıyla hayata geçirilmiştir. 18. yüzyıl boyunca yaygın olarak uygulanan malikane sistemi, Osmanlı ekonomisinin önemli bir parçası olmuştur.
Malikane sistemi Osmanlı İmparatorluğu’nda 17. yüzyılın sonlarına doğru özellikle 1695 yılında uygulanmaya başlanmıştır. Osmanlı’nın mali yapısının zayıfladığı ve savaş giderlerinin arttığı dönemde Karlofça Antlaşması sonrası ortaya çıkmıştır.