Maliye Bakanı Şimşek, Hatay'da:

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "17 Aralık süreci aslında doğrudan doğruya iki şeyi hedef alıyor; Türkiye'nin istikrarı ve güven ortamı, bir de aslında Türkiye'nin geleceği, hepimizin geleceği açısından çok önemli olan çözüm süreci" dedi. Bakan Şimşek, İskenderun ilçesinde özel bir işletmede düzenlenen kahvaltı programında, Kürtçe olarak başladığı konuşmasında, 10 yıl önce bu konuşmayı yapması halinde yaka paça alıp götürüleceğini belirtti. Bu farklılıkların bir zenginlik olarak görülebilmesinin, hükümetlerinin yasaklarla mücadelesindeki mesafeyi göstermesi açısından son derece anlamlı olduğunu ifade eden Şimşek, 30 Mart'taki seçimin yerel seçimlerin ötesinde bir anlam taşıdığını bildirdi. Türkiye'de 11 yıldır devam eden siyasi istikrarın bir anlamda tehdit altında olduğunu dile getiren Şimşek, şunları söyledi: "17 Aralık süreci aslında doğrudan doğruya iki şeyi hedef alıyor; Türkiye'nin istikrarı ve güven ortamı, bir de aslında Türkiye'nin geleceği, hepimizin geleceği açısından çok önemli olan çözüm süreci. Çözüm sürece aslında Türkiye açısından çok kritik. Kaybettiğimiz 35-40 bin cana değer biçemeyiz. Kimisine göre 350 milyar dolar, kimisine göre 1 trilyon dolarlık kaynağı terörle mücadeleye harcadık. Şimdi, bu kaynağı hem bölgemiz hem Türkiyemiz için kalkınma, eğitim, altyapı, araştırma geliştirme için yani ülkenin bir bütün olarak ayağa kalkması için harcayacağız. Bu potansiyeli görüp rahatsız olanlar var. Çünkü Türkiye bu ağırlıklarından kurtulursa, kendi kaynağını milleti için harcamaya başlarsa ki, AK Parti hükümetleri döneminde böyle olmuştur, Türkiye'yi kimse tutamaz." 11 yıl önce uçurumun, iflasın eşiğinde olan ülkenin, kendi memuruna, işçisine borçlu durumda olduğunu anlatan Şimşek, o dönemde toplanan her 100 liralık verginin 86 lirasının faize harcandığını, AK Parti hükümetleriyle birlikte reformlar yapılarak bütçenin disiplin altına alınmasıyla vergi gelirlerinin yüzde 85'inin millete hizmet olarak sunulduğunu kaydetti. - Siyasi istikrarın önemi Siyasi istikrarın önemine değinen Şimşek, şöyle devam etti: "1990 yılında Türkiye'nin milli geliri 213 milyar dolardı, 2002'nin sonunda milli gelir 230 milyar dolar. Yani yerimizde saymışız, dünya hızla ilerlemiş. 2013 yılında, siyasi istikrar sayesinde son 60 yılın en büyük küresel krizine rağmen Türkiye'ye, 230 milyar dolardan aldığı milli gelirini, 820 milyar doların üzerine çıkardı. Bunun sürdürülmesi lazım. 2002 yılında Türkiye'de kişi başına milli gelir, Avrupa Birliği ortalamasının yüzde 37'siydi. Geçen sene Türkiye'de kişi başı milli gelir, Avrupa Birliği'nin yüzde 59'una çıktı. Siyasi istikrar, çok çok anlamlı, önemli. Çünkü istikrar olmadan bu ülkede reform yapılamıyor. İstikrar olmadan Türkiye'nin önemli problemleri çözülemiyor. Kürt meselesi yıllarca bir güvenlik mesele olarak görüldü. Aslında bu sadece Türkiye'ye özgü değil. Bu Kafkaslarda da, Ortadoğu'da da, Afrika'da da, Çin'de de böyledir. Karmaşık etnik problemler kavgayla, şiddetle, baskıyla çözülmeye çalışıldı. İlk defa Türkiye ne yapıyor? Dünya için ilham kaynağı olacak inşallah. Gelin, bu sorunu kardeşlik hukuku içerisinde, birlik ve beraberliğimizi güçlendirerek çözelim. Daha çok demokrasi ve özgürlükle çözelim. Şimdi bu Türkiye'nin önüne açıyor, potansiyelini büyütüyor. Türkiye, bu huzur, kardeşlik ortamını devam ettirdiği müddetçe çok daha hızlı bir şekilde yoluna devam edecek." 17 Aralık operasyonunun yolsuzlukla mücadele meselesi olmadığını dile getiren Şimşek, "Çünkü yolsuzlukla mücadele meselesi olsaydı zaten beraber yapıyor olacaktık. Mesele Türkiye'nin istikrarı" dedi. Vatandaşlardan eski Adalet Bakanı ve AK Parti Hatay Büyükşehir Belediye Başkan adayı Sadullah Ergin'e destek vermelerini isteyen Şimşek, seçimden çıkacak sonucun siyasi istikrarın pekişmesine katkıda bulunacağını ya da tekrar bir kısır döngüye doğru bir sürece girileceğini vurguladı. Sadullah Ergin de AK Parti'nin 11 yıldır bu ülkeye önemli hizmetler yaptığını belirtti. AK Parti'nin gönül dünyalarına giden barikatları ortadan kaldırdığını ifade eden Ergin, 76 milyon ülke insanının kendisi gibi olabileceği, her bir bireyin kendi düşünceleriyle, örfü ve geleneğiyle, dini ve diliyle var olabileceği özgür bir Türkiye için büyük bir mücadele verdiklerini söyledi. Bakan Şimşek, daha sonra Akdeniz Vergi Dairesi ve Gümrük Müdürlüğünü ziyaret ederek çalışmalar hakkında bilgi aldı.