Osman İkiz
Stockholm
Malmö uzun zamandır şiddet yanlılarının cirit attığı bir kent haline geldi.
İki yıl önce Yahudileri tacizle başlayan tırmanış arkası kesilmeyen cinayetlere dönüştü.
Kendilerini tehdit altında gören Yahudilerin çoğu geçen yıl Malmö'yü terk etti.
Yahudileri taciz edenlerin kimler oldukları ortaya çıkarılamazken, kent temmuz ayından bu yana eli silahlı çetelerin cinayetlerine sahne olmaya başladı.
Elleri silahlı, yüzleri maskeli çeteler son olarak 1 Şubat gece yarısından sonra Malmö merkezindeki polis karakoluna bomba koydu.
Karakolun kapalı olduğu saatte patlayan bombanın tesiriyle binanın caddeye bakan duvarı tamamen yıkıldı.
Polis karakoluna bombalı saldırı Malmö'de panik yaratırken, ülke çapında endişeye yol açtı.
İskandinavya'nın itibarlı gazetesi Dagens Nyheter 2 Şubat tarihli nüshasının birinci sayfasını tümüyle Malmö'deki gelişmelere ayırdı.
Gazete ''Polis, tarihinin en büyük operasyonuna hazırlanıyor'' manşetli haberinde, takviye edilerek sayıları 200'e çıkan polis ekibinin, çetelere karşı büyük operasyona hazırlandığını bildirdi.
Gazetenin ''Artık yeter'' başlıklı başyazısında da, Malmö'nün silahlı çetelerden temizlenmesi gerektiği vurgulandı. Gazetenin dört tam sayfasında da son yedi aylık gelişmeler özetlendi.
Polisin verdiği bilgiye göre çete örgütlenmesi üç yıl önce başladı.
Danimarka'dan gelen organize gruplar Malmö'de yeni elemanlar kazanarak bölgeye yerleşti.
Polis şiddet çetelerinin faaliyet alanlarını açıklamıyor; ancak kaçak içki ve sigara satışının önleneceği, yasadışı faaliyet gösteren gizli kumar ve içki lokallerinin kapatılacağı yolundaki açıklamalardan, çetelerin bu alanlarda faaliyet gösterdikleri anlaşılıyor.
Cinayetlerin de bu alanlardaki çıkar çatışmalarından kaynaklandığı tahmin ediliyor.
Kaçak içki ve sigara satışı ile çetelerin rahatça hareket edebilmeleri sınır kontrollerinin kalkmasıyla açıklanıyor.
Gözlemcilere göre Malmö'nün Danimarkaya bir köprü ile bağlanması kaçakçılara büyük hareket olanağı sağlıyor.
Kaçakçılığı yöneten çetelerin kimler oldukları konusunda polisin herhangi bir açıklaması yok, ancak değişik nedenlerle, Rus mafyasının, Polonya mafyasının İsveç'te cirit attığı yolundaki açıklamalar, sigara ve içki kaçakçılığının da bu gruplar tarafından yönetildiği yorumlarına yol açıyor.
Bunların yanısıra değişik etnik kökenli göçmen gençlerin de zamanla çeteleşme yolunda ilerleme kaydettikleri, AB ülkeleri arasında kalkan sınır kotrollerinin bunların organize hareket olanaklarını artırdığına işaret ediliyor.
Malmö'de şiddet estiren çetelerden ikisinin Black Cobra ve Wolfpack adlarını taşıdıkları belirtiliyor.
Resmi açıklamalara göre, İsveç'te en fazla silah bulunan kent Malmö.
Malmö'deki silah sayısı Stockholm'ün üç, Göteborg'un da iki katı.
Adam başına silahlı saldırıda da Malmö diğer kentlerin çok önünde.
Silahlı saldırıların son beş yılda ikiye katlandığı Malmö'de 100 bin kişiye 13 silahlı saldırı düşüyor.
100 bin kişi üzerinden ifade edilen istatistiklere göre Stockholm'deki silahlı saldırı sayısı 4, Göteborg'da ise 6.
Bu arada sonuç alınamadığından dolayı soruşturma kesilerek rafa kaldırılan dosya sayısı bakımından da Malmö polis teşkilatının diğer bütün kentleri bir hayli geride bıraktığı açıklandı.
Cinayetler kadar silah sayısının fazlalığı da paniğe yol açıyor.
11 Ocak günü kentte düzenlenen protesto yürüyüşüne katılanlar, ellerinde beyaz güllerle ''Şiddete son'', ''Silahlara son'', ''Silah yasası değişssin'' diye slogan attılar.
Adalet bakanı ise radyo ve gazetelerde, dinleyici ve okurların sorularını yanıtlarken, yasalardan ve polisiye önlemlerden ziyade kentin psikolojik ve politik atmosferinden söz etti.
Her olayda varoş olarak söz edilen göçmen mahallerinin söz konusu edildiğine işaret eden bakan, beş yıldır aynı kişilerin yönettiği Malmö'de havanın değişmediğini söyledi. Bakanın sözleri Malmö Belediyesini yöneten sosyal demokratlara eleştiri olarak değerlendirildi.
Polisin çalışması da başarısız olarak nitelendi. Malmö polis müdürü ise cinayetlerin tanıkların ifade vermemesi yüzünden aydınlatılamadığını ileri sürdü.
''Eğer tanıklar gördüklerini anlatmazlarsa, kentin silahlı çetelerin denetimine girmesini kabul etmek zorundalar'' diye konuşan emniyet müdürünün açıklaması şaşkınlık yarattı.
Malmö'nün karşısındaki Danimarka'nın başkenti Kopenhag'da da bir Türk genci öldürüldü.
19 Ocak'da işlenen cinayet de aydınlatılamadı.
Olay Kopenhag'ın varlıklı kesiminin oturduğu Frederiksberg semtinde akşam 21.00 sularında meydana geldi.
Evine gitmekte olan Cem Aydın adlı 23 yaşındaki Türk gencine otomobillerinden inen yüzleri maskeli 8-10 kişi saldırdı.
Beyzbol sopalarıyla genci dövenler, otomobilleriyle olay yerinden kaçtılar. Hastaneye kaldırılan ağır yaralı Cem Aydın kurtarılamadı.
Polis saldırganların biri Ford, diğeri BMW marka otomobillerle olay yerinden kaçtıklarının saptandığını ancak kimliklerinin belirlenemediğini açıkladı.
Danimarka polisi de tıpkı İsveç polisi gibi cinayetin aydınlatılması için olayı görenlere polise başvurup ifade vermeleri yolunda çağrı yaptı.
Saldırganların kullandıkları otomobillerin renklerinin bile belli olmasına rağmen soruşturmada ilerleme kaydedilmemesi, Cem Aydın'ın ailesi ve arkadaş çevresinde tepkilere yol açtı.
Bazı gözlemcilere göre bu tür şiddet olaylarına alışık olmayan İskandinavlar, AB ülkeleri vatandaşları için kalkan sınır kontrolleri yüzünden Doğu Avrupa'dan serbestçe gelen organize suç şebekelerinin faaliyetlerini denetlemekte aciz kalıyor.