Maltepe’de yaklaşık 8 ay önce yaşanan olayda, Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç’ın akşam saatlerinde alkollü şekilde otomobil kullanırken önünde bulunan başka bir araca çarptığı iddia edildi. Kazaya karışan aracı kullanan Pınar Keskin, kaza sonrası yaşananları cep telefonu kamerasına kaydetti. Görüntülerin aylar sonra sosyal medyada yer almasının ardından, Pınar Keskin o gece yaşadıklarını anlattı.
Pınar Keskin, “Bu olay 26 Ağustos 2020 tarihinde gerçekleşti. Saat 21.30 civarlarındaydı. Araç benim değil, emanet bir araçtı. Arkadaşımız Deniz Beyin aracıydı. Arkadaşımızı iş çıkışı evine bıraktık. Eşime sahilde tur atıp evimize öyle geçelim dedim. Maltepe Sahil ışıklarda kırmızıda bekliyorduk. Arkamızdan bir araç süratle bize çarptı. Olayın şokuyla anlamadım ne olduğunu sonra araçtan indim. Arkadaki araçtan dumanlar çıkıyordu. Korktum geri çekildim, araç mı patlayacak diye. Sanırım sürücünün emniyet kemeri takılı değildi. Arkadan öne doğru geldi, sersemlemişti zaten. İnsani bir durum, 'geçmiş olsun bir şeyiniz var mı' demek için yanına yaklaştım. Bir anda etrafımı koruma ordusu sardı. Çekiştiriyorlar beni, 'aracı alın devam edin, yürüyün gidin' diyorlar. Araçta mevcut bir kaza var, araç emanet. Ben araç sahibine ne derim. Daha sonra arbede ediyorlar bize derken araçtan Ali Bey iniyor. Kendisini az çok basından gördüğüm için gözüm bir yerden ısırıyor gibi oldu. O esnada telefonumdan baktım, kimdir diye baktım Ali Kılıç. Emin oldum orada. Alkollüydü zaten ayakta duramıyordu. Fotoğraflardan da belli olduğu gibi önce bir beyefendi kolundaydı. Sonra ben koluna girdiğini söyleyince hemen kolundan çıktı. Adım adım farklı bir araca doğru ilerliyorlardı. Ali Bey’in yanında bir hanımefendi vardı, kendisi de korkmuştu panik halindeydi. Araca bindiler, ben araca doğru koştum, önden de bir fotoğraf almak isterken korumalar beni engelledi" dedi.
Ali Kılıç gittikten sonra fotoğrafçısının direksiyona oturduğunu belirten Keskin, “Öyle bir şey yok, aracı siz kullanmıyordunuz' dedim. Kendisi kullanıyor gibi süs verecekti ben buna müsaade etmedim. Tartışırken araçtan indi o esnada eşim araca bindi. Sağa sola bakarken orada bir cüzdan cüzdanın içinde Ali Kılıç, mazbata hepsini görmüş benim eşim. Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç olduğuna çok daha emin olduk. Hiç kimse orada olayı kabullenmek istemiyorlardı, olayı ört bas etmek istiyorlardı. Ben kendimi kanıtlayabilmem için video çektim. Videoyu silmemi istediler. Basına göndermeyin vesaire dediler. Size 300 bin lira verelim, kaza yapan aracı da alın dediler. Ben bunları kabul etmedim. Sıcağı sıcağına araç sahibini aradım. 'Bana Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç vurdu, olay yerine gelir misin çünkü Ali Bey olay yerinden kaçtı' dedim. Deniz Bey de arkadaşıyla geldi. Olayın ilk başından itibaren orada bir beyefendi vardı. O da çok yardımcı olmuştu, beyaz bir araçla gelmişti. Videolarda mevcut. Kendisinin nasıl alkollü olduğunu o da gördü. Nasıl anladınız alkollü olduğunu soracak olursanız, araçtan indiğinde alkol kokuyordu. 155’i aramıştım zaten polis geldi. Polis çok yardımcı oldu bize ama polise tutanak tutturmadılar. Polis bekledi tutanağı tutmak için ama ona da engel oldular. Ambulans geldi ona da engel oldular. Kazanın şiddetiyle emniyet kemerim takılı olmasına rağmen göğsüm direksiyona vurmuştu. Bununla ilgili ambulansa binerken beni geri çektiler. Bir şey yok diyerek polisi ve ambulansı gönderdiler. Deniz bey bana ‘Sen korkma biz anlaştık, ben bir miktar para aldım, konuyu kapat’ dedi. Sonra olay yerinden herkes ayrıldı, en son da biz ayrıldık" diye konuştu.
Bu olayın aylar sonra nasıl gündeme geldiğini bilmediğini kaydeden Keskin, "Video ve fotoğrafları ben orada silmiştim. Bunu basına ben sızdırmadım kesinlikle. Basına kimler ne şekilde sızdırdı onu hiç bilmiyorum. Olay basına düşünce fotoğrafçısı, kuzenim aracılığıyla bizi aradı. ‘Biz orada bu olayı kapatmıştık, belirli bir bedel ödenmişti. Siz neden bunu basın organlarına yaydınız, bakın biz bundan sonra neler yapıyoruz.’ dediler. Bu bence üstü kapalı bir tehdittir. Bana 'hukuki yönden hakkımızı arayacağız' deseler tamamdı. Kendimi kadın olarak koruyabilmek için emniyete gittim ve şikayet dilekçesi oluşturdum. Kuzenim üzerinden yoğun bir baskı oldu ifademi değiştirmemle ilgili. 'Ben yanlış görmüşüm Ali Kılıç değildi' diye video atmamı istediler. Ben bunu kabul etmedim. Bir de şunun altını çizmek istiyorum. Benim maddi durumum oldukça elverişli. Benim belediyenin bana teklif etmiş olduğu paraya gerçekten ihtiyacım yok. Bu para bana da verilmedi. Bu alışveriş içinde yokum. Kamuoyunda farklı bir algı yaratılmaya çalışılıyor. Sanki ben parayı almışım ve tutanağı tutturmamışım gibi. Böyle bir şey yok. Maalesef ki vermiş olduğu demeçler yanlış beyanlardır. Benim devletin kasasından çıkacak bir paraya ihtiyacım yok. Vatandaşın parası o. Bu parayı alanlar hesap versinler ben değil" şeklinde konuştu.
Pınar Keskin’e yardımcı olan aile yakını Coşkun Temel ise "Pınar beni aradı panik halinde, 'bana üstü kapalı bir şeyler söylüyorlar, çok korktum' dedi. Zaten ses tonundan da anlaşılıyordu. 'Eşinle benim yanıma gel' dedim. Olay Maltepe’de gerçekleştiği için biz Küçükyalı Polis Merkezi'ne gittik. İfademizi verdik. Konu nöbetçi savcılığa intikal etti. Biz bundan sonra Türkiye Cumhuriyeti'nin mahkemesine güveniyoruz" dedi.
DHA