Manavgat ormanları; alaca baykuş, ishak kuşu, peçeli baykuş, kulaklı orman baykuşu ve balık baykuşu olmak üzere 5 ender türe ev sahipliği yapıyor. Alageyiklerin de yaşam alanında bulunan Manavgat ormanlarında, 28 Temmuz'da 4 farklı noktada çıkan yangınlarda birçok canlı zarar gördü. Bölgede 10 gün boyunca süren orman yangınları, Türkiye'nin en büyük yangını olarak kayda geçti. Antalya Kuş Gözlem Topluluğu'ndan uzman veteriner hekim Gökçe Coşkun, orman yangınları nedeniyle yaban hayatın etkilendiğini anlattı. Yangın nedeniyle ekolojik dengenin de bozulduğunu aktaran Coşkun, yüksek derecede habitat kaybıyla karşı karşıya olunduğunu belirtti. Yaban hayvanlarının genellikle yangınlardan kaçarak kendilerini kurtardıklarını anlatan Coşkun, “Özellikle kuşlar ve memeliler alanları terk edebiliyor ancak daha küçük canlılar, böcekler, sürüngenler ne yazık ki aktif değiller ve kaçma olasılıkları düşük. Yangın birçok noktada oluştuğu ve iklim değişikliğiyle beraber daha şiddetli olduğu için ne yazık ki kuşlar ve memelilerin kaçabilme ihtimali olmasına rağmen bunlar da kaçamamış olabilir" dedi.
Manavgat havzasının faklı ekosistemi bir arada bulundurduğunu vurgulayan Gökçe Coşkun, kıyı kesimlerde çöl iklimi görülürken, ormanlıklarda kızılçam ekosistemi, yukarı kesimlerde ise soğuk iklimle karşılaşıldığını anlattı. Coşkun, “Alan içerisinde Oymapınar bölgesinin yanmış olması yaban hayatı için büyük etki yarattı çünkü Oymapınar, Türkiye'de 8 bölgede yaşamını sürdüren balık baykuşunun üreme alanıydı ve burada varlığını sürdürüyordu. Balık baykuşu ülkemiz için ender bir tür. Batıya en yakın balık baykuşu ülkemizde bulunuyor. Bunlardan birinin bulunduğu nokta şu an yanmış gözüküyor. Alana sarp teknelerle gidilebiliyor. Bu bizim için üzücü bir durum. Ne yazık ki alanın başka faktörlerle stres altında kalması, balık baykuşunun başka bir yere kaçamayacağı yönünde düşüncelerimiz var" diye konuştu.
Bölgeye 20 alageyiğin de bırakıldığını anlatan Gökçe Coşkun, bu alanın da yandığını söyleyerek, “Alageyiklerin daha yükseklere doğru, yanmayan bölgelere kaçmış olduğunu düşünüyoruz. Alageyikler de ülkemiz için oldukça ender tür. Bunların dışında ormanlarda çok sayıda kuş türü de yaşamakta. Özellikle alaca baykuşu, ishak kuşu bu bölgede bulunuyor. Karatavuklar orman içerisinde makilik alanda çok rastladığımız türler. Karatavukların hala yavruları çıkıyor, bu da oldukça önemli. Yangında birçok yavruyu ve yuvayı kaybettiğimiz öngörülebilir" dedi.
Yangın sonrası ilk yağmurlarda küllerin akarsulara karışacağını, bu nedenle kıyı ekosisteminin çok etkileneceğini söyleyen Coşkun, “Manavgat, bizim her yıl sürekli gözlem yaptığımız ve çöl koşarı, çöl kuyrukkakanı gibi ender türleri gözlemlediğimiz kıyı şeridi. Bu etki buradaki sulak alanı bozacağı için onunla bağlantılı kuş türlerini de etkileyecektir. Bundan dolayı onların da zarar göreceğini düşünüyoruz" diye konuştu.
Gökçe Coşkun, yaban hayatının etkilenmesi nedeniyle çevredeki ekosistemin de değişebileceğini vurguladı. Yangın sonrasında ağaçlandırmanın hemen yapılmaması gerektiğini anlatan Coşkun, şöyle dedi:
“Çalılıklar, yanmış ağaç kütleleri, bu bölge için farklı bir habitat sağlayacaktır. Kuşlar buralara gelip tohumları yiyecektir. Böcekler yuvalama yapacaktır. Bunlar zamanla ağaçların yeniden çıkması, bitkilerin tekrar süksesyon (sıralı değişim) sağlayarak bir ortamın oluşmasını sağlayacaktır. O yüzden yanan bölgelerin ilk olarak bir şey yapılmadan gözlenmesi gerekiyor. Bölgeye iş makineleri girerse, yaban hayatı daha çok zarar görecektir. Bölgede molozun, çöpün bulunduğu alanlar var. Bunların azaltılması lazım. Antalya ve Muğla için iyi bir karar çıktı. Avcılık bu bölgelerde yasaklandı. Bu önemli bir karardı. Bununla birlikte çevre stresini azaltmak için yeni yaklaşımların bulunması gerekiyor."
Uzman veteriner Coşkun, Manavgat ormanlarında yaşayan başlıca türleri ise şöyle sıraladı:
"İspinoz, çam baştankarası, büyükbaştankara, mavi baştankara, kara başlı ötleğen, çıvgın, kara boğazlı ötleğen, küçük kartal, kızıl şahin, şahin, alaca baykuş, kulaklı orman baykuşu, ishak kuşu, kızıl akbaba, çobanaldatan, kır kırlangıcı, ebabil, ibibik, alaca ağaçkakan, tepeli toygar, öter ardıç, karatavuk, Anadolu sıvacısı, kızıl sırtlı örümcekkuşu, Arap bülbülü, benekli sinekkapan, halkalı sinekkapan, alakarga, leş kargası, florya, sığırcık ile alageyik, yaban domuzu, yaban keçisi, kirpi ve sansar."
DHA