Manchester United taraftarları Pazar günü beklenmedik bir şekilde sloganlar ve meşalelerle Old Trafford stadyumuna girerek Liverpool ile oynanacak maçın ertelenmesine yol açtı.
Protestocuların büyük kısmı genç, 20'lerinde erkeklerden oluşuyordu. Fakat tamamı değil.
Aralarında kadınlar ve yaşlı erkekler de vardı. İçlerinden 50-60 yaşlarında gözüken biri, 1878'de Newton Heath adıyla kurulan United'ın ilk renklerine gönderme yaparak yeşil ve altın sarısı atkı ve bere ile gelmişti.
Stadyumdan ayrıldıktan sonra gelmeyecek olan takım otobüsünü beklemeye koyulmuştu.
Sinirli değildi, olayları izlemeye gelen gazetecilerle sakince konuşuyordu.
Takımın kaldığı otelin önünde yaşananları öğrenmek istiyordu. Oradaki taraftarların daha tekinsiz olduğunu düşünse de onları kınamıyordu. Çünkü ortak bir amaçları vardı.
16 yıl önce Manchester United'ı satın alan Glazer ailesine yönelik itirazlar artarken bu tip olayların da yaşanılmasını kaçınılmaz olarak görenler var.
Liverpool maçından önce stadyum dışında büyük bir protesto bekleniyordu fakat kimse taraftarların stada girip karşılaşmanın ertelenmesine yol açabileceğini düşünmüyordu.
Bu dört günde yaşanan üçüncü büyük protesto oldu. Perşembe günü bir grup taraftar kulübün antrenman tesislerine girmiş, Cumartesi ise Old Trafford stadının dışında bir protesto düzenlenmişti.
İngiltere'deki altı büyük kulübün Avrupa Süper Ligi'ne katılacağını açıklamasından bu yana bu kulüplerin taraftarları protestolar düzenliyor.
Kulüpler daha sonra kararlarından geri dönse de protestolar bitmedi.
United taraftarlarını diğerlerinden ayıran şey ise, kulüplerinin sahiplerinin aldığı bu kararın onları hiç şaşırtmaması oldu.
Taraftarlar ABD merkezli Glazer ailesinin sadece parayı umursadığı ve yönettikleri 149 yıllık dünyaca ünlü kulübe duygusal bir yakınlıkları olmadığını düşünüyor.
Aileyi eleştiren taraftarlar, eskiden kulübün borcunun olmadığını fakat ailenin yönetimine geçtikten sonra büyük bir borç altına girdiğini vurguluyor.
Kulübün 4 Mart tarihli son verilerine göre toplam borcu 455 milyon sterlin.
Ailenin kulübü satın almasının United'a 1 milyar sterline mal olduğunu gösteren hesaplamalar var.
Glazer ailesine yönelik tepki yeni değil. Taraftarlar bu alımı savunan dönemin menajeri Sir Alex Ferguson'a da öfkelenmişti.
Ferguson ailenin transfer politikasında kendisini desteklediğini ve eleştirmediğini söylemişti.
Söz konusu taraftarlar ise Ferguson'un menajerlik yeteneklerinin, kulübün oyuncularına ödediği büyük meblağların tartışılmasının önüne geçtiğini düşünüyordu.
Yeşil ve altın sarısı renklerin kullanıldığı Glazer karşıtı protestoların, kulübün üç Premier Lig şampiyonluğunun ardından başarısız geçen 2010 sezonunda başlaması da, Ferguson liderliğinde tekrar başarılı bir oyun sergileyip Şampiyonlar Ligi finaline çıktığı sezon sönümlenmesi de sürpriz değildi.
Fakat bazı taraftarların hoşnutsuzluğu, Şampiyonlar Ligi finaliyle geçecek gibi değildi.
Ferguson'un 2013'te takımın başından ayrılmasının ardından Glazer ailesinin yönetimine dair tepkiler büyümeye başladı. Bunda kulübün sportif başarısının düşüşe geçmesinin yanı sıra kulübün kasasından Glazer ailesine geçen on milyonlarca sterlinin de etkisi var.
Öte yandan bu hikayeyi başka bir perspektiften dinlemek de mümkün.
Glazer ailesi Manchester United'ın cirosundaki büyük artışın esas mimarı olarak gösteriliyor. Diğer kulüpler de United'ın açtığı yoldan ilerledi.
Glazerlar diğer kulüplerden çok farklı bir ticari plan hayata geçirdi. Adidas, Chevrolet ve diğerleriyle yaptıkları büyük anlaşmaların yanı sıra dünya çapında bölgesel anlaşmalara da imza attılar. Örneğin ABD, Çin, Kanada ve Afrika'da farklı telekomünikasyon sponsorlukları bulunuyor.
Bu görüşe göre United'ın gelirlerindeki artışın büyük kısmı Glazer ailesinin sayesinde gerçekleşti ve bundan bir yüzde almaları da normal.
Kulüp kaynakları bu kaynakların daha iyi futbolcular almak veya yetiştirmek için harcandığını söylüyor.
Kulübün futbolculara büyük para harcadığı şüphe götürmez. Fakat aldıklarının doğru oyuncular olup olmadığı tartışmalı. Glazer ailesi, bunu diğer kulüplerin aksine belli bir prosedüre oturtamamakla eleştiriliyor.
2018'den bu yana kulübün menajerliğini yapan, geçmişte Glazerlara karşı kampanyaya katılmış olan ve Manchester United Taraftarlar Derneği'nin de üyesi olan Ole Gunnar Solskjaer, aileyi eleştirmediği için bazı taraftarlarca kınanıyor.
Pazar günü planlanan protestolar başlamadan önce konuştuğum Solskjaer yine de taraftarların seslerinin duyulması gerektiğini söylemişti.
United'ın Pazar akşamı yaptığı açıklamada tercih edilen söylemde bunun da etkisi gerek. Kulüp yönetimi diğer taraftarları, çalışanları ve polisi tehlikeye atan protestocuları kınasa da taraftarların tutkusunu vurgulamış, ifade özgürlüğü ve barışçıl protesto haklarının bulunduğunu da eklemişti.
Avrupa Süper Ligi'nin çöküşünün ardından kulüp yöneticisi Joel Glazer taraftarlarla daha iyi iletişim kurmalarının gerekli olduğunu kabul etmişti.
Fakat taraftarların Cuma günü yaptığı acil foruma katılmayı reddetti. Forumun ardından imzalanan bildiride taraftarlar kulüp sahiplerine inanmadıklarını ve güvenmediklerini açıkladı.
İki tarafın köprüleri onarıp onaramayacağı şüpheli. Suların durulması bile kolay gözükmüyor.