Türkiye'nin son gündemi Esenyurt Belediyesine düzenlenen operasyon oldu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturmalar kapsamında Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in, örgüt mensuplarından ele geçirilen ve örgütün yönetici kadrosuna ulaştırılan dokümanlarda, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan ile İmralı Adası’nda yapılan görüşmede sözde demokratik özerklik projesinde görevlendirilmesinin uygun görülmesi şeklinde bilgiler tespit edilmişti.
Gözaltına alındıktan sonra tutuklanan Özer bu sabah saatlerinde görevinden uzaklaştırıldı. Belediyeye İstanbul Vali Yardımcısı Can Aksoy kayyum olarak atandı.
Operasyonun ilk anından bu yana CHP lideri Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik başta olmak üzere birçok CHP'li isimden tepki geldi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın konuyla ilgili bir açıklama yapmaması ise dikkat çekmişti. Operasyonun üstünden 24 saat geçmesinin ardından Yavaş'tan ilk açıklama geldi.
Sosyal medyadan 5 madde sıralayan Yavaş, şu ifadeleri kullandı;
Öncelikle seçilmiş bir belediye başkanının davetle çağrı mümkün iken sabahın 5.30’unda evinin basılarak gözaltına alınması hukuka uygun değildir. Sadece itibarsızlaştırmak istendiğinin bir göstergesidir.
Hiç kimse suç işleme özgürlüğüne sahip değildir. Belediye Başkanının varsa suçu Yasalara uygun şekilde yargılaması yapılıp cezalandırılması mümkün iken delillerin karartılma ihtimali olmaması, sabit ikametgah sahibi olması ve bunun gibi nedenlerle tutuksuz yargılama usulü varken tutuklama yapılması usul ve yasaya aykırıdır.
Son günlerde bir yandan terör örgütü liderine yasal statü verilmeye çalışılıp (Yargıtay İçtihatlarında terör örgütü üyeliği için çok somut ve ciddi kanıtlar aranmasına rağmen) Ahmet Özer’in afaki ve soyut suçlamalarla tutuklanması demokrasi ve hukuk devleti adına endişe vericidir.