İnsanlar tarih boyunca genellikle mantarları bitkilere benzetmiştir. Fakat gelişen bilimin yaptığı incelemeler sonucunda, mantarların kimi özellikleriyle hayvanlar kimi özellikleriyle de bitkiler alemine yakınlık gösterdiği görülmüştür.
Günümüzde dünyada bilinen 1 milyona yakın tür mantar vardır. Fakat bu mantarların büyük bir kısmı, mikro mantarlar olarak adlandırılan 2 milimetreden küçük mantarlardır. Bu mantarlar arasında insanoğluna yararlı ya da zararlı birçok mantar bulunur.
Bizi esas ilgilendiren grup, makro mantarlar olarak bilinen 2 milimetreden büyük mantarlardır. Bu mantarların büyük bir bölümü tropikal bölgelerde yaşarlar. Ülkemiz kuşağında tahmini sayısı 10 - 12 bin arasındadır.
Mantarlar üremek için besin, nem ve ısıya ihtiyaç duyarlar. Nem ve ısı koşulları ilkbahar ve sonbahar aylarında gelişir.
Türkiye iklim çeşitliliği bakımından çok zengin olduğu için, yaz ayları yağmurlu geçen Karadeniz bölgesinde bile mantar bulmak mümkündür. Don olayı başladığı dönemlerden itibaren de güney bölgelerde mantar bulmak mümkündür.
Uzmanlar için zehirli ve zehirsiz mantarlar diye bir sınıflandırma yoktur. Mantar uzmanları için mantar yedikten sonra oluşabilecek en ufak bir sindirim sorunu bile zehirlenme kabul edilir. Mantarlar; öldürücü, zehirli, yenebilen ve yenmeyen mantarlar olarak sınıflandırılır.
Öldürücü mantarların tamamı zehirlidir. Ülkemizde yaklaşık 15 tane kadar öldüren tür mevcuttur ve bol miktarda bulunur. Bunlardan sonra yaklaşık 200 tür kadar mantar zehirli olarak kabul edilir. Bunlar hastanelerde kalmaya yol açan zehirlenmelere neden olmaktadır.
Geri kalan çok büyük sayıda mantar yenmez. Yenmeme sebepleri küçük olmaları, sert olmaları, pis kokmaları gibi nedenler olmaktadır.
Bununla birlikte mantarın yenilebilir olması güncel bir kaynaktan kontrol edilmelidir. Güncel kaynak önemlidir çünkü eskiden yenebilir olduğu zannedilen birçok mantarın şimdilerde öldürücü olduğu kanıtlanmış durumdadır.
Beyaz mantarlar zehirsizdir, sütü akan yenebilir gibi inanışların hiçbir değeri yoktur. Mantar bilimsel bir netlikte tanımlanır. Böylelikle güncel bir kaynaktan yenilebilir olması kontrol edilebilir.
Mantar zehirlenmeleri kabaca ikiye bölünür.
Mantarı yemenin bir kaç saat sonrasında gelişen belirtilerde genellikle sindirim sorunları yaşanır. Kusma, ishal, terleme, göz bebeğinin küçülmesi gibi belirtiler görülür. Bu tip zehirlenmeler genellikle hastane ortamında tedavi edilebilirler.
Bizi esas korkutan zehirlenme grubu ise, mantarı yedikten 12 - 24 hatta 48 saat sonra başlayan belirtilerdir. Bu mantarlar genellikle öldürücü mantarlardır. Hiçbir öldürücü mantarın panzehiri yoktur. En öldürücü mantarlar, öldürücü etkilerini zehirlenmeden 10 gün sonrasına kadar gösterebilirler. Mantardan zehirlenip ölmek çok zahmetli bir süreçtir.
Bir kişinin mantardan zehirlendiğinden şüpheleniliyorsa, öncelikle sakin olunmalıdır.
Mantar zehirlenmeleri, sadece tıp doktorları tarafından ve uzmanlaşmış ünitelerde tedavi edilirler. Zehirlenen kişiye yiyecek ve içecek vermemek çok önemlidir. Kişiyi sakin bir şekilde en yakın sağlık kuruluşuna taşımak gerekir.
Mümkünse zehirlenmeye yol açan mantarlardan birkaç örnek doktora götürülmelidir.
En değerli mantarlar bile, bozuldukları andan itibaren besin zehirlenmesi benzeri zehirlenmelere yol açarlar. Bu yüzden mantarları toplarken asla naylon torba kullanmamak gerekir. Naylon torba içerisine toplanan mantarlar çok kısa süre içerisinde bozularak insanları zehirlerler. Mantar toplamak için en uygun gereç hasırdan örme sepetlerdir.
Mantarlar, bulundukları yerde temizlenerek toplanmalıdır. Yer seviyesinden sökerek değil, çakı yardımıyla keserek almak gerekir. Temizlemek için de en uygun gereç küçük bir fırçadır.
Dünyanın en leziz mantarı bile bozulduğu andan itibaren zehirli hale gelir ve besin zehirlenmelerine yol açar.
Mantarları satın aldığımız ya da topladığımız gün pişirmeyi adet haline getirmeliyiz. Hava geçirmez ortamlarda saklanmaması gerekir. Pişirdikten sonra mantarları normal bir yemek gibi belirli bir süre dondurucuda ya da buzdolabında saklayabiliriz.
Uygun koşullar oluştuğunda Türkiye'nin her yerinde mantarlar yetişmektedir.
Türkiye, Avrupa'ya kıyasla mantar zengini bir ülkedir. Yaklaşık 12 bin tür kadar mantar bulunmaktadır. Bu mantarlar ağırlıklı olarak çayırlık ve ormanlık alanlarda yetişmektedir.
Karadeniz civarında, bol yağmur yağan yaz aylarında mantarlara rastlanırken aynı dönemlerde kuraklık yaşanan İç Anadolu bölgelerinde mantar gözükmez. Fakat Karadeniz bölgesine kış geldiğinde de, Ege ve Akdeniz bölgesinde büyük bir mantar verimliliği yaşanır.