HABER

Mantık evliliği çatırdıyor

RİYAD (İHA) - ABD ve Suudi Arabistan arasında, petrollle siyasi desteği değiş tokuş ederek sürdürülen mantık evliliği yara alıyor. ABD Başkanı Bush'un Irak'a saldırı planları da, 11 Eylül'den sonra çatırdayan bu ilişkiyi zorlayacak en önemli sınav gibi görünüyor.

ABD ile Suudi Arabistan arasındaki ilişki, bir mantık evliliğine benzetilebilir. Suudiler Amerika'nın siyasi desteğinden, Amerikalılar da Suudiler'in petrolünden yararlanıyor. 60 yılı aşkın bir süredir mantık esasına göre yürütülen ilişkide 11 Eylül sonrasında duygu ve heyecanların giderek daha da ağırlık kazandığı görülüyor. Amerikan-Suudi ilişkisinde gerilim had safhaya ulaşmış durumda.

TOHUMLAR RUS-AFGAN SAVAŞI'NDA ATILDI 11 Eylül 2001 tarihinde New York ve Washington'da düzenlenen saldırıları gerçekleştirdiği saptanan 19 kişiden 15'i Suudi Arabistanlı idi. Uluslararası alanda faaliyet gösteren terör şebekesinin başı Usame bin Ladin, Amerikan-Suudi evliliğinden filizlenmiş, yıllarca Suudi Kraliyet yönetimi tarafından şımartılmıştı. Çünkü bu evliliğin 80'li yıllar boyunca en büyük amacı, Afganistan'ın, dönemin komünist Rusya'sının 19'uncu eyaleti haline gelmesini önlemek, Kızıl Ordu'nun Afganistan'a girmesini engellemekti.

LADİN BU SEFER ABD'YE KARŞI
Rusya'ya karşı mücadeleyi başarıyla tamamlayan Bin Ladin'in yeni hedefi ise bir önceki ortağı Amerika oldu. Bin Ladin, sadece Amerikan yönetimine değil, Amerikan halkına karşı da duyduğu öfkeyi şöyle ifade ediyordu:

"Her Amerikalı bir düşmandır. İster bize karşı doğrudan savaşsın, ister sadece vergi mükellefi olsun. Başkan Clinton Irak'ı bombalatırken Amerikalılar'ın üçte biri onu destekliyordu. Amerikalılar, Başkanları ne kadar çok masum insanı öldürtüyorsa onu o kadar seven bir halktır. Başkanları ne kadar günah işliyorsa o kadar popüler olur. Amerikalılar, değerlerin, ilkelerin ne anlama geldiğinden haberi olmayan rezil bir halktır."

Geçtiğimiz yıl 11 Eylül tarihinde gerçekleşen saldırılarda yaklaşık üç bin kişi hayatını kaybetti. Bu kadar büyük ve kararlı bir nefret gösterisinin şokunu dünya hala atlatamadı. Suudi Arabistan yöneticileri, sonradan vatandaşlıktan çıkarılan Bin Ladin'in kendi güç dengeleri açısından da ne denli tehlikeli olabileceğini uzun süre kavrayamadılar.

DÖNÜM NOKTASI 11 EYLÜL 11 Eylül 2001, Washington ve Riyad arasındaki ilişkilerde bir dönüm noktası oldu. Bu dönüm noktası, tam da Suudi Krallığı'nda ekonomik ve sosyal açıdan güçlüklerin giderek arttığı bir dönemde geldi. Ülkede 6 ila 7 milyon yabancı işçi kötü koşullar altında yaşam mücadelesi veriyor, genç Suudiler iş bulamıyor, işsizlik her ay daha da artıyor. Kişi başına düşen milli gelir 25 yılda 28 bin dolardan 8 bin dolara geriledi. Suudi Arabistan ekonomisi, yıllar boyunca sadece petrolden medet ummasının bedelini ödüyor.

ABD, SUUDİLER'E ALTERNATİF ARIYOR Ve şimdi de Batı dünyasındaki en önemli müttefiki Amerika ile ilişkilerde kriz yaşanıyor. Amerika'da Suudi hükümetine karşı 11 Eylül saldırılarına suç ortaklığı yaptığı gerekçesiyle 1 trilyon doların üzerinde tazminat davası açıldı. Amerika Suudi petrolüne bağımlılığını azaltmak için Rus petrol şirketleriyle petrol anlaşmalarına yöneldi. Gelecekte Suudi Arabistan'daki Prens Sultan askeri üssünün yerini alması için Katar'da yeni bir Amerikan hava üssünün inşasına girişti. Amerika ile Suudi Arabistan arasındaki ticaret yıl içinde yaklaşık dörtte bir oranında geriledi. Suudiler Amerika'daki 1.3 trilyon dolarlık yatırımlarını geri çekme konusunda yüksek sesle düşünürken Amerika'ya üniversite öğrenimi görmek için giden Suudi öğrenci akını durdu.

UYUŞMAZLIK LİSTESİ KABARIK
Evlilikte yıllarca geri plana atılmak istenen anlaşmazlıklar da su yüzüne çıktı: Amerikalılar açısından Suudi Arabistan'daki insan hakları ihlalleri, dinsel hoşgörüsüzlüğün tahriki, düşünce ve dinsel özgürlüklerin bastırılması. Suudiler açısından da Amerika'nın kibirliliği, Ortadoğu sorununda taraf tutması, Irak konusunda Arap dünyasına karşı takındığı küçümser tavır.

İki taraf arasındaki mantık evliliği henüz bitmiş değil. Ancak karşılıklı güvensizlik ilk kez bu kadar yüksek bir noktaya ulaşmış durumda. Ve böyle bir ortamda ABD Başkanı Bush'un Irak'a saldırı planları bu ilişkiyi zorlayacak en önemli sınav gibi görünüyor.
Amerikan-Suudi evliliğini şimdiye kadar mantık ayakta tuttu, ancak 11 Eylül sonrasında ilişkilerde duygu ve heyecanların giderek daha ağırlık kazandığı görülüyor.

En Çok Aranan Haberler