Maranki: "ahlat; Türkün, Türk Tarihinin Harman Olduğu Bir Yer"

Bitlis’in Ahlat ilçesinde çeşitli gezi ve ziyaretler gerçekleştiren Prof. Dr. Ahmet Maranki, Ahlat’ın 3-5 yıl içerisinde Türkiye’nin kalkınmasında turizm açısından çok önemli bir noktaya geleceğini düşündüğünü söyledi.Kozmik Bilim ve Stratejik Araştırmalar Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Maranki, Tatvan Ticaret ve Sanayi Odası (TATSO) Başkanı Bilal Dağdağan’ın girişimleri sonucu Bitlis’te ve Ahlat’ta çeşitli gezi incelemelerde bulundu. Maranki, ilçede öncelikle Anadolu’nun Orhun Abideleri olarak nitelendirilen Selçuklu Mezarlığı’nı ve buradaki abidevi mezar taşlarını gezdi. Prof. Dr. Ahmet Maranki’ye Ahlat gezisinde Tarihçi Avukat Önder Gülbahar rehberlik etti. İlçenin tarihi ve doğal güzelliklerini gezen Maranki, ardından Emir Bayındır Kümbeti başta olmak üzere ilçedeki diğer tarihi mekanları ziyaret etti. Daha sonra Kale Mahallesi’nde bulunan tarihi Kadı Mahmut ve İskender Paşa camileri ile Hz. Muhammed’in (s.a.v) sancaktarı Muaz Bin Cebel’in oğlu Abdurrahman Gazi Türbesi’ni de ziyaret eden Maranki, tarihinde belki beş bin yıllık bir Türk tarihinin, Osmanlı tarihinin, Selçuklu tarihinin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin de içinde bulunduğu dönemde ortaya çıkarılması gereken çok daha değerler olduğu kanaatinde olduğunu söyledi. Maranki, “Ahlat tarihin harmanlandığı bir yer. Benim Ahlat’a deruni bir şekilde bakışımın en önemli merhalesi, bugün buranın Türkün, Türk tarihinin harman olduğu bir yer. Ahlat kadim Türk töresinden Orta Asya’dan gelen atalarımızdan Bilge Kaan’ın izleri de var. Daha sonra Selçuklu ve Osmanlı dönemindeki izlerinin hepsini burada görebiliyoruz. Bunun için burası Türk tarihinin harman olduğu bir yer diyebiliriz. Fakat maalesef sahip çıkılmamış. Bölgede pek çok tarihi esere sahip çıkılmasına rağmen işte bir Akdamar Adası’nda kiliselere sahip çıkılan bir Türkiye Cumhuriyeti. Tarihinde belki beş bin yıllık bir Türk tarihinin, Osmanlı tarihinin, Selçuklu tarihinin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin de içinde bulunduğu dönemde maalesef ortaya çıkarılması gereken çok daha değerler olduğu kanaatindeyim. Burası teşbihte hata olmazsa aynı Marmara gibi. Osmanlı kalesini ziyaret ettik. İşte Rumeli Hisarı’na benziyor. Yine Selçuklu kalelerini ziyaret ettik. Ben Ahlat’ın üç beş yıl içerisinde Türkiye’nin kalkınmasında tarihi bir seri içinde turizm açısından çok önemli noktaya geleceğini düşünüyorum. Burası kıymetlendirilirse çok önemli bir tarihi hazine ortaya çıkar. Bunun ortaya çıkarılması lazım diye düşünüyorum” dedi.