Mardin Dershaneler Birliği, Kapatma Kararına Tepki Gösterdi

Mardin’de bir araya gelen Mardin Dershaneler Birliği düzenlediği ortak basın açıklamasında hükümetin dershanelerin kapatılması için hazırladığı taslağa tepki gösterdi. Aralarında Final, Kültür, Artuklu ve Fem Dershaneleri yöneticileri ve öğretmenlerin katıldığı ortak basın açıklamasında, hazırlanan taslağın faaliyete geçirilmesi halinde Güneydoğu bölgesinde binlerce öğrencinin eğitimine büyük darbe vurulacağını ifade edildi.Final Dershanesi'nde bir araya gelen Mardin Dershaneler Birliği adına açıklamayı yapan Kültür Dershanesi Müdürü Abdulkadir Altun, bir süredir tartışılan dershanelerin kapatılacağı yönündeki tartışmaların; öğrenci, veli ve eğitim camiasına mensup birçok meslektaşlarını tedirgin ve rahatsız ettiği belirtti. Hiç arzulamadıkları halde bir anda kendilerini haksız ithamlar, mesnetsiz ve infazsız yargılamaların fazlasıyla yer aldığı söz konusu tartışmanın tam merkezinde bulduklarını belirten Kültür Dershanesi Müdürü Abdulkadir Altun, ”Gençlerimize eğitim verme gayesi dışında bir amaç gütmeyen hayatta en hakiki mürşidin ilim olduğu fikri ve düşüncesi ile hareket etmeye özen gösteren bu kurumların yazılı ve görsel medyada taraflarca isnat edilen ve hakaret boyutuna varan kırıcı ve incitici ifadeleri hak etmediğine inanıyor ve ışık tutulması gereken bazı noktaları siz değerli halkımız ile paylaşma gereği duyuyoruz.” dedi.Dershanelerin paralel değil, destekleyici ve tamamlayıcı eğitim kurumları olarak görülmesi gerektiğini ifade eden Altun açıklamasına şöyle devam etti: ”Zaten dershaneler sistemdeki bazı eksikliklerden dolayı ortaya çıkmamış mıdır? Şuan gündemde oldukça yer kaplayan ve taraflarca fazlası ile dillendiren rant avcıları ifadelerini kabul ve teyit etmiyoruz. Zira özellikle Mardin gibi Anadolu kentlerinde 1500-2000 TL arası ücretlerle kayıt yapan dersaneler sanıldığının aksine çok kar elde etmek şöyle dursun ancak kendilerini idare edebilmektedirler. Bu olayı anlayabilmek için ilimizde bile iyi para getireceği düşüncesi ile açılmış bir iki sene içinde kapanmak zorunda kalmış dershanelere bakmanın yeterli olacağı kanısındayız.”Dershanelerin zengin kesime hizmet ettiği ve fakir öğrencilerle fırsat eşitliğine zarar verdiği fikrine kesin bir dil ile karşı çıktıklarını kaydeden Altun şöyle konuştu: ”Bilakis dersaneler incelendiğinde öğrencilerin en az yüzde 85'nin fakir ve orta sınıf olarak nitelendirebileceğimiz mevcut maddi imkanları ile iyi eğitim standartlarını kullanabilen öğrencilerle ancak dershane yardımı sayesinde yarışabilen bir kesim olduğu görülecektir. Dershaneler noktasında çözüm olarak öne sürülen hatta tabiri caiz ise dayatılan dönüştürme yani kolej olma fikrinin ne kadar uygulanabilir olduğu kuşku uyandırıcıdır. Zira 15 bin nüfusu olan Dargeçit, 20 bin nüfusa sahip Derik gibi ilçelerde bu dönüşüm nasıl sağlanacaktır. Hem güya rant için açılmış bu kurumlara 1500-2000 TL'yi vermekte zorlanan veliler 9.000-10.000 TL'lik koleje daha iyi bir eğitim almasını istediği çocuğunu nasıl kayıt ettirecektir. Hem hali hazırda ilimizde bu tarz okulların kontenjanları dolmamış iken yeni kolejler nasıl doldurulacaktır. Bu durum fazlası ile tartışmaya açıktır. İlk etapta açık lise, özel okul, yönlendirmeleri birkaç gün içerisinde akademik lise formatının sunulması bile bu işte hazırlıksızlığın, tutarsızlığın olduğunun kanıtıdır.” Türkiye’de özellikle Doğu ve Güneydoğu'da kendini tüm şiddeti ile hissettiren istihdam sorunu bölgemizde insanlara istihdam kapısı konumunda olan bu dershanelerin kapatılması ile daha somut bir hal alacağına dikkat çeken Altun, konuşmasına şöyle devam etti: ”Doğu ve Güneydoğu'da yatırım yapmadığı sık sık dile getirilen özellikle sanayi dünyası için bu tür özel teşebbüslerin bu şekilde kapatılması kötü bir referans olmakla beraber caydırıcı bir unsur özelliği taşımayacak mıdır? Bu dershanelerin birer ticarethane olduğu vurgusu bu tartışma esnasında en sık duyduğumuz kavramlardan biridir. Velev ki durum böyle olsa bile Türkiye'de ticaret yapmak suç mudur? Değilse Anayasa'ya göre suç teşkil etmeyen bir faaliyet yasal bir düzenleme ile yasaklanabilir mi? Hem şuan eğitim kalite ve seviyesi Türkiye'den çok yüksek olduğu aşikâr olan Japonya, ABD Kanada ve Almanya gibi bu tür eğitim kurumları bulunurken Türkiye'de kaliteyi yükseltme adına bu kurumların kapatılacak olması ne kadar akla ve mantığı yatkın bir politikadır. MEB elindeki öğrencileri okulda sınava hazırlasa dahi totalin yüzde 52'sini oluşturan mezun öğrenciler için bu süreç nasıl işleyecektir. Halk Eğitim Merkezi veya çeşitli kurslar düşünülüyor ise bu görevi hali hazırda yapan dershaneler neden kapatılmaktadır? Koleje dönüşmekle açığın giderilmesi fikri savunuluyor ise şu an hem dershaneye hem koieje giden öğrencilerin durumu neyle izah edilebilir. Bu durum kolej ile dershanelerin ayrı işlevlere sahip olduğunu en somut ispatı değil midir? Dershanelerin kapanması ile sadece bu kurumlar değil bu kurumlar ile entegre halde olan kırtasiye, kargo, yayınevi gibi işletmelerin mensup olduğu ticari sektörlerde zarar görmeyecek midir? Güneydoğu'daki gençler eğer dershaneler olmazsa, batı illerindeki üniversiteleri nasıl kazanacaklar. Örneğin Güneydoğu'daki gençler okulların yetersizliğinden dolayı liseyi bitirdikten sonra 1-2 yıl dershanelerde sınava hazırlanıp ancak bir üniversite kazanabilmektedir. Dershaneler kapatılırsa gençler üniversiteyi nasıl kazanacaklar. Sonuç olarak bu ve bunun gibi vicdanımızın ve zihnimizin almadığı bir sürü soru işaretinin cevabını siz değerli halkımızın takdirlerine bırakır, dershanecilerin birer eğitimci olduğu hatırlatarak saygılarımızı sunarız.” Yapılan açıklamanın ardından dershane öğretmenleri Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan kapatmaya yönelik taslağı alkışlarla protesto etti.