İçişleri Bakanı Muammer Güler, memleketi Mardin’de, devam eden barış sürecini değerlendirdi. Güler, "Göreve başladığımız zaman barış güvercinlerinin uçurulması gündeme geldi. Ben barış güvercinlerin barış ortamında rahatça uçabileceğine inanıyorum. Yani biz barış ortamını tesis etmeliyiz ki barış güvercinleri rahatça uçabilsin. Bizatihi güvercinlerin uçması bir şey ifade etmiyor.” dedi
İçişleri Bakanlığı'na getirilen Muammer Güler, ilk gezisini memleketi Mardin’e yaptı. Özel uçakla Mardin Havaalanı'na gelen Bakan Güler’i burada Mardin Valisi Turhan Ayvaz, Belediye Başkanı Beşir Ayanoğlu, AK Parti İl Başkanı İbrahim Fide, AK Parti Mardin milletvekilleri Abdurrahim Akdağ ve Gönül Şahkulubey, partililer ve çok sayıda vatandaş karşıladı. Muammer Güler, havaalanı girişinde kendisine uzatılan barış güvercinlerini uçurttu. Davul zurna eşliğinde halay çeken vatandaşlara teşekkür eden Bakan Güler için havaalanı çıkışında AK Parti İl Başkanı İbrahim Fide tarafından iki kurban kesildi. Kurbanların kanı Muammer Güler’in ayakkabısına sürüldü.
Bakan Güler, ilk olarak Mardin Valisi Turhan Ayvaz’ı makamında ziyaret etti. Burada barış süreci konusunda açıklamalarda bulunan Bakan Güler, özellikle barış ortamını bozmak isteyen karanlık güçlere karşı vatandaşların birlik ve beraberlik ruhu içinde hareket etmesini talep etti. Adeta Türkiye’nin ayağında bir pranga gibi yapışan terör sorununu en kısa zamanda çözmenin gayreti içerisinde olacaklarını vurguladı.
"HERKESİN TAŞIN ALTINA ELİNİ KOYMASINI İSTİYORUZ"
Türkiye'nin birliğini tehdit eden terörle mücadelenin kesintisiz olarak süreceğini vurgulayan Muammer Güler, şöyle konuştu: "Türkiye’nin huzurunu bozmaya, bütünlüğünü bozmaya yönelik her türlü hareket, karşısında Türkiye Cumhuriyeti hükümetini bulacaktır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını bulacaktır. Ancak yıllardır süren bu sorunun çözümü konusunda da hükümetimiz önemli bir iradeyi ortaya koymuştur. Bu iradenin içinde olan herkesin taşın altına elini koymasını istiyoruz. Samimiyet testinden geçilen bir dönemden geçiyoruz. Samimi olan, bu işin çözümüne katkı verecek olan herkesin katkısını almak zamanıdır. Bunu da inşallah uygulamalarla göreceklerdir. Elbette ki farklılıklarımız ve çeşitliliğimiz bizim zenginliğimizdir. Bu zenginliğimizi bir ayrıştırma aracı olarak kullanmak isteyenlere karşı bizim ortaya koyduğumuz en önemli reçete, milli birlik ve kardeşlik projesidir. Bizi ayrıştırmaya ve farklılıklarımız üzerinden bizi birbirimize düşürmeye çalışanlar maalesef 30 yıldan beri bu oyunu oynamaya devam ettiler. Ama onlara inat insanımız, bu bölgede yaşayan insanlar, Mardinliler 'daha fazla kardeşlik, daha fazla birlik ve beraberlik' diyerek bu arayışa karşı net bir şekilde cevaplarını ortaya koydular. Bu ülke çatısı altında bir araya gelen tarihin kültürün ve ortak medeniyetimizin ve inançlarımızın bizi kardeş yaptığı tek bir millet haline geldik. Ortak tarih değerlerimiz var, ortak kültür değerlerimiz var, kardeşlik hukukumuz var ve ortak geleceğe bakışımız var. Bütün bu unsurlar bizi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı kimliği altında tek bir millet haline getirmektedir. Yıllardan beri bu bölgede özellikle Mardin’deki inancımız bu yörede çeşitli dil, din, ırk ve etnik köken ayrımı yapmadan yıllarca bu memlekette hoşgörü içerisinde uzlaşı içerisinde yaşayanların inancı da beklentisi de budur.”
"KATKI YAPMAK İSTEYEN HERKES BUYURSUN GELSİN"
Mardin’de kültürel ve sosyal zenginliğin bir arada yaşadığını kaydeden Bakan Güler, şöyle devam etti: ”Bizim ortak noktalarımız ayrılıklarımızın çok çok üzerindedir. Bu ayrılıklar, bu farklılıklar, bu çeşitlilikler bizim zenginliklerimizdir. Çözüm süreci acılarımızın, travmalarımızın ve öfkelerimizin değil umutlarımızın, sabrımızın ve realiteler üzerindeki geliştirdiğimiz politikalarımızın yön verdiği bir süreç olacaktır. Sayın Başbakanımızın yine defalarca bahsettiği gibi biz istikbalimizi acılar üzerinde değil umutlar üzerinde inşa edeceğiz. Çözüm sürecine katkı yapmak isteyen herkes buyursun gelsin hepsine kapımız açıktır. Biz bu ülkede daha fazla demokrasi, daha fazla hukuk ve daha fazla refah istiyoruz. Hükümet olarak da bunun mücadelesini veriyoruz. Bu süreci sabote etmeye, bu süreci kendi açısından pazarlık terazisine çevirmeye çalışanlara karşı da tabi ki hukukun diliyle gereken cevap verilecektir. Elbette ki bu süreç içerisinde hem terörün devam etmesi, hem silahlı mücadelenin devam ettirilmesi asla kabul edilecek bir durum değildir. Bu nedenle vatandaşların birlik ve beraberliğine yönelik her türlü silahlı tehdit elbette karşısında Türkiye Cumhuriyeti devletini, hükümetini ve devletin kurumlarını görecektir. AK Parti hükümeti olarak da biz mazeretlerinin arkasına gizlenen değil, yılların birikimi olan sorunlara çözüm geliştiren ve risk alan bir anlayışı benimsedik. Elbette bu sürecin uzun ve riskli olduğunu ve terör ekonomisinin paydaşlarınca bunun sabote edilmeye çalışılacağını biliyoruz, farkındayız.”
"DEMOKRASİDEN VE HUKUKTAN ASLA TAVİZ VERMEYECEĞİZ"
Şiddeti ve silahı çözüm aracı olarak görenlere karşı tavizsiz mücadeleye devam edeceklerini ifade eden İçişleri Bakanı Muammer Güler, "Güvenlikçi politikalar değil, ülkemizin huzur ve refah sürecini güvence altına alan politikalara ağırlık veriyoruz. Demokrasiden ve hukuktan asla taviz vermeyeceğiz. Ama özgürlüğü başkalarının yaşam haklarının ihlal edilmesi olarak görenlere karşı da hukuk çerçevesinde mücadele edeceğiz. Bu sürecin sonunda mutlaka Türkiye karlı çıkacaktır. Birlikten ve beraberlikten rahatsız olanlarda ebetteki kaybedenlerin safında yer alacaktır. Terörü reddeden herkesin sivil toplum örgütlerin, kanaat önderlerin, medyanın akademisyenlerin bu sürece pozitif katkı sunmaları tarihi bir görev ve fırsattır. Herkesin samimi ve sağduyulu bu sürece katkı sağlaması gerekir. Göreve başladığımız zaman barış güvercinlerin uçurulması gündeme geldi. Ben barış güvercinlerin barış ortamında rahatça uçabileceğine inanıyorum. Yani biz barış ortamını tesis etmeliyiz ki barış güvercinleri rahatça uçabilsin. Çünkü sadece barış güvercinleri uçurmak meselesi değildir bu mesele. Burada kendim ifade ediyorum. Daha önceki ifadeler başka ağızlardan verilen demeçlerdi. Barış güvercinlerinin uçabileceği barış ortamını sağlamaktır. Bizatihi güvercinlerin uçması bir şey ifade etmiyor. Önemli olan o barış ortamını, o kardeşlik ortamını, o birlik ortamını geliştirmektir. Bu bölge de Mardin güvercinin ne anlama geldiğini çok iyi biliyor. Mardin, her evinin çatısında güvercin besliyor. Ve bunlar yıllarca burada o kardeşlik ve barış ortamının verdiği huzurla uçtular Temennimiz bu barış sürecini sürdürülmesidir. Son zamanlarda bu barış ortamını bozmaya çalışan amaçları ortadan kaldırmaktır. Mardinli bu huzur ortamının özlemi içindedir. Bölge halkı bu barış ortamının özlemini çekiyor. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının tamamı artık bu belanın defedilmesi ve bu pranganın artık Türk insanın ayaklarından çözülmesi ve geleceğe daha fazla umutla bakmamızı bekliyor. Bunu gerçekleştirecek irade ise AK Parti iktidarıdır.” dedi.
Güler, valilikten sonra Mardin Belediye Başkanı Beşir Ayanoğlu ve Mardin Emniyet Müdürlüğü'nü ziyaret etti, ardından AK Partiye İl Başkanlığı'na geçti. Geceyi Mardin’de geçirecek olan Bakan Güler'in, yarın Midyat ve Ömerli ilçelerini ziyaret etmesi bekleniyor.
İçişleri Bakanı Muammer Güler, memleketi Mardin’de, devam eden barış sürecini değerlendirdi. Güler, "Göreve başladığımız zaman...
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz