Avrupa Parlamentosu Üyesi Nikolaos Salavrakos (Yunanistan, Özgürlük ve Demokrasi’nin Avrupası Grubu) verdiği soru önergesinde 9 Haziran 2011 tarihli Hürriyet gazetesindeki bir habere dayanarak Mardin’in Kızıltepe ilçesinde temizlik görevlisi olarak görevlendirilen kadınların yarısının bir gün çalıştıktan sonra istifa ettiklerini konu etti.
Salavrakos kadınların buna gerekçe olarak da sokaktaki erkeklerin ciddi fiili şiddet içeren tacizlerini gösterdiklerini hatırlattı. Salavrakos, “Şehir, cinsiyet temelli ayrımcılığı ortadan kaldırma hedefiyle erkeklerin yanısıra kadınların da istihdam edilmesine karar vermişti. Kuruluş bu nedenle toplam 120 çalışan arasında 19 kadını işe aldı. Türkiye’deki kadınları hedefleyen bu sosyal pratik AB mevzuatına uyuyor mu” diye sordu.
-EĞİTİM ŞART-
AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle ise yanıtında Komisyon’un genel olarak kadın hakları ve cinsiyet eşitliğini teminat altına alan yasal çerçevenin Türkiye’de geniş biçimde bulunduğu görüşünde olduğunu bildirdi. Füle, “Bu çerçeve, kadınlar için pozitif ayrımcılığın kabulüne izin veren 2010 anayasa değişiklikleriyle güçlendirilmişti. Ancak uygulamada kadın haklarının sağlanması ve cinsiyet eşitliği Türkiye için ana zorluk olarak kalmaya devam ediyor. Özellikle bu yasal çerçeveyi, siyasi, sosyal ve ekonomik gerçeklik haline dönüştürmek için devamlı ek çabaya ihtiyaç bulunmaktadır. Töre cinayetleri, erken ve zorla evlilikler ve kadınlara karşı ev içi şiddet ciddi sorunlar olarak kalmaya devam ediyor. Yasaların ülke çapında tutarlı biçimde uygulanması gerekmektedir. Kadınların hakları ve cinsiyet eşitliğine ilişkin, ek eğitim ve farkındalığın artırılmasına ihtiyaç vardır” dedi.
Füle, AB ile katılım müzakereleri yapan bir ülke olarak Türkiye’nin kadın haklarını ve cinsiyet eşitliğine saygıyı, yasalar kadar uygulamada da teminat altına alması gerektiğini kaydetti.
ANKA