Marienburg kalesi hanedanı karıştırdı!

Birçok Alman ve İngiliz hükümdarını bünyesinde barındıran Welf Hanedanı üyeleri birbirine düştü. Avrupa’nın önde gelen hanedanlarından olan aile, bir dönem Almanya’nın güneyi ile İtalya’nın kuzeyindeki Toskana, Bavyera, Saksonya bölgelerini yönetiyordu.

Hanover Elektörü I. George döneminde 1714 yılında Britanya ve İrlanda yönetimi de hanedanlığa geçerken, bu durum Kraliçe Victoria’nın 1837’de tahta çıkışına kadar sürdü. Alman Kraliyet unvanlarını 1866’da kaybeden aile, Hanover yakınlarındaki 135 odalı Marienburg Kalesi başta olmak üzere pek çok değerli mülkü ellerinde tutmayı başardı.

Yapımı 1867 yılında tamamlanan Marienburg Kalesi, ailenin son temsilcilerinden Hanover Prensi Ernst August ve oğlu Braunschweig-Lüneberg Dükü Ernst August’u mahkemelik etti. Baba August, 2000’li yılların ortasında Marienburg Kalesi’ni oğluna devretti. Calenberg bölgesindeki arazilerin bir bölümünü satan 37 yaşındaki Dük August, 2018 yılında Marienburg Kalesi’ni de Alman hükümetine 1 euro’luk sembolik bir bedelle satacağını açıkladı.

RESTORASYON BEDELİ BELİNİ BÜKTÜ

The Times’ın haberine göre bu sembolik değerin gerekçesi farklı maddi sebeplere dayanıyor. 19. yüzyıldan bu yana el değmeyen kalenin restore edilmesi için gereken bütçenin yaklaşık 27 milyon euro (227 milyon TL) olduğu belirtiliyor. 2005 yılında Christie's Müzayede Evi’nde Welf Hanedanı’na ait eserler 44 milyon euro’ya (370 milyon TL) satılsa da, yılda 200 bin turisti ağırlayan kaleyi açık tutma maliyeti aileyi zorlamaya başlamıştı.

Devam eden süreçte, Dük Ernst August, kalenin satışının ‘tarihi bir dönüm noktası’ olduğunu söylemiş, Alman Federal Meclisi, kalenin restorasyonu için ayrılacak bütçe oylamasında 13.6 milyon euro’yu kabul etmişti. Kaledeki değeri 2 milyon euro’yu aşan (17 milyon TL) 100’ü aşkın tablo ve tarihi eser Hanover Eyalet Müzesi’nde sergilenmek üzere taşındı.

‘ORMAN EVİNDE YAŞIYORUM’

Yaşanan bu gelişmeler Prens Ernst August’u harekete geçirdi. Hanover Eyalet Mahkemesi, baba August’un mülklerin haklarını geri alabilmek için oğluna dava açtığını duyurdu. Prens August, oğlunun kendisinin yasal haklarını ihlal ettiğini, ‘arkasından iş çevirerek’ mülklerin ve tarihi eserlerin kontrolünü ele geçirdiğini iddia etti. Gelir kaynaklarının da kesildiğini savunan Prens August, hasta olmasına rağmen Avusturya’da orman evinde yaşamak zorunda kaldığını öne sürdü.

Dük August, babasının iddialarını reddederken, mahkemeden kendisi lehine karar çıkacağına emin olduğunu söyledi. Duruşmanın tarihinin önümüzdeki günlerde açıklanması bekleniyor.