Monroe’nun ilişki ve seyahatlerine odaklanan dosyalara göre; sinema yıldızı ve çevresi komünist şüphesiyle izlenmiş, ancak Monroe’nun Komünist Parti’ye üye olduğuna dair bir kanıta rastlanmamış.
ABD’deki bilgi edinme hakkı yasası çerçevesinde 2012 başında Monroe’nun 50. ölüm yıldönümü nedeniyle FBI’a başvuran ajans, 1955 yılı itibariyle tutulan dosyalarda, Monroe’nun 1962′de Meksika’ya yaptığı gezi, arkadaşlarıyla Sovyetler Birliği’ne vize alabilmek için yaptığı araştırma ve sol görüşlerinden dolayı ailesinin mirasçıları listesinden çıkarılan Frederick Vanderbilt Field’la arkadaşlığı gibi konuların ele alındığını vurguluyor.
Field, otobiyografisinde eşi ve kendisinin Monroe’yla alışverişe çıktıkları, yemek yediklerine değinmiş; ettikleri sohbetlerde sanatçının “insan hakları ve eşitliğe karşı güçlü duygularından, Çin’de yaşananlara saygı duymasından, McCartycilik ve dönemin FBI Başkanı J. Edgar Hoover’a nefretinden” bahsetmişti.
ABD Başkanı John F. Kennedy ile ilişki yaşadığı bilinen Monroe’nun Beyaz Saray’ın emriyle öldürüldüğü hâlâ iddialar arasında.
Hoover, Monroe’nun eski eşi Arthur Miller, Frank Sinatra ve Charlie Chaplin gibi birçok ünlüyü takibe almıştı.