5 Ağustos 1962 yılında Los Angeles’daki evinde ölü bulunan ve sebebi “fazla uyku hapından intihar” olarak kayıtlara geçen Hollywood’un en ünlü yıldızlarından Marilyn Monroe geriye pek çok dedikodu ve ölümüyle ilgili komplo teorisi dolu bir yaşam öyküsü bıraktı.
İşte o ardı arkası kesilmeyen dedikodular...
Dedikodulara göre ikilli, dönemin en ünlü şarkıcılarından Frank Sinatra’nın konuk evinde bir araya geldi.
Konu genç yaşta ölen Marilyn’nin ölümüne geldiğinde komplo teorileri de devreye giriyor. Birçok kişi, John. F Kennedy’nin kardeşi Bobby Kennedy’nin mafyaya Marilyn’i öldürmeleri için para verdiğine inanıyor.
Galeri sahibi ve koleksiyoner Keya Morgan, başkan ve Marilyn’in yer aldığı bir seks kasedinin elinde bulunduğunu iddia ediyor.
Yıldızın tüm burnuna estetik yaptırdığına değil ama burnunda küçük düzeltmeler yaptırmak için bıçak altına yattığına inanlar da var.
Bu klasik Hollywood dedikosundan Marilyn Monroe da nasibini almış. Onun da memelerini silikonla büyüttüğü iddia ediliyor.
Bazılarına göre Marilyn Monroe, JFK ile birlikte olduğu için bilgi sızdırmaması için CIA tarafından öldürüldü.
Pek çok kimse ünlü yıldızın çok zeki olduğunu ve yüksek IQ’ya sahip olduğunu düşünüyordu.
Yakın arkadaşı Johhny Hyde’ın ölümü sonrasında Marilyn’in yüksek miktarda uyuşturucu alarak intihar girişiminde bulunduğu iddia ediliyor.
Önceki dedikoduların destekleyicileri, Marilyn’nin ilk eşi olan Jim Dougherty ile birlikte olmaktan hiç hoşlanmadığını ve bu yüzden evliliği boyunca kendisini hep banyoya kilitlediğini iddia ediyor.
İddialara göre Marilyn’nin eski kocası Joe DiMaggio evliliklerinin Marilyn’nin kadınlara olan ilgisi nedeniyle bittiğini söyledi.
Geçirdiği travma dolu çocukluk ve ailesinin ruhsal problemleri nedeniyle ünlü yıldızın çocuk sahibi olmak istemediği konuşuluyor.
Birçok kişi Marilyn Monroe’nun James Dougherty ile yaptığı ilk evliliğin yetimhaneye dönmemek için ayarlandığına inanıyor.
Dedikodulara göre Marilyn ilk kocasıyla evli olduğu ve henüz ünlü olmadığı yıllarda iki kez kendini öldürmeye çalıştı.
Ünlü yıldız da çoğu zaman kendisine ‘ben’ diye hitap etmek yerine ‘Marilyn Monroe’ olarak hitap ediyordu.
Yönetmen Truman Capote ünlü filmi Tiffany’de Kahvaltı için ünlü yıldızı düşünmüştü ancak yıldızın oyuncu koçu ona yer almamasını söyledi ve bu unutulmaz rolde Audrey Hepburn yer aldı.