Alman üreticinin 1972 yılından beri ürettiği lüks sedan serisi Mercedes-Benz S-Sınıfı, uzun yıllardır markanın amiral gemiliğini yapıyor. Öte yandan S-Sınıfı, seri üretim ultra lüks sedan segmentinde bir referans noktası olarak kabul ediliyor. Alman üreticinin güç, teknoloji, konfor ve lüks noktasında hiçbir kaliteden ve masraftan kaçınmadığı bu sınıf modelleri birçok ülkenin devlet başkanı tarafından kullanılıyor ve dünyayı yönetenlerin ortak tercihi olarak biliniyor.
Öte yandan artık otomotiv endüstrisi farklı bir noktaya ilerliyor. Sektör beş yıl sonra çok farklı bir noktaya gelebilir. Büyük markalar ise önümüzdeki yıllarda ultra lüks segmentlerde yaşanabilecek kıyasıya rekabetin farkında ve amiral gemisi modellerini buna hazırlıyor. Bu segmentteki otorite ve kural koyucu konumunda olan Mecedes-Benz ise S-Sınıfı ardılı olacak bir konsept yarattı.
Daimler AG tarafından özel olarak geliştirilen ve MEA2 adı verilen bir mimari platform üzerine inşa edilecek olan EQS’in markanın Stuttgart yakınlarındaki Sindelfingen fabrikasında inşa edilmesine karar verildi. EQS, kullandığı farklı bir platform nedeniyle muhtemelen mevcut S-Sınıfı ve E-Sınıfı modellerden farklı boyutlara sahip olacak.
Elektrikli otomobiller, otomotiv endüstrisine farklı bir boyut getirdi. Üreticilere gelecekteki elektrikli otomobillerine yeni tasarım imzaları atma şansı veriyor. Otomotiv devlerinin tasarım direktör ve ekiplerinin bu alanda nasıl bir yaklaşım sergileyeceğini görmek ise oldukça heyecan verici.
Son olarak Mercedes-Benz EQS‘in 2020 yılında piyasadaki Porsche Taycan, Tesla Model S ve Jaguar XJ gibi modellere rakip olarak geleceğini belirtelim.