Yazı ve Fotoğraflar: Nurgül Balcı
Mars’ı merak ettiyseniz Salda Gölü’ne gelin! Burdur’un Yeşilova ilçesine yaklaşık dört kilometre uzaklıkta yer alan Salda Gölü, 184 metreyle Türkiye’nin en derin gölü olmasının yanı sıra, Mars’a benzer özellikleriyle biliniyor.
Bugünkü bilgilerimize göre Dünya, yaşamı destekleyen tek gezegen. Yerküre dışında yaşam arayışları, bilimcileri Güneş Sistemi’nde yaşamın gelişmesi için en uygun gezegen Mars’a yönlendirdi. Dünya’da Mars gezegeninin özelliklerini taşıyan iki yerden biri, Göller Bölgesi’nde yer alan Salda Gölü.
Bir diğeri de Kanada’nın kuzeyinde. Araştırmamıza konu olan Salda Gölü’nün Mars’a benzer kayaç yapının, kızıl gezegende yaşamın izlerini çözmek için önemli ipuçları barındırdığı düşünülüyor. Gölde bulunan yüksek magnezyum içerikli beyaz kayaçların Mars’ta da bulunması, göldeki benzer koşulların bir zamanlar gezegende de hâkim olduğu fikrini doğurdu.
Gölde gelişen magnezyumca zengin beyaz karbonat, oluşumlar stromatolit olarak adlandırılıyor. Siyanobakteriler tarafından materyalin üst üste ince, laminalar şeklinde toplanmasıyla oluşan yapılara stromatolit adı veriliyor. Karnabahara benzeyen yapısıyla dikkat çeken ve kimi zaman metrelerce uzunluğa ulaşan bu oluşumlar; ortamdaki mikrobiyal faaliyetlerin tipik ürünü.
Yerkürenin en eski oluşumu, belki de “vatandaşı” diyebileceğimiz bu yapılar tek hücreli fotosentetik organizma olan siyano bakterilerin, fotosentetik metabolizması sonucu oluşan jeolojik organosedimanter yapılar.
İki milyar yıl önce dünyadaki tek canlı formu fotosentetik siyanobakterileriydi. Bu canlıların kalıntıları stromatolitler, mikrobiyal fosil kayıtları olarak biliniyor. Bu kayıtlar jeoloji, iklim ve astrobiyoloji bilimi için arşiv niteliği taşıyor. Sıra dışı su kimyası dolayısıyla dünyadaki güncel stromatolit oluşumları sınırlı. Bu ender oluşumlar için gerekli elementler Salda Gölü’nün etrafındaki kayaçlardan ve göl çökellerinden (Sedimanlarından) sağlanıyor. Gölün alkali 9’dan büyük pH değeri ve yüksek magnezyum içeriği siyobakterilerin yanı sıra her yerde rastlayamayacağımız, göle özgü mikrobiyal bir yapının meydana gelmesine neden oluyor.
Bu sıra dışı ortama uyum sağlayan arkea gibi ekstremofiller, yerküre dışında yaşam formları için aday mikroorganizmalar diyebiliriz. Çalışmalarımız sonucunda göl sedimanlarında, Mars çalışmalarında kullanılan Carnobacterium viridians bakteri türünün tespit edilmesi, bu türün stromatolitik yapıların oluşmasında etkili olup olup olmadığı sorusunu gündeme getirdi.
Gölde güncel mikrobiyal karbonat oluşumlarında etkili mikroorganizma türlerinin tespit edilmesi, su kimyasında yaşam stratejilerinin ve jeolojik kayıtlardaki izlerinin saptanması son derece önemli. Bu çalışmalarla, Dünya dışında yaşam barındıran potansiyel alanlar tespit edilebilir ve yerkürede yaşamın başlangıcı ve gelişimi böylece anlaşılabilir. Örneğin Satürn’ün uydusu Enceladus’dan elde edilen veriler tuzlu, pH değeri 8,6 - 9,5 arasında değişen okyanuslara işaret ederken benzer özellikler taşıyan Salda Gölü de yaşamın izlerini tespit etmede önemli bilimsel veriler içerebileceğini gösteriyor.,
Yaptığımız çalışmalarda asıl hedefimiz; sıra dışı ortamlardaki mikrobiyal çeşitliliği, metabolik aktiviteleri ve kayaçlardaki olası izleri tayin etmek, kısaca Dünya dışı yaşam aramalarına rehber hazırlamak. Çalışmalarımıza Salda’nın yanı sıra Denizli’de Acıgöl, Burdur’da Yarışlı ve Akgöl’de de devam ediyoruz. Tüm bu göller sıra dışı ortamlarına rağmen içerdiği mikrobiyal çeşitliliğiyle yaşamın sınırlarının düşündüğümüzün aksine çok daha geniş olduğunu gözler önüne seriyor; bize kalan da bu sınırları keşfetmek.