Romatem Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Köksal Holoğlu, Türkiye'de masa başı çalışmanın artması ve endüstriyel iş kollarının gelişmesinin, bel ağrılarının görülme oranını da artırdığını belirterek, "Türkiye'de bel ağrılarının cerrahi ile tedavi edilmesi sonrası görülen iş gücü ve üretim kayıplarının toplam maliyetler içindeki oranı, gelişmiş ülkelerdeki örnek analizlerle kıyaslandığında dikkat çekici düzeyde yüksek" dedi. Holoğlu, yaptığı açıklamada, bel ağrılarının toplumda en sık görülen rahatsızlıklardan biri olduğunu, toplumun yüzde 80'inin hayatının bir döneminde bel ağrısıyla karşı karşıya geldiğini bildirdi. Bu ağrının sadece sağlığı tehdit etmediğini, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin ekonomilerini de olumsuz etkilediğini aktaran Holoğlu, şunları kaydetti: "Türkiye'de masa başı çalışmanın artması ve endüstriyel iş kollarının gelişmesi, bel ağrılarının görülme oranını da artırıyor. Türkiye'de bel ağrılarının cerrahi ile tedaviedilmesi sonrası görülen iş gücü ve üretim kayıplarının toplam maliyetler içindeki oranı, gelişmiş ülkelerdeki örnek analizlerle kıyaslandığında dikkat çekici düzeyde yüksek. Gelişmiş ülkelerde sağlık ekonomistleri ve üniversiteler, akut ve kronik bel ağrılarına bağlı maliyetlerin kontrol edilmesi için konservatif tedavi yöntemlerini öne çıkartırken, ülkemizde henüz bu konuda bilimsel düzeyde yapılmış maliyet analizinin olmaması üzücü bir durumdur." Holoğlu, toplumun bel ağrıları konusunda eğitilmesi gerektiğini vurgulayarak, şu bilgileri verdi: "Muayene, günü birlik fizik tedavi programları, ilaç, yatarak tedavi, cerrahi ve cerrahi sonrası bakım, iş gücü kaybı, geçici ve kalıcı engellilik durumları, üretim kayıpları ve SGK verilerinden yola çıkarak yapılan hesaplamada, bel ağrılarının ülkemizdeki yıllık maliyetinin 2 milyar liranın üzerinde olduğu görülecektir. Bu analizde öne çıkan ve dikkat çekici rakamlardan biri de bel ağrılarına bağlı yıllık iş günü kaybının ortalama 12 milyon olduğudur. ABD'de bel ağrılarına bağlı yıllık 28 milyar dolarlık üretim kaybından ve yine yıllık 50 milyar dolarlık maliyetlerden söz edilmektedir." Konservatif yöntemler ve koruyucu hekimlik çalışmalarıyla bu maliyetlerin önemli ölçüde kontrol edilebilirliğinin dünyadaki uygulamalarla ispatlandığına işaret eden Holoğlu, "ABD'de anaokullarda 'belimizi nasıl kullanmalıyız' eğitimleri verilmektedir. Yine karyopraksinin bir eğitim ve uzmanlık alanı olduğu ABD'de omurga sağlığı ve ona bağlı maliyetlerin kontrol edilmesi hedeflenmiştir. Ülkemizde de bu konuda vakit geçirmeden çok kapsamlı maliyet çalışmaları yapılmalı ve konservatif tedavi yöntemleri ile eğitime dönük koruyucu hekimlik öne çıkarılmalıdır" ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz