Bir tur şirketinin Orta Avrupa Turları ile gittiğim Budapeşte, gezi boyunca beni en çok etkileyen şehir olmuştu sanırım. Viyana'nın zarafeti ve Prag'ın masalsı havasının yanında Budapeşte, hala savaşın izlerini taşıyan karanlık bir şehir gibi gelmişti başlarda. Fakat kaldığım 3 günlük kısa süre içinde o karanlık görüntüsünün altında ne kadar muhteşem bir şehir olduğunu anladım.
Budapeşte'ye turla gittiğimiz için öncelikle panoramik şehir turuna katıldık. Panoramik şehir turu ile çeşitli heykellerin bulunduğu Kahramanlar Meydanı, opera binası, parlamento binası, muhteşem güzellikteki Mathias Kilisesi, St. Stephen Bazilikası ve Gellert Tepesi'ni gördük. Tura bağlı kalmayı sevmediğimizden gezi boyunca ekibimize çok bağlı kalmadık. Kendi başımıza şehri gezmek, marketleri dolaşmak, ara sokaklara dalmak bizim için daha önemli. Çünkü öteki türlü İstanbul'a gelip sadece Sultanahmet'i görmekten bir farkı kalmıyor, şehri yaşamak daha önemli.
Budapeşte'nin en hoşuma giden yanı şehrin** "oldtown"
** diye bir kavramının olmaması. Şehir merkezindeki bütün yapılar eski. Sokakları dolaşırken atmosfer hiç değişmiyor. Her yerde eski ve görkemli binalar var. Şehrin tamamında savaşın izleri hissediliyor. Öyle ki, bazı binaların üzerinde hala kurşun delikleri var...
Budapeşte'de en çok hoşuma giden şey bir akşam Tuna Nehri'nde yaptığımız tekne gezintisi oldu. Tatilimiz boyunca gittiğimiz her şehirde yağmur ve şimşeklerle karşılaştık. Tekne gezintisi yaptığımız akşam da öyle bir akşamdı. Şehrin manzarası nehirden izlendiğinde büyüleyici.
Gittiğinizde tekne turu yapacaksanız kesinlikle hava karanlıkken yapmanızı tavsiye ederim. Akşam çöktüğünde ışıklanan şehir, özellikle parlamento binası, eşsiz bir güzelliğe bürünüyor.
Alıp başımızı sokaklarda dolaşırken
Kahramanlar Meydanı'nın arkasında büyük bir park alanına ulaştık. O an nerede olduğumuzu bilmiyorduk fakat Vajdahunyad Kalesi'ndeydik. Bu kale parkın içindeki bir adanın ortasında. Bir yanınızda yemyeşil ağaçlar ve bir yanınızda göl, hem gezmek hem de dinlenmek için iyi bir nokta.
Seyahatimizin Budapeşte ayağında
Estergon Kalesi'ne yapılan ekstra tura katılmaya karar verdik. Kaleden geriye sadece kalıntılar kaldığı ve onca yolu ilginç bir şey göremeden döndüğümüz için açıkçası biraz pişman olduk. Eğer turla gidiyorsanız ve kısıtlı vaktiniz varsa şehri keşfedin derim.
Merve Mumcu