HABER

Masonlar ve Tapınak Şövalyeleri ile irtibat kurup Yahudilerin nüfuzu kullanmış! "Adnan Oktar'a insanüstü özellikler atfediliyor"

İçerik devam ediyor
İçerik devam ediyor

Adnan Oktar ile birlikte 14 örgüt yöneticisine verilen 8 bin 658 hapis cezasıyla ilgili gerekçeli karar açıklandı. 10 bin 393 sayfalık kararda Oktar'ın kendisinin 'mehdi' olduğu konusunda devamlı söylemlerde bulunduğu ve örgüt üyelerine kanıksattırmaya çalıştığına yer verildi. Örgüt üyelerinin Oktar'a insanüstü özellikler atfettiği, Oktar'ın örgütte tek hakim olduğu ifade edildi. Örgütün 'Masonlar' ve 'Tapınak Şövalyeleri' ile temasları ve Oktar'ın Yahudilerle irtibatı da kararda yer aldı.

Örgüt üyelerine kendini 'mehdi' olarak kabullendirip dini kuralları ve kutsal kitap Kur'an-ı Kerim'i kendince yorumlama yetkisine sahip tek kişi pozisyonunu kanıksatmaya çalıştı. Masonlar ve Tapınak Şövalyeleri ile 2008'de başlayan temasların ardından Yahudilerin dünyadaki nüfuzunu kullanarak gücüne güç katmaya çalıştı. Adnan Oktar ve örgüt yöneticilerine verilen hapis cezasıyla ilgili gerekçeli kararda yer alan bu detayların yanı sıra ayrıca mason locaları ile kurulan irtibat üzerinden yapılan girişimler dikkat çekti. İşte o karardan ayrıntılar...

10 BİN 393 SAYFALIK KARAR

İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi 16 Kasım 2022 tarihinde açıkladığı kararının 10 bin 393 sayfalık gerekçeli kararını açıkladı. Gerekçeli kararda ilk olarak Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü'nün kuruluşu, işlevleri ve tarihsel gelişimi anlatıldı.

KENDİSİNİN 'MEHDİ' OLDUĞUNU ANLATMIŞ

Gerekçede, sanık Adnan Oktar'ın süreklilik içerisinde kendisini 'Mehdi' olduğunu ima eden yaklaşımlarda bulunduğu ifade edildi. Oktar'ın hadisler ve yorumlamalar yoluyla kendisinin mehdi olduğunu anlattığı, ilerleyen süreçlerde sürekli kendisine uyacak şekilde gerek fiziksel özellikler gerekse sosyolojik olaylar değerlendirilerek mehdiyet inancını örgüt üyelerine kanıksattırmaya çalıştığı belirtildi.

thumbs_b_c_147bd0fd64b4d26cad3aa46f0a4a74ee

ÖRGÜT ÜYELERİ İNSANÜSTÜ ÖZELLİKLER ATFEDİYOR

Örgütün bütünlüğü üzerinde tek hakim ve lider Adnan Oktar olduğu, örgüt içerisinde mehdi olarak görüldüğüne yer verildi.

Örgüt üyeleri tarafından insanüstü özellikler atfedilen, beklenen mehdi olduğu düşünülen, Adnan Oktar örgüt üyelerince atfedilen şekli ile dini kuralları ve kutsal kitap Kur'an-ı Kerim'i kendince yorumlama ve örgütün amaç ve idealleri doğrultusunda hükümler çıkarmaya yetkili tek kişi olduğu anlatıldı.

MASONLARIN VE YAHUDİLERİN DÜNYADAKİ NÜFUZUNU KULLANMIŞ

Gerekçede, örgütün 2008 yılı civarında 'Masonlar' ve 'Tapınak Şövalyeleri' ile ilk temaslar kurulmaya başlandığı belirtildi. Gerekçede, ilk dönemlerde örgütün temellerini masonluk karşıtlığı olarak atan Adnan Oktar tarafından, "Esasında masonluğun hak bir tarikat olduğu, ancak bozulduğu, masonların kurtarıcı beklentisi ve Yahudilerin Moşiah beklentisi ile Mehdiyetin aynı hususlar olduğu" söylemleriyle mason locaları ile irtibat kurulması yönünde örgüt mensuplarına talimat verdiği ve böylelikle masonların ve Yahudilerin dünyadaki nüfuzlarını kullanarak, netice itibari ile destekleriyle örgütün gücüne güç katmaya çalıştığı ifade edildi.

22

Oktar'ın örgüt mensuplarını söz konusu dini yapılanmalarla irtibat kurmak ve ilişkileri geliştirmek için yurtdışına gönderdiği, devam eden süreçte de bahse konu yapıların temsilcilerini ülkeye getirerek ilişkilerini geliştirmeye çalıştığından bahsedildi.

ÖRGÜTÜN HUKUK GRUBUNDAN BAHSEDİLDİ

Mahkemenin gerekçeli kararında şu ifadelere yer verildi:

"Bizzat örgüt lideri tarafından kurulmuş, örgütün amaç ve hedefleri doğrultusunda faaliyet yürüten 'Hukuk Grubu', her ne kadar hukukçu olmasa da geçmişten günümüze örgütün bütün davalarıyla ilgilenen, hukuk bilgisi üst düzey olan, yönetici pozisyonunda örgüt mensupları liderliğinde, bu kişilere yardımcılık yapan örgüt üyeleri ve bazıları örgütün imkanlarıyla eğitimleri tamamlanan örgüt üyesi avukatlardan oluşmaktadır. Yine dosya yoğunluğundan dolayı önem derecesine göre bazı örgüt dosyalarına, örgüt üyesi olmayan ancak gelecekte örgüte kazandırılması muhtemel avukatlar da hukuk grubu faaliyetlerine dahil edilmişti" denildi.

DAVA GEÇMİŞİ

İstinaf Mahkemesinin Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütüne yönelik 2021 yılında verilen kararı usulen bozulmasının ardından yeniden görülen davada mahkeme Adnan Oktar'a "Örgüt yöneticiliği", "cinsel istismar", "eğitim hakkının engellenmesi", "eziyet", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak" ve "kişisel verilerin kaydedilmesi" suçlarından şahsi olarak 891 yıl hapis cezası verdi.

Mahkeme örgüt yönetici olması nedeniyle diğer sanıkların da işlediği suçlardan Adnan Oktar'ı sorumlu tutarak neticeten 8 bin 658 yıl hapis cezasına çarptırmıştı. Mahkeme, örgüt yöneticileri Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Ulviye Didem Ürer, Yeliz Sucu, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan ve Fatma Ceyda Ertüzün'ü de Adnan Oktar ile aynı hapis cezası olan 8 bin 658 yıl hapis hapis cezasına çarptırdı.

Mahkeme tüm sanıklara, "FETÖ silahlı terör örgütüne yardım" ve "siyasal veya askeri casusluğa teşebbüs" suçlarından beraat verdi. 106 sanık hakkında sadece "örgüt üyeliği" suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası verildi. 8 sanığa ise "örgüte yardım" suçundan 3 yıl hapis cezası, 16 sanığa da etkin pişmanlık hükümleri dikkate alınarak değişik oranlarda hapis cezası verildi.

Mahkeme 67 sanığa ise benzer suçlardan değişen oranlarda hapis cezası verdi.

Heyet ayrıca, sanık Mert Sucu'yu "örgüt üyeliği", "cinsel istismar", "cinsel saldırı", "görevini yaptırmamak için direnme" ve 2 polis memuruna karşı "öldürmeye teşebbüs" suçundan 152 yıl 5 ay hapis cezasına çarptırdı.

Heyet, 3 tutuksuz sanık hakkında ise tutuklama kararı çıkarılmasına karar verdi. Mahkeme, 3 sanığın dosyasının ise ayrılmasına hükmetmişti.

(DHA)

En Çok Aranan Haberler