Masum Bayraktar Hocaefendi:

Fatih Medreseleri Kavacık Medine Mescidi’nde sohbet düzenledi.

Masum Bayraktar Hoca Efendi, son zamanlarda Türkiye'nin içine düştüğü durumu, herkesin dikkatle incelemesi gerektiğini söyledi. Sıfır sorunlu gibi gözüken Türkiye'nin, ateş hattının içine düşmesinin, biranda olmadığına değinen Bayraktar, bu sıkıntılı sürecin birtakım yanlışlıklardan kaynaklandığını belirtti.

Her geçen gün terör olaylarının şiddetini arttırdığını ve nice canlara kıyıldığını hatırlatan Bayraktar, yönetimin bu konuda yanlış tavır aldığını, yıllardır doğudaki olayların bastırılmasına ilişkin adımlar atıldığını ve atılan bu adımların da çözüm değil, daha çok soruna yol açtığını söyledi.

DAHA GERÇEKÇİ ADIMLAR ATMAMIZ GEREKİR

Bayraktar, konuşmasının devamında, ''Eğer terör ve benzeri oluşumların verdiği zararların son bulmasını istiyorsak, daha gerçekçi adımlar atmamız gerekir'' dedi. Atılacak ilk adımın öncelikle hastalığın teşhis edilmesi olduğunu ve sonrasında tedaviye geçilmesi gerektiğini belirten Bayraktar, hastalığın tespit edilmediği takdirde asla tedavi de edilemeyeceğini söyledi.

TERÖRÜN ÇÖZÜMÜ; İSLAMİ ŞUUR

Bayraktar daha sonra; “Terör olaylarını gerçekleştirenlerin, kalbi ve fikri altyapılarına baktığımızda İslamiyet’ten ne kadar uzak ve kopuk olduklarını görürüz. Eğer ülkeyi yönetenler olarak sizler, ilim adamlarına sahip çıkarak halkın İslami bir şuura sahip olması yönünde çalışmalar yaparsanız, terörün önüne çok ciddi bir set çekmiş olursunuz. İslami şuura sahip geniş halk kitleleri oluşursa, haksız yere ölümlerde bıçak gibi kesilerek son bulur. Çünkü Müslümanlar bilir ki haksız yere cana kıymak haramdır. İşte bu kalbi ve fikri altyapıyı tesis ederseniz, ülke içinde gerçek refahı da yakalamış olursunuz. Yoksa ne kadar, bomba yağdırsanız da taktik değiştirip müzakere yoluna gitseniz de bu terörün önüne geçemezsiniz” dedi.

DOSTU DÜŞMANI İYİ TESPİT ETMEK GEREKİR

Konuşmasının devamında, Akçakale’deki bombalama hadisesine değinen Bayraktar; yaşananların oldukça kaygı verici olduğunu ve Suriye’de yaşanan iç savaşın ülkemize sıçramasının çok tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini söyledi. Bayraktar ayrıca içte ve dışta yaşanan hadiselerin, idarecilerin basiretsizce yönetiminden kaynaklandığını ve bunun sonucunda da hem kendilerinin hem de ülke halkının sıkıntıya girdiğini, belirtti. Ülkemizi yönetenlerin, kimlerin dost ve düşman olduklarını tespit noktasında yetersiz olduğunu dile getiren Bayraktar, Kur’an ve sünnete aykırı tüm referansların, gerçek dostu ve düşmanı tanımada kesinlikle yetersiz olacağını savundu. Daha yakın zamana kadar Suriye devlet başkanını dost olarak görmemiz, bunun en somut örneğini teşkil etmektedir, diyen Bayraktar, aynı hatanın İran ile yaşandığına da değindi. İran’ın Türkiye ile asla dost olmayacağının altını çizen Bayraktar, Şia olan İran’ın Sünnileri daima düşman olarak gördüklerini hatırlattı.

İYİ GÜN DOSTU, KÖTÜ GÜNDE DÜŞMAN

Bayraktar son olarak; “Geçmişte yaşadıklarımıza baktığımızda dostu düşmanı iyi bellemek gerekir. İyi günün dostlarının, kötü günde hep düşman olduklarını akıldan çıkarmamalıyız. Ayrıca kâfirlerin bizden asla memnun olmayacaklarını beyan eden ayet ve hadisleri de asla unutmamalıyız. Allah (c.c.) ve Resulünün (s.a.v) dost ve düşman tanımları gayet açıkken, hala düşmanı dost edinmeye çalışılmamalıyız. Ayet ve hadislerdeki uyarıları göz ardı edersek, sürekli aynı hatalara düşmüş oluruz. Eğer ülke olarak aynı hataların içine bir daha düşmek istemiyorsak, Allah ve Resulü, ne buyuruyor ona bakmalıyız. Ancak o zaman içte ve dışta cereyan eden olumsuzluklardan kurtulmuş oluruz” dedi.