Başrollerinde Birkan Sokullu, Ezgi Mola, Farah Zeynep Abdullah ve Merve Dizdar’ın oynadığı Masumlar Apartmanı dizisi salı gecelerini adeta abluka altına aldı. Reyting listelerinde rakiplerine fark atmayı başaran yapımın konusu Gülseren Budayıcıoğlu’nun Madalyonun İçi kitabına dayanıyor. Senaryo hazırlanırken kitaptaki hikayenin temeline bağlı kalınan dizi bazı noktalarda romandan ayrılıyor. Sizler için bu noktaları araştırdık...
Çöp Ev hikayesinde Safiye, Gülben ve Neriman kardeşlerin hayatı konu alınıyor. Hikaye dizinin aksine Ankara’da geçiyor. Ankara’da hali vakti yerinde olan bir ailenin takıntılarını anlatan bölümler dizide de yerini aldı. Kitapta dizide anlatıldığı gibi büyük abla Safiye’nin temizlik hastalığı, ortaca kız kardeş Gülben’in altını ıslatması işleniyor. Olaylar aslında Gülben’in Gülseren Budayıcıoğlu’nun seansına gelmesiyle başlıyor.
Dizide en çok değiştirilen karakter aslında Neriman’dır. Neriman kitapta 27 yaşında ve çalışan genç bir kadındır. Ablası Gülben’in altına ıslatmasının 31 yaşına kadar devam etmesi üzerine küçük kardeş Neriman onu zorla doktora götürüyor. Kitapta Neriman’ın seansa girmesiyle beraber ailesinin hayat hikayesi ortaya çıkıyor.
Kitapta Safiye 37, Gülben 31 ve Neriman 27 yaşındadır. Dizinin kitaptan ayrılan en önemli özelliği ise Birkan Sokullu’nun hayat verdiği Han ve Farah Zeynep Abdullah’ın canlandırdığı İnci karakterinin olmamasıdır. Kitapta kız kardeşlerin aslında bu kadar travmatik bir hikaye yaşamalarının nedeni de annelerinin hiç erkek çocuk sahibi olmamasıdır. Kızların anneleri her doğumun sonrasında eşine bir erkek evlat vermediği için ağır bir travma yaşıyor. Kızları olduğu için kendisini güçsüz ve eşi tarafından sevilmeyecek bir insan olarak algılayan anneleri, kızlarıyla ilgilenmemeyi tercih ediyor. Aslında kitapta 7 kız kardeşlerinin olduğu ve diğer 4 tanesinin bakımsızlıktan öldüğüne dair bir detay yer alıyor.
Gülben’in altına ıslatmasının en büyük etkeni annesidir. Çünkü kitapta ilerleyen seanslarda annelerinin Gülben küçükten altını ıslattığı zaman cinsel organını ateşle yaktığı ortaya çıkıyor. Bu durum Gülben’de daha büyük travmalara neden oluyor.
Kitapta kız kardeşlerin iyileşme süreci Neriman’ın bir çocukla görüşmesiyle başlıyor. Neriman’ı istemeye geleceklerini duyan Safiye deliriyor ve evi temizleyebilmek için 2 ay sonrasına gün veriyor. 2 ay sonra gelen isteme gününde bir kez daha erteleme yaşanıyor ve isteme ancak 6 ay sonunda gerçekleşebiliyor. Kız isteme gününden sonra Safiye’nin anksiyete krizleri artıyor.
Safiye ve Gülben isteme gününden sonra adeta tek başına yaşayamacak duruma geliyor. Bu nedenle Neriman çalıştığı iş yerinden ayrılıyor ve ablalarıyla ilgileniyor. Neriman işten çıktığı için depresyona giriyor ve babalarının hastalığı ağırlaşıyor. Babaları hastaneye kaldırılıyor ve Neriman hem ablaları hem de babasıyla ilgilenmek zorunda kalıyor. Neriman’ın hastanede olduğu dönemde evi pislik götürüyor ve apartmandan kokular yayılmaya başlıyor.
Hikayenin detaylarına yer vermişken sonunu paylaşmasaydık olmazdı. Bu yüzden hikayenin finalini de getiriyoruz. Gülseren Budayıcıoğlu’nun bir seansında Neriman onu kendi evlerine davet ediyor. Doktor hanım kapının eşiğinde Safiye ile seanslara başlıyor. Gülben ve Safiye kullandığı ilaçlardan sonra iyileşme sürecine giriyor. 3 ay sonunda Safiye evden çıkarak doktorun kliniğine gitmeyi başarıyor. 1 yılın sonunda ise apartmanda yer alan bütün çöpler atılıyor. Gelelim mutlu sona... Neriman yıllar önce kendisini istemeye gelen sevgilisiyle evleniyor ve Can isminde bir çocukları oluyor. Safiye’nin hayatındaki en büyük amacı Can’ı iyi bir insan olarak yetişmek oluyor. Gülben de komşunun erkek kardeşiyle evleniyor. Safiye de kendisini gönüllü annelik kuruluşlarına adıyor.
