Zafer Arapkirli'nin sorularını yanıtlayan İnce'nin konuşmasından ana başlıklar şöyle:
MİLLETVEKİLLERİ İÇİNDE BİRİNCİYİM
İmajımdan hiçbir sıkıntım yok. Doğruları yaptığımı düşünüyorum. Demokraside yüzde yüzü mutlu etmek mümkün değil. Başbakan da yüzde 50 oy alıyor. Ben empati yapmaya çalışırım. AK Parti taraftarlarının da hakaret etmemek kaydıyla, protesto etme hakları var. Twitter'da 165 bin takipçim var. Milletvekilleri içinde beni geçen yok. Parti genel başkanları hariç.
MİLLETVEKİLLERİ TALİMAT ALIYOR
Türkiye'de siyaseti hırçınlaştıran bizzat sayın Başbakanın kendisidir. İstediğim üslup kesinlikle bu değil. Sayın Başbakan Meclis'e talimat veriyor. Bunu duyan AKP milletvekilleri ölümü pahasına saldırıyor. Ne yapıp edip, uyumuyorlar sabahlara kadar o yasayı geçirmek için uğraşıyorlar.
AKP'LİLER SAHTE OY KULLANIYORLAR
Genel başkanların bu tür hakları var ama 'dayatın, ezin, bu yasayı geçirin' deme hakları yok. Temel yasa artık sıradan bir olay haline geldi. İçtüzük değiştirme girişimleri oldu. Meclis açıkken Kanun hükmünde kararname çıkardılar. Başbakan ve bakanlar soru önergelerine yanıt vermiyorlar. Öylamada sahte oy kullanıyorlar. Hacda olan bir AKP milletvekilinin yerine Meclis'te oy kullanılıyor. Defalarca bunu yakaladık.
AK PARTİ KENDİ VEKİLİNİ KORUYOR
Muhalefet milletvekili 'hayvan herif' sözünü kullandığında AKP milletvekillerini onu kınayabiliyor, dışarı çıkıyorlar. Ama aynı sözü kendi arkadaşları yaptıklarında koruyorlar. Parlamento muhalefet milletvekiline ceza veriyor, iktidar milletvekiline vermiyor. O zaman iktidar milletvekillerinin bu sözü söyleme hakkı doğuyor.
BAŞBAKAN ERDOĞAN SİYASETİ GERİYOR
Hiçbir fiziksel saldırı içinde olmadım. Ne bana karşı oldu ne benim böyle bir saldırı oldu. Dünyanın pek çok parlamentosunda çirkin söz söylenebiliyor. Başbakan 'alçaklar, şerefsizler, cibiliyetsizler' diyebiliyorlar. Türkiye'de siyaseti geren Başbakanın kendisidir.
HİÇ MEZHEP SÖZÜNÜ SÖYLEDİLER Mİ?
Başbakan Erdoğan 'bahtsız bedevi'nin ne anlama geleceğini bilmiyor mu? Dolayısıyla benim genel başkanım da cevabını verecek. Türkiye'de siyasetin üslubunu yeniden düzenlemesi için Başbakanın önce kendisini düzeltmesi lazım. Demirel ile Ecevit yıllarcak seçim mücadelesi yaptılar. Hiç seçim meydanında onların mezhep konuştuğunu söylediniz mi?
BAŞBAKAN AĞZINA GELENİ SÖYLERSE!
Başbakan ağzına geleni söylesin bize, biz de diyelim ki, çok ayıp ediyorsunuz, teessüf ederiz mi diyelim. Suratımıza tokat atana öbür yanağımızı dönmememiz lazım. Haddini bildirmek lazım.
SANDIK OLMAZSA SAVCIYA GİDİYORLAR
Kırşehir'i DP'ye oy vermedi diye ilçe yapan zihniyetle, 'eli kolu bağlı belediye ister misiniz?' diyen zihniyet aynıdır. Sayın Başbakan bir yeri sandıkla alamıyorsa savcıyla almak istiyor. Sandık olmadı, savcı, o da olmadı bu sefer yasa çıkararak orayı almak istiyor. Hatay'da Alevi yurttaşlarımızı bir bölgeye topluyor mesela. Sistemi dizayn ediyor. Geçmişte İzmir'de yeni ilçeler ürettiler.
ŞİŞLİ'Yİ ALAMAYINCA KÜÇÜLTÜYORLAR
Ben İzmir'de gece yattım bir baktım sabah başka bir ilçede uyanmışım. Şişli'nin 50 senedir sınırları değişmemiş. Şişli'yi alamayacağı için küçültüyor ve Sarıyer'e dağıtarak orayı kazanmak istiyor. Bunun neresinde ahlak, demokrasi ve hukuk var.
MUHTARLARIN ELİNİ KOLUNU BAĞLADILAR
Bu ali cengiz oyunu niye yapıyor? Seçimi daha rahat almak için yapıyor. Köy tüzel kişilikleri kapanıyor. Muhtarlıkların binlerce dönüm arazisi var. Bunlar belediyeye geçecek. Muhtarlar defin ruhsatı dahi veremeyecekler. Bu Türkiye'nin daha iyi yönetileceğine dair bir uygulama değil ki. Bu bir mühendislik çalışması...Demokrasiden nasibini almamış bir kafadır bu.
CUMHURBAŞKANLIĞI AKP'NİN BÜROSU GİBİ
Parlamentoda fren yapacak bir güç yok. Ezici bir sayısal çoğunluk var. Cumhurbaşkanlığı artık AKP'nin bürosu gibi. Anayasa Mahkemesi de yok, yargı kuşatılmış. Medya zaten ortada. Bir grubu bir televizyonu kastederek söylemiyorum bunu. Sizden yana hiçbir kuşku duymuyorum tabii. Türkiye'de iktidarı durdurabilecek bir mekanizma kalmadı.
ERDOĞAN'A BAŞARISIZLIĞI TATTIRMALIYIZ
Hiçbir şekilde umutsuz değilim. Hiçbir şey 1919 koşullarından daha kötü olamaz. Umutsuz mu yaşanmaz, simitsiz mi? Tabii ki umutsuz yaşanmaz. Recep Tayyip Erdoğan 1986'da ara seçimde milletvekili olamadı. 1989'da Beyoğlu Belediye Başkanı olamadı. 1999'da tercihli milletvekili sistemi vardı, ikinci sıradaki kişi sayın Erdoğan'ın önüne geçti. Geçmişte nasıl bu başarısızlıkları varsa ona o başarısızlıkları yeniden tattırabiliriz.
BU MİLLETİN SÜRPRİZLERİ OLMUŞTUR HEP
1989'da millet gitti SHP'yi seçti. İstanbul'da Dalan alacak, İzmir'de Özfatura alacak deniyordu. İstanbul'u, İzmir'i, Ankara'yı aldık. Ben bu milletin büyük sürprizleri olduğuna inanmışımdır hep.
15 YAŞINDA SAMANLIĞA CHP DİYE YAZDIM
Türkiye'nin özgürlüğe ihtiyacı var. Türkiye'de herkes telefonlarının dinlendiğinden şikayetçi. Sokaklarda insanlar yürüyemiyor, polisin jopuyla karşılaşıyor. Ben 15 yaşından beri CHP'liyim. 15 yaşındayken Yalova'daki köyümüzde samanlığa CHP yazdım. O yazı hala orada durur.
CHP ALTI OKUNU KORUMAK ZORUNDADIR
CHP 6 Ok'unu korumak zorundadır. Ama kendini yenileyebilir. Söylemlerinde değişimler olabilir. Hataları varsa bunlar düzeltilebilir. Geçmişte bir yanlış varsa 'özür diliyoruz' denebilir. CHP tıpkı 89'da yaptığı gibi bir büyük umut olabilirse, ki ben bunu hissediyorum. İyi bir kampanya ve düzgün adaylarla, yanlış tercihler yapmazsak 89'daki sürprizi yapacağımıza inanıyorum.
TOPBAŞ VE GÖKÇEK ADAY OLMAYACAK
Şahıslar üzerinden bir değerlendirme yapamam. Benim görevim partinin belediye başkan adaylarını bulup çıkarıp onları tanıtmak değil. Herhangi bir şahsın adaylığını tartışmam çok yanlış olur. Bence ne Kadir Topbaş ne de Melih Gökçek aday olmayacak. Kulislerde bu iki ismin de değiştirileceği yönünde konuşmalar kulağımıza geliyor.
CHP İSTANBUL'DA SÜRPRİZ YAPACAK
1994'de Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni kazanması sürpriz sayılmıştı. İstanbul'da herkes Bedrettin Dalan'ı alacağını söylüyordu ama 1989'da Nurettin Sözen geldi aldı. Parti doğru tercihler yaparsa 1989 zaferini yeniden yaşarız diyorum.
SARIGÜL CHP ADAYI OLACAK MI?
Bu tartışmanın içerisine girmez. Benim tartışmam gereken konu bir milletvekili olarak gündeme ilişkin tartışmaları takip etmek. Herhangi bir kişinin belediye başkan adaylığını telaffuz etmem, olur ya da olmaz demem benim görevimle bağdaşmaz.
ETİBANK'I KURMAK İLKELLİK Mİ?
Cumhuriyetin ilk yıllarında yerli sermaye yok. Devlet Etibank, Sümerbank, SEKA'sını kurmuş. Limanlarını yabancıların elinden almış. Bugün tam tersi yapılıyor. SEKA, PETKİM, TÜPRAŞ, limanlar gitti. Bütün bunların çağdaşlık olarak algılayacağız. Devletin Sümerbank'ı, Etibank'ı kurmasını ilkellik olarak mı algılayacağız?
AVM'LERLE ESNAFI BİTİRDİLER
Türkiye'de tarımı perişan ettiler. AVM'lerle küçük esnafı bitirdiler. Artık kişilerin esnaf olma şansı kalmadı, gidip AVM'de kölelik yapma imkanı var. 1930'ları, 40'ları o kadar öcü gibi gösterdiler ki. AKP'nin ekonomik politikasında tarım bitmiş, esnaf perişan, sanayide enerji maliyetleri yüksek, turizmde sorunlar çözülmemiş, madenler hala ucuza satılıyor, insanlarımız hala yoksul.
SİLAHLI ADAMLA PAZARLIK YAPILMAZ
Kürt sorununun toplumsal ve siyasal yönünü ayrı terör yönünü ayrı değerlendirmemiz lazım. AKP'nin en büyük hatası hepsini birden yürütmesi. Eline silah almış kişiyle oturup pazarlık yapılamaz, kararlı bir şekilde mücadele gerekir. Kürtçe'nin konuşulması bir özgürlük talebi midir, egemenlik talebi midir? Herkes şunu sormalı, beraber mi, ayrı ayrı mı, yanyana mı yaşayacağız?
MATEMATİK KÜRTÇE ANLATIRSANIZ...
Bir kişinin anadilini öğrenmesi, onu konuşması, geliştirmesi, kültürel faaliyetlerde bulunması, onunla övünmesine, yayın çıkarmasına, siyasi propogandası yapmasına evet. Ama tarihi, coğrafyayı, matematiği Türkçe anlatalım derseniz bu ülkeyi bölersiniz.
BEN HER TÜRLÜ İDAMA KARŞIYIM
Suçun karşılığı cezadır. İdam ise bir ceza değildir, yok etmek, ortadan kaldırmak ve öc almaktır. Ben bir sosyaldemokrat olarak idama karşıyım. Adnan Menderes'in idamına da karşıyım, Deniz Gezmiş'in idamına da karşıyım. İdamı Öcalan üzerinden tartışmak bir büyük yanlıştır. Bunu AKP'lilerle gerçekten tartışmak isterim.
İSTESEN DE ÖCALAN'I ASAMAZSIN!
Başbakan idamı istese de yapamaz. Bu büyük palavradan ibarettir. Başbakan meydanlarda idamları anlatıp ağlıyordu, şimdi idamı konuşuyor. Bunun için Anayasa değişikliği gerekir. Avrupa Birliği defterini kapatmak gerekir. Anayasa'nın 93. maddesini değiştirmesi lazım. Ceza hukuku geriye dönük işlemez. Sen istesen de Abdullah Öcalan'ı asamazsın.
[