Hıdır Daştan - Matematiğin ilk kullanımı ile ilgili yapılan araştırmalar; Mayalar, Hintliler, Yunanlılar, İslam Medeniyetleri ve Çinlileri işaret etmektedir.
Pisagor tarafından ispatlandığı bilinen ve muhtemelen Babiller tarafından bulunmuş olan “Pisagor denklemi”, geometrinin temelinde bulunmakla beraber, geometri ile cebir bağlantısını kurmakla kalmaz, trigonometrinin de temelini oluşturur. Bu denklem olmasa isabetli bir haritacılık ve navigasyon da olamazdı. Yine aynı şekilde kalkülüsün alanları ölçmekteki katkısı haritacılıkta olmazsa olmazdır. Haritacılık gerek Pisagor gerekse kalkülüs sayesinde bu günkü düzeyindedir.
William Hamilton “Karmaşık Sayılar’ın” “karmaşasını” çözmese ne elektromanyetik kuram olurdu ne de Elektrik Mühendisliği’nin hayata kattığı binlerce değer.
Leonhard Euler tarafından ispat edilen “çok yüzlü” formülü yüzey biliminin temelini oluşturur. Mühendisleri ve biyologlara temel olup DNA davranışı ve fonksiyonlarını anlamakta kullanılmaktadır.
Matematikçi Danielle Bernouilli ve Jean D'Alambert zamanlarını dalga geçerek değil de “Dalga Denklemi” üzerinde çalışarak geçirmemiş olsalar ne mikrodalga fırın olurdu ne de depremlere karşı bu kadar yol alabilirdik. Yemeği ısıtmak için kullandığımız mikrodalga fırında bile matematik bulunmaktadır. Balıkçıların sonar aleti matematiğin ürettiği “Dalga Denklemi” sayesinde var. Radyolar ve televizyonlar bu günlerini matematiğe borçlular.
Logaritmanın keşfi sayesinde mühendisler ve astronomlar hesaplamaları çok daha hızlı yapabiliyorlar. Günümüzde bilgisayarların keşfiyle önemi yitirilmiş gibi görünse de logaritma biyolojide, fizikte ve bankaların kredi hesaplamalarında hala kullanılmaktadır.
Matematiğin gelişim gösterip hızla ilerlemesinin en temel sebebi “hayatın her alanında kullanılıyor” olmasıdır. Müziğin temelidir matematik. Matematik olmasa ne Mozart, Beethoven, Bach ne de Schubert olurdu. Mona Lisa matematikle vardır, Vitruvius Adamı’nın göbeğindedir matematik. “Ta aaa” şu dağların ardı diyerek çizilmez resim, “ta aaa”nın adıdır anlamıdır matematik. Resim matematiksiz olmaz, matematiksiz resim çizemez. Matematik bilmeyen heykeltıraş düşünebilir misiniz? Newton’un başına düşen elma, içindeki “elma kurdu”nun “serbest düşüş” fantezisi olarak kalırdı matematik olmasa. Edebiyat matematiktir, şiir, hikâye, roman matematik. Matematik bilmese bu denli güzel anlatabilir miydi Yaşar Kemal İnce Memedin diliyle Çukurova’yı? Türk ve Dünya tarihinin büyük edebiyatçı ve filozoflarının aynı zamanda çok iyi matematikçi olmaları tesadüf mü yoksa?
Ömer Hayyam’dan, Ali Kuşçu’dan bu yana hatırı sayılır düzeyde matematikçi yetişmeyen yurdum insanının şu ara matematikle arası nasıl diye sormadan edemiyor insan. Matematiği son yıllarda bilimsel olmasa da en iyi kullananlar ne yazık ki sadece “siyasetçiler” olmuştur. Dün yapılan açıklamada kreşlerin açılacağı ancak 18 yaş altına sokağa çıkma yasağının devam edecek olması matematiğimizin mizahi fotoğrafıdır. Çiftlikbank dolandırıcılığının temelinde bile matematik var; kısmen de olsa matematik bilen hiç kimse bir koyup on bin kazanılamayacağını bilir. Doğaldır ki matematiksel zekâ yoksa neden sonuç ilişkisini kuramaz insan. Akıl yürütme, problem çözme yetisini geliştirir matematik. Üretmeyen ve sadece ithal edip tüketen bir ekonomik yapıya bürünmemizin sonucu olarak “değer kaybeden” paramız için siyasetçilerin diğer para birimlerini ifade ederken “dövizdeki yükseliş” tabirini kullanmaları matematik cahili oluşumuzdandır. Döviz ve altın alım satımında ödediğimiz verginin beş katı artırılıp %02 (binde iki) den oranın %1 (yüzde bir) e çıkartılmış olmasına dahi yorum getiremiyoruz. Oysaki biraz matematik bilen herkes önceden bin dolar alırken ödediği iki doların bu vergi artışından sonra on dolara çıktığını rahatlıkla anlayabilir ve düzgün gittiği söylenen ekonomide bu artışın sebebini sorgulayabilirdi. Matematiğe bilime fene yeterince önem verilmediği için yıllarca baş tacı edilen Fethullah Gülen ve orkestrası devletin tüm kurumlarına sızmış ve faili meçhul birçok cinayete de imza atmışlardır. Matematik ve dolayısıyla matematiksel zekâ olmadığı için “Adnan hoca” ve kedicikleri tv lerde boy göstermiş ve algıları kapalı kitlece “alnı secdeye değiyor” diye rağbet görmüşlerdir.
Bilim zordur, emek ister, yılmadan ve bitip tükenmeyen bir enerji ile çalışmak ister. Tembelliği içine sindirebilenlere göre değil. Biyolojik yaşamın kaynağı olan azot gibi bilimsel yaşamın da kaynağı da matematiktir. Fiziğin, kimyanın, biyolojinin ve bilimum mühendisliğin temelinde olan matematiği bilmeyen toplumlar yerinde saymakla kalmaz, matematiği keşfedip keşfettikçe ilerleyen toplumlarla yarışamaz; sosyal, kültürel, ekonomik her konuda geri kalırlar.
hidirdastan@mynet.com
28.05.2020